Başkanlık Yarışı Kızışıyor
2024 Kasım seçimleri yaklaşırken Biden ve Trump’ın kampanya ekipleri arasındaki rekabet kızışmaya devam ediyor. Davalar nedeniyle kampanya sürecinde miting düzenlemede sıkıntı yaşayan Trump, anketlerde başkanlık yarışını küçük farkla önde götürmeye devam ediyor. Biden kampanyası Trump’ın Amerikan demokrasisi için tehdit oluşturduğunu vurgulayan seçim stratejisini sürdürürken, Trump kampanyası ön seçimlerdeki son rakibi South Carolina Valisi Nikki Haley’nin Trump’a oy vereceğini açıklaması sayesinde önemli bir kazanım elde etti.
Trump’ın New York’ta devam eden sus payı davasının önümüzdeki hafta karşılıklı olarak yapılacak kapanış konuşmalarının ardından nihayete ermesi bekleniyor. İlk defa yargılanan ABD başkanı olarak tarihe geçen Trump, kampanya sürecinin davalar nedeniyle etkilenmemesi için elinden geleni yapmaya devam ediyor. Davaların seçim sonuçlarına Trump aleyhine etki etmesi beklenmiyor; ancak anketlere göre olası bir mahkumiyet durumunda Trump seçmeninin yaklaşık beşte birinin desteğini çekebilir.
Devam eden davaları gündeme getirmeme stratejisini benimseyen Biden, Trump karşıtlığı üzerine kurulu söylemini devam ettiriyor. Trump ise bu hafta kendi sosyal medya sitesi üzerinden paylaştığı bir video ile Biden kampanyasına büyük bir koz vermiş oldu. Videoda yer alan “unified Reich” ifadesi, Hitler’in Nazi Almanyası’nı tanımlarken kullandığı bir tanım olarak dikkat çekerken paylaşılan video ile birlikte Trump’a yönelik Nazizm eleştirileri yeniden alevlendi. Boston’da bir bağış toplama etkinliğinde konuşan Biden, Trump’ın kullandığı Nazi ifadesini eleştirirken demokrasi için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Biden, “Bu dil Amerikalıların değil, Hitler Almanyası’nın dilidir. Trump’ın ortaya çıkardığı tehdit ikinci dönemde, ilk dönemde olduğundan daha büyük” ifadelerini kullanarak tepkisini dile getirdi.
Daha önce kampanya sürecinde Hitler benzeri ifadeler kullanarak tepki çeken Trump, gelen eleştiriler üzerine paylaştığı videoyu silmek zorunda kaldı. Kampanya süresince, göçmenlerin geldikleri ülkelerin hapishane ve “akıl hastanelerinden” kaçıp ABD’yi “işgal ettiklerini” ve “Amerika’nın kanını zehirlediklerini” iddia eden Trump’ın bu sözleri, Nazilerin retoriği ile benzerlik gösterdiği gerekçesiyle büyük tepki almıştı. Trump’ın başkanlık yarışında siyasi rakipleri için kullandığı “haşerat” terimi de, Hitler tarafından kullanılan bir ifade olduğu belirtilerek, Trump’ın Amerikan demokrasisine zarar vereceği savunulmuştu.
Demokratlar, Trump karşıtlığı üzerine kurulu stratejileriyle Cumhuriyetçi seçmen içinde Trump’ı desteklemeyenlere odaklanarak bir kampanya yürütüyor. Ancak bu hafta Cumhuriyetçilerin başkanlık seçimleri için birleşebileceğine dair önemli bir gelişme yaşandı. Trump’ın parti içi ön seçimlerdeki son rakibi ve Mart ayında adaylıktan çekildiğini açıklayan Nikki Haley, bu hafta yaptığı açıklamada 2024 seçimlerinde Trump’a oy vereceğini duyurdu. Muhafazakar düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü’nün etkinliğinde konuşan Haley, “Bir seçmen olarak müttefiklerimizin arkasını kollayacak, düşmanlarımıza hesap soracak, ülkenin sınırlarını güvence altına alacak ve ulusal borcu azaltacak bir başkana destek vereceğim” dedi. Haley, Trump’ın mükemmel bir başkan olmadığını ancak Biden’ın politikalarının tam bir felaket olduğunu söyledi. Trump’ın kendisine oy veren seçmenleri daha kuşatıcı bir şekilde kucaklaması gerektiğini belirten Haley, Biden’ın Afganistan’dan çekilme politikası, Çin ile yeterince sert mücadele etmemesi ve yakın zamanda İsrail’e silah sevkiyatını durduracağını açıklamasını Biden politikalarının iflası olarak nitelendirdi.
Trump genel olarak bağış toplama konusunda Biden’ın gerisinde kalsa da, geçen ay Biden’dan daha fazla bağış toplamayı başardı. Trump, geçtiğimiz haftalarda rakibi ile arasındaki bağış farkını kapatmak için Florida’da enerji sektörünün temsilcileriyle bir araya gelerek Biden’ın iklim politikalarını iptal karşılığında enerji sektörü devlerinden bağış yapmalarını talep etmişti. Koch grup gibi önemli kurumların desteğini alan Haley’in Trump’a oy vereceğini açıklaması bağışçılarını da etkileyebilir. Anketlerde Trump’ın küçük farklarla da olsa önde olması ve Biden’ın İsrail’e silah yardımı yapmayacaklarını açıklaması gibi dış politika hamlelerinden ötürü, Trump Cumhuriyetçi Parti içerisindeki muhaliflerin de desteğini alabilir. Önümüzdeki aylarda gelen bağışlarla Trump seçim kampanyasındaki açıkları kapatabilir.
2024 ön seçimlerinde Trump’ın en uzun süreli rakibi olan Haley, eski başkana alternatif arayan Cumhuriyetçi ve bağımsız seçmenlerin sesi olarak kendine önemli bir yer edinmişti. Haley, güçlü bir finansal ağ oluşturarak dikkatleri üzerine çekmiş ve kampanyasının sona ermesine rağmen şehir merkezlerinde yaşayan ılımlı Cumhuriyetçilerin desteğini almaya devam etmişti. Son olarak yarıştan çekilmesine rağmen geçtiğimiz haftalarda düzenlenen Cumhuriyetçi Parti’nin Indiana’daki ön seçimlerinde %20’nin üzerinde bir destekle önemli bir oy oranı elde etmişti. Haley’nin bu oy oranı Trump’ın ılımlı Cumhuriyetçi seçmenleri henüz tam anlamıyla ikna edemediğinin bir işareti olarak yorumlanmış ve Trump’ın parti içerisinde büyük bir güç kaybı yaşayabileceğine yönelik değerlendirmeler yapılmıştı. Haley’nin Trump’a oy vereceğini açıklaması, Trump kampanyasına önemli bir destek sağlayabilir.
Öte yandan, Biden kampanyası, Trump’ın zayıf olduğu banliyölerde yaşayan ılımlı Cumhuriyetçilere yönelik stratejiler geliştirerek, eski başkanın Haley’ye yönelik eleştirilerini içeren reklam filmleri hazırlıyor ve Haley’ye oy vermiş seçmenleri kazanmayı hedefliyor. Biden’ın kampanya sözcüsü, Haley’nin açıklamalarının tabandaki seçmene yayılmayacağını belirterek, “Ön seçimlerde Donald Trump’a karşı oy kullanmaya devam eden ve demokrasimizin geleceğini, yabancı düşmanlara karşı müttefiklerimizle birlikte güçlü durmayı ve Amerikan halkı için bir şeyler yapmak üzere çalışmayı önemseyen milyonlarca Cumhuriyetçi seçmen için hiçbir şey değişmedi” ifadelerini kullandı.