• Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact
  • info@setadc.org
    202-223-9885
    1025 Connecticut Ave NW
    Suite 410
    Washington, DC 20036
  • Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact

“Gazze Rivierası” Planı Sızdırıldı  

SETA Foundation Posted On September 5, 2025
0
188 Views


Başkan Trump Gazze’yi “Ortadoğu’nun Riviera’sına dönüştürme” planından vazgeçmiyor. Washington Post’un ulaştığı 38 sayfalık taslak belgede, Trump yönetiminin Gazze’yi “Ortadoğu’nun Rivierası”na dönüştürme projesinin detayları kamuoyuna yansıdı. Bu plana göre Gazze, en az 10 yıllık bir süre boyunca ABD’nin vesayetinde yönetilecek. Plan kapsamında milyonlarca Filistinlinin “gönüllü” olarak bölgeden çıkarılması veya geçici güvenli alanlara yerleştirilmesi öngörülüyor. “Gazze Yeniden Yapılanma, Ekonomik Hızlandırma ve Dönüşüm Fonu” (GREAT Trust) adıyla hazırlanan plan, savaşın harabeye çevirdiği Gazze’yi turizm, teknoloji ve yüksek katlı modern şehirlerden oluşan bir cazibe merkezine dönüştürmeyi amaçlıyor. 

Belgeye göre Filistinli mülk sahiplerine dijital token verilerek arazilerinin devri sağlanacak, karşılığında bu tokenler ya yurtdışında yeni bir hayata başlamak için kullanılacak ya da gelecekte Gazze’de inşa edilecek “akıllı şehirlerde” daireyle takas edilebilecek. Ayrılmayı kabul eden her kişiye 5.000 dolar nakit ve dört yıllık kira yardımı teklif edilmesi öngörülüyor. Plana göre bu yöntem, Filistinlileri bölgede barındırmaktan çok daha “ekonomik” olacak. Hesaplamalara göre her bireyin ayrılışı fonun masraflarını 23.000 dolar azaltacak.

ABD’nin planı, İsrail’in savaş boyunca sürdürdüğü güvenlik öncelikleriyle büyük ölçüde örtüşüyor. Başbakan Netanyahu, Hamas’ın askeri ve siyasi gücünün tamamen tasfiye edilmesini ve İsrail’in güvenlik kontrolünün kalıcı olarak sürdürülmesini vazgeçilmez şart olarak öne sürüyor. Bu yaklaşım, savaş sonrası Gazze’nin yönetimine dair her türlü önerinin, İsrail’in güvenlik çıkarlarına hizmet etmesi gerektiği fikrine dayanıyor. Netanyahu’nun ötesinde, hükümetin aşırı sağcı kanadı daha ileri giderek Gazze’nin ilhakını ve 2005’te kaldırılan İsrail yerleşimlerinin yeniden kurulmasını gündeme taşıyor.

Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi isimler, Gazze’nin “İsrail’in ayrılmaz bir parçası” haline getirilmesini savunarak hem içerideki milliyetçi tabana sesleniyor hem de Batı Şeria’daki yerleşim politikalarıyla uyumlu bir çizgi izliyorlar. Bu söylemler, İsrail siyasetinde güvenlik kaygılarıyla ideolojik hedeflerin nasıl iç içe geçtiğini, aynı zamanda ABD’nin ekonomik projeleriyle birleştiğinde Gazze’nin geleceğinin Filistinlilerin iradesinden bağımsız olarak şekillendirilmeye çalışıldığını gösteriyor.

ABD’nin planı karşısında, Arap ülkelerinin ve Birleşmiş Milletler’in desteklediği farklı modeller de masada bulunuyor. Mısır’ın öncülük ettiği öneri, Gazze’nin teknokratlardan ve Filistin Yönetimi yetkililerinden oluşacak bir hükümet tarafından yönetilmesini, Körfez fonlarıyla yeniden inşa sürecine girilmesini öngörüyor. Ayrıca, Arap barış gücü askerlerinin güvenliği sağlaması da seçenekler arasında yer alıyor. Ancak hem ABD hem de İsrail, Gazze’nin yeniden yönetiminde Filistin devletinin güçlenmesini öngören bu plana mesafeli yaklaşıyor.

ABD’nin planı, Filistinliler için “gönüllü göç” söylemi altında aslında zorunlu yerinden edilmeyi meşrulaştıran bir girişim olarak görülüyor. Uluslararası hukukçular, nakit yardımı ve kira desteği karşılığında insanların topraklarını terk etmeye zorlanmasının, teknik olarak “gönüllü” olsa bile pratikte zorla göç ile aynı sonuçları doğurduğunu belirtiyor. Bu yaklaşımın Cenevre Sözleşmeleri’nde açıkça yasaklanan toplu nüfus transferleriyle benzerlik kurularak uluslararası hukuk açısından ciddi ihlaller barındırdığına dikkat çekiliyor.

Filistinli sivil toplum örgütleri de projeyi, geçmişte sömürgeci güçlerin uyguladığı “boşalt, inşa et, sat” politikalarının çağdaş bir versiyonu olarak değerlendiriyor. Savaşla harabeye dönmüş bir toprak parçasının halkından arındırılarak yatırımcılar için turizm ve teknoloji merkezine dönüştürülmesi, Filistinlilerin tarihsel varlığını silmeye yönelik sistematik bir girişim olarak telakki ediliyor. Bu nedenle plan sadece ekonomik veya insani bir proje olarak değil, uzun vadeli demografik mühendislik ve sömürgeleştirme çabası olarak görülüyor.

Trump yönetiminin “GREAT Trust” taslağı büyük tartışmaları beraberinde getirirken İsrail de Gazze’nin kalan bölgelerini kontrol altına almak için yeni bir kara harekâtı hazırlığında olduğunu duyurdu. Hamas’ın kabul ettiği ateşkes önerisini reddeden Tel Aviv yönetimi, savaş sonrası düzen için net bir yol haritası sunmasa da Gazze’yi Hamas’sız bir geleceğe taşımayı stratejik öncelik olarak görüyor. Bu doğrultuda İsrail, 8 Ağustos’ta Güvenlik Kabinesi tarafından onaylanan bir stratejiyle, Gazze kentinin kuzeyini kuşatmayı ve yaklaşık bir milyon Filistinliyi güneye tahliye etmeyi hedefliyor. İlk aşamada 60 bin yedek askerin kademeli olarak göreve çağrılması planlandı; bunlardan 15 bini Lübnan, Suriye ve Batı Şeria’daki cephelerde konuşlandırılacakn ve düzenli birliklerin Gazze operasyonlarına odaklanması sağlanacak.

İsrail’in Gazze’ye yönelik yeni askeri operasyon planı uluslararası alanda sert tepkilere yol açıyor. Almanya, İsrail’e yönelik askeri ihracatı durdurma kararı alarak Avrupa’da ilk somut adımı atan ülke olmuştu. Türkiye, operasyonun uluslararası hukuku ihlal edeceğini vurgularken, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres de bu tür bir adımın “zaten eşi görülmemiş boyutlara ulaşmış insani krizi daha da derinleştireceği” uyarısında bulundu. 

Hamas ise bu hazırlığı açıkça “yeni bir savaş suçu” olarak nitelendirdi. Bölgeden gelen raporlar, Gazze’de altyapının çöktüğünü, sağlık sisteminin neredeyse tamamen işlevsiz hale geldiğini ve kıtlık riskinin hızla arttığını ortaya koyuyor. Uzmanlara göre olası bir geniş çaplı işgal, yalnızca Filistin halkı için değil, Lübnan ve Ürdün sınırlarında artabilecek gerginlikler nedeniyle tüm bölgesel istikrar için de büyük tehdit oluşturuyor.

Trump yönetiminin “Gazze Rivierası” projesi ve İsrail’in eş zamanlı askeri hazırlıkları, savaş sonrası Gazze’nin geleceğinin belirsizliklerle dolu olduğunu gösteriyor. ABD’nin sunduğu plan, yatırımcılar için cazip fırsatlar vaat etse de Filistinliler için zorunlu göç riskini beraberinde getiriyor ve uluslararası hukukun ihlali anlamına geliyor. İsrail’in Hamas’sız bir Gazze hedefi ile ABD’nin ekonomik dönüşüm vizyonu birleştiğinde ortaya çıkan tablo, Filistin halkının iradesini dışlayan ve bölgesel dengeleri yeniden şekillendirmeye yönelik bir stratejiye işaret ediyor. Arap ülkelerinin teknokrat yönetim ve Körfez fonları önerileri ise Batı’nın planlarıyla örtüşmüyor. Bu çelişkili vizyonlar, Gazze’nin geleceğini belirleyecek kararların hâlâ büyük güçlerin çıkar hesaplarına bağlı olduğunu, kalıcı bir çözümün ise giderek daha uzak göründüğünü ortaya koyuyor.

Post Views: 188



You may also like
Nvidia Büyümeye Devam Ediyor 
November 21, 2025
Epstein Dosyası Kamuoyuna Açılıyor 
November 21, 2025
Trump Yönetiminden Ukrayna İçin Yeni Barış Planı  
November 21, 2025
  • Recent

    • 0x0b0ee5c3
      November 23, 2025
    • 0x81c366a9
      November 22, 2025
    • 0xd5d0bc9b
      November 21, 2025
    • 0x5e5e3596
      November 15, 2025
    • 0xee3f8311
      November 14, 2025
    • 0x44c85770
      November 14, 2025
    • 0xc0e3f4ad
      November 13, 2025
    • 0x18f13e22
      November 13, 2025
    • The End of the American Century? Interdependence, Soft...
      June 9, 2025
    • Trump-Netanyahu Relationship Takes a Turn for the Worse
      May 30, 2025

  • Washington Gündemi

    • Nvidia Büyümeye Devam Ediyor 
      November 21, 2025
    • Epstein Dosyası Kamuoyuna Açılıyor 
      November 21, 2025
    • Trump Yönetiminden Ukrayna İçin Yeni Barış Planı  
      November 21, 2025
    • Trump Muhammed bin Selman’ı Beyaz Saray’da Ağırladı
      November 21, 2025
    • Demokratlar Pes Etti: Federal Kapanma Sona Erdi
      November 14, 2025
    • Epstein Skandalı Trump’ın Peşini Bırakmıyor
      November 14, 2025
    • Beyaz Saray’ın Gazze Barış Planının Akıbeti...
      November 14, 2025
    • Trump Şara’yı Washington’da Ağırladı: Türkiye...
      November 14, 2025
    • Valilik Seçimleri Demokratları Umutlandırdı
      November 7, 2025
    • Mamdani New York’ta Tarih Yazdı
      November 7, 2025



Stay Updated


© Copyright 2018-2022 SETA Foundation at Washington DC
Press enter/return to begin your search