Biden’a Güven En Alt Seviyede
NBC News tarafından bu hafta yapılan bir ankete göre, 2024 Başkanlık seçimleri için girilen kritik süreçte Başkan Biden’a duyulan güvende azalma yaşandığı görülüyor. Kasım ayı başında New York Times ve Sienna College tarafından yapılan anketlerde de seçimin kaderini belirleyecek altı “salıncak eyaletin” (Nevada, Georgia, Arizona, Michigan, Pensilvanya ve Wisconsin) beşinde Biden’ın eski Başkan Trump’a göre geride kaldığı tespit edilmişti. Bu eğilimi teyit eden bir diğer ankete ise Bloomberg News tarafından bu ay içerisinde yayınlanmıştı.
Anketlere göre, 2023 başında Biden’ın görev onay oranı %46 iken, son yayınlanan anketlerde %40 bandına düşerek başkanlık döneminin en düşük seviyesine geriledi. Biden’ın tabanı tarafından dahi yeterince kabul görmediği ve popüleritesinde azalma olduğu da anket sonuçlarına yansıyor. 2020 seçimlerinde siyah seçmenlerin %12’sinin desteğini kazanan Trump, 2024 seçimleri öncesinde bu oranı %20’lere çıkarmış durumda. NBC News tarafından yapılan anketin ilginç bir sonucu olarak 2020 seçimlerinde Biden’ın başkan seçilmesinde büyük etkisi olan siyahi seçmenlerin tercihlerindeki değişiklik gösterilebilir. Biden’ın siyahi seçmenler arasındaki net onay oranının bu yıl boyunca yaklaşık 20 puan oranında düştüğü görülüyor.
Siyahi seçmenlerin tercihlerindeki değişikliğe benzer bir şekilde Hispanik seçmenlerde önümüzdeki seçimlerde kritik konumdaki seçmen kitlesini temsil ediyor. Wall Street Journal’ın anketlerine göre, kritik eyaletlerde Hispanik oylar ele alındığında Biden ile Trump arasındaki farkın tek hanelere indiği gözlemleniyor. Amerika genelinde Hispanik seçmenlerin nüfus artış oranının yüksek olması seçmen sayılarında da dramatik artışlara yol açıyor. Hispanikler 2000’lerin başında Amerika’daki seçmenlerin sadece %8’ine tekabül ettiği bir denklemden 2022 yılında %15 civarı bir orana tekabül etmesi, bu oyların başkanlık sürecindeki etkisini gözler önüne seriyor.
Hispanikler arasında süre gelen Demokrat Parti desteğindeki değişimi gösteren anketlere göre Biden ve Trump arasındaki fark tek hanelere inmiş durumda. Bu durumun en önemli göstergelerinden biri de Trump’ın önceki seçim dönemlerinde sert ifadeler kullandığı Hispaniklerin en önemli kanallarından biri olan ve Amerika’da İspanyolca yayın yapan en büyük televizyon kanalı olan Univision’da röportaja katılması gösteriliyor. Bir önceki seçim sürecinin aksine, Trump Hispanikleri “inanılmaz insanlar” olarak tanımladı. Kanal, Demokrat Partililerin röportaj programlarını bu süre içerisinde iptal edince Demokratların hedefi haline geldi. Son gelişen bu olaydan hareketle Biden’ın Hispanik seçmenler nezdinde de popülaritesini ciddi oranda kaybettiği söylenebilir.
Yapılan farklı anketlerin ortak somut çıktısı, Biden’a duyulan ilginin azalmasında en önemli etkenlerden birisi olarak ekonomik durum gösteriliyor. Amerikalıların oy verme davranışlarında ekonomik göstergelerin çok ciddi bir etkiye sahip olduğu aşikar. Ancak seçmen nezdindeki olumsuz algıya rağmen, ABD ekonomisinin son dönemde pozitif gelişme kaydetmesi ve istihdam olanaklarının artması Biden yönetiminin ekonomi noktasındaki eleştirilerden kurtulmasına yardımcı olamamış görünüyor. Enflasyonun bir yılda %9 seviyelerinden %3’e düşmesi ve bu süreçte istihdam olanaklarının geliştirilip işsizliğin azalması bu algıyı pozitif anlamda değiştirmeye yetmiyor.
Amerika basınında Şükran Günü vesilesiyle paylaşılan haberlerde dahi Biden’ın göreve geldiği 2020 yılına oranla hindi fiyatlarının %30 seviyesinde artış gösterdiğine vurgu yapılarak Biden’ın ekonomi politikalarının beğenilmediği ve Amerikalı seçmenlerin sadece %38’inin bu politikaları onayladığı vurgulanıyor. Ekonomik göstergelerin olumlu seyretmesine rağmen, Biden’ın popülaritesinin düşük olmasının altında başka sebepler de aranabilir. Biden’ın Trump’ın yaptığı gibi attığı adımları başarı olarak gösterme konusunda zayıf kaldığı ve ABD ekonomisinin toparlanmasını halka etkili bir şekilde anlatamadığı eleştirileri bu anlamda öne çıkıyor. Algı yönetimi noktasında Biden yönetiminin özellikle Trump’a göre sınıfta kaldığı söylenebilir.
Biden’a duyulan ilginin azalmasının arka planında ülkede artan kutuplaşmanın etkisinden de bahsedilmelidir. Amerika’nın karşı karşıya kaldığı ekonomik krizler, siyasi sahnede aşırı uçların popülaritesini artırdığı bir döneme işaret ediyor. Göçmen meselesi, silahlanma ve kürtaj hakkı gibi toplumsal kırılmalara sebebiyet verebilecek konuların ön plana çıkması Amerikan siyasetinde uzlaşı kültürünü zayıflatarak aşırı uçların değer kazanmasına neden oluyor. Kutuplaşma sorununun arttığı bir ortamda, merkeze yakın bir konumda duran ve uzun yıllardır yönetimin çeşitli kademelerinde yer alarak değişim iddiasından çok uzak olan Biden’a duyulan ilginin azaldığı gözlemleniyor.
Biden’a güvenin azalmasının en önemli nedenlerinden biri de yaşlılığı olarak öne çıkıyor. ABD tarihindeki en yaşlı başkan olarak göreve gelen Biden’ın geçtiğimiz hafta 81 yaşına basması, seçmenlerin davranışlarını etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Biden’ın yaşına dair Trump tarafından yapılan sert eleştirilere ek olarak, Cumhuriyetçi Parti’den başkan adayı olan Ron DeSantis’in “zamanın yenilmezliğine” vurgu yapması ve ABD başkanlığının (Trump’ı kastederek) “80’ine merdiven dayamış birine göre bir iş olmadığını” belirtmesi bu tartışmanın seçmende karşılığının olduğuna işaret ediyor. İlerleyen yaşına ek olarak, basın açıklamaları esnasında kullandığı bazı ifadeler, bazı tuhaf hareketleri, gafları ve konuşmasını bir anda kesmesi gibi davranışlar, Biden’a yöneltilen yaşlılık eleştirilerinin güçlenmesine neden oluyor.
Biden’a görev onayı noktasında verilen desteğin azalmasında yönetimin dış politika kararlarının da payı var. NBC News anketine göre Amerikalı tüm seçmenlerin sadece %33’lük kısmı Biden yönetiminin dış politika adımlarını takdir ederken; Demokratların %30’u dahil olmak üzere tüm seçmenlerin %62’si Biden’ın dış politika anlayışını onaylamadıklarını belirtiyorlar. Biden yönetiminin İsrail’e verdiği destek de seçmenlerin %56’sı tarafından onaylanmıyor.
Yapılan anketlere göre, Biden ekonomi alanında eleştirilse de, seçmen gözünde popülaritesini kaybetmeye devam ediyor. Seçimlere bir seneden az bir vakit kalmışken, Biden’a yönelik eleştiriler ve kampanyası tarafından alınacak önlemler kritik öneme sahip. Mevcut tablo, Biden’ın işinin hiç de kolay olmadığını gösteriyor. Halihazırda birçok hukuki sorunla karşı karşıya olan ve başkan adaylığı konusunda tartışmaların merkezinde yer alan eski Başkan Trump’ın dahi anketlerde önde gözükmesi, Biden kampanyası için işlerin rayında gitmediğini gösteriyor. Biden’ın kampanya ekibi anketlerin yanıltıcı olduğuna dair açıklamalar yapsa da gidişat Demokratları endişelendirmeye devam ediyor.