Washington, İran ve Pakistan Geriliminden Endişeli
İsrail ve Hamas arasındaki savaş devam ederken çatışmaların Ortadoğu’ya yayılmasından endişe duyan Biden yönetimi, son olarak İran ve Pakistan arasında karşılıklı saldırılar şeklinde patlak veren krizin daha da derinleşmesini istemediklerini söyledi. Beyaz Saray gerilimin tırmanmasını istemediğini belirtirken, Başkan Biden İran ve Pakistan arasında bu hafta yaşanan çatışmaların İran’ın bölgede pek sevilmediğini gösterdiğini söyledi. Gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini dile getiren üst düzey yetkililer, iki güçlü ülke arasında silahlı bir çatışmanın tırmandığını görmek istemediklerini dile getirerek diplomatik çözüm çağrısında bulundu.
İran, 16 Ocak’ta Pakistan’ın Beluçistan eyaletine bağlı Panjgur bölgesindeki “terörist” hedeflere füze ve insansız hava aracı saldırısı düzenlemesine iki gün sonra misillemede bulunan Pakistan, İran’daki militan hedefleri vurdu. İran medyası birkaç füzenin Pakistan sınırındaki Sistan-Beluçistan eyaletinde bir köye isabet ettiğini ve dördü çocuk olmak üzere en az dokuz kişinin öldüğünü duyurdu. İki ülke arasındaki karşılıklı saldırıların son yılların en yüksek profilli sınır ötesi saldırıları olduğu belirtiliyor.
Durumun kontrol altında olduğu izlenimi veren İran Dışişleri Bakanlığı Pakistan’la iyi komşuluk ilişkilerine bağlı olduklarını belirtirken, İslamabad’ı topraklarında “terörist üsler” kurulmasını engellemeye çağırdı. Benzer bir açıklama yayınlayan Pakistan Dışişleri bakanlığı da “Bugünkü eylemin tek amacı Pakistan’ın kendi güvenliği ve ulusal çıkarlarıdır, bu çıkarlar her şeyden önemlidir ve tehlikeye atılamaz” ifadelerini kullandı. “İstihbarata dayalı operasyon sırasında çok sayıda terörist öldürüldü” diyen bakanlık, saldırıları “teröristlerin saklandığı yerlere yönelik yüksek düzeyde koordineli ve özel hedefli hassas askeri saldırılar dizisi” olarak tanımladı.
Tahran uzun süredir Ceyş el-Adl’ın Pakistan topraklarındaki varlığından şikâyetçiydi ancak iddia İslamabad tarafından reddediliyordu. İran devlet medyası salı günü grubun Pakistan’daki eğitim merkezi ve evlerinin vurulduğunu bildirdi. Pakistan ve İran arasındaki ilişkiler gergindi ancak düşmanca değildi. İslamabad özel olarak Pakistan içinde saldırı düzenleyen bazı grupların İran’da üslendiğini ileri sürüyordu.
Uzmanlar İran-Pakistan arasında yaşanan askeri saldırılar zaten gergin olan Ortadoğu’yu daha da istikrarsızlaştırma riski taşıdığının altını çiziyor. İki ülke arasında daha önce bu seviyede saldırıların benzeri görülmediğine vurgu yapan uzmanlar, İran’ın uluslararası arenada Ortadoğu’daki militan grupları desteklemek, uluslararası yaptırımları hiçe saymak, Ukrayna’daki savaşta Rusya ile ittifak yapmak gibi daha cesur adımlar atmaya başladığına dikkat çekiyor.
Bu haftaki saldırıları İran’ın içeride müttefiklerine ve dışarıda vekillerine güç gösterisi yapma ve düşmanlarına çıkarlarını korumak için güç kullanacağı uyarısında bulunma çabası olarak değerlendiren uzmanlar, saldırıların aynı zamanda dikkatleri Gazze’deki durumdan ve Yemen’deki Husilerin bölgedeki deniz taşımacılığına yönelik saldırılarından başka yöne çekme hamlesi olabileceğini ileri sürüyor.
İran’ın artan saldırganlığının, bölgesel ve küresel barış için ciddi bir tehdit olmaya devam ettiğine vurgu yapan uzmanlar, Pakistan yönetiminin İran saldırısına karşılık vermek zorunda kaldığını savunuyor. Her iki ülke yönetiminin de güçlü görünme ihtiyacını karşıladığını ve durumun kısa süre içinde sakinleşeceğini öngören uzmanlar, diğer bir ihtimal olarak da karşılıklı saldırıların devam edeceği ve bu durumun tırmanarak geniş çaplı bir Ortadoğu savaşı riskini arttıracağını kaydediyor.
Son haftalarda Ortadoğu’da meydana gelen Lübnan’da bir Hamas liderinin öldürülmesi, İran’daki patlamalar, İran destekli Husilerin Kızıldeniz’deki faaliyetleri, İsrail ve Hizbullah’ın karşılıklı füze saldırılarında bulunması ve son olarak Pakistan’ın Tahran’ın Pakistan topraklarındaki bir grubun üslerini vurmasının ardından misilleme olarak İran içindeki ayrılıkçı militanlara saldırı düzenlemesi gibi gelişmeler bölgede gerilimin iyice tırmandığına ve bölgesel savaş riskinin hızla artmakta olduğuna işaret ediyor.