Biden’dan Dinamik ‘Birliğin Durumu’ Konuşması
Başkan Biden, her sene başkanın Kongre’ye ülkenin durumuyla ilgili yaptığı ve ‘Birliğin Durumu’ tabir edilen geleneksel hitap konuşmasında dinamik bir performans ortaya koymaya çalıştı. Hakkındaki sağlık sorunları ve yaşlılık eleştirilerini bertaraf etme çabasında olduğu anlaşılan Biden, iç politika, ekonomi, sosyal meseleler, dış politika ve demokrasi gibi konularda önemli açıklamalar yaptı. Birliğin Durumu konuşması, Kasım seçimleri öncesinde Biden’ın muhasebe yapması ve şu ana kadar yürüttüğü politikaların reklamını yapması için önemli bir fırsattı. Biden Kasım’da rakibi olması neredeyse kesinleşen eski Başkan Trump’ın adını anmadan ‘selefim’ ifadesini kullanarak ağır eleştiriler yöneltirken dış politika konusunda Rusya ve Gazze’yi merkeze aldı. Seçim kampanyası boyunca ekonomi politikaları nedeniyle oy kaybettiği görülen Biden’ın bir diğer önemli gündemi ise ekonomik gelişmeler oldu. Biden, yaşı ile ilgili gelen eleştirilere cevap olarak konuşurken zinde bir görüntü ortaya koymaya çalıştı.
Başkan Biden konuşması boyunca Trump’ın adını zikretmedi ancak birçok farklı konu üzerinden Trump’a eleştiriler yöneltti. Biden, Trump’ın NATO’nun işlevsizliği üzerinden dile getirdiği açıklamalara tepki gösterdi. Trump’ın seçim kampanyasında dezenformasyon taktiğini kullandığı belirten Biden, bu durumu Amerikan demokrasisi için çok ciddi bir tehdit olarak yorumladı. İç siyasetin gündem maddeleri arasında yer alan kürtaj, göç, sınır güvenliği ve vergiler hakkında Trump’ı hedefe koyan Biden, seçim stratejisi olarak kendi başarılarına odaklanmaktan ziyade Trump’ın getireceği muhtemel riskleri ortaya koyması konuşmasının dikkat çeken noktalarında biri oldu. Biden, Trump’ı Rus Devlet Başkanı Putin’e boyun eğmekle suçlarken, bu durumun Amerika’nın çıkarlarına zarar verdiğini ifade etti. Biden ayrıca 6 Ocak Kongre Baskını konusunda da Trump’ı hedef aldı. “Selefim ve burada bulunan bazı temsilciler 6 Ocak gerçeğini örtbas etmeye çalışıyor” ifadelerini kullanan Biden, Trump’ın Amerikan demokrasisine çok büyük zarar verdiğini yineledi.
Birliğin Durumu konuşmaları genellikle politika ve önerileri içeren konuşmalar olarak gerçekleşiyordu. Ancak bu sene Biden seçim kampanyasını da ön plana çıkararak Cumhuriyetçilerle söz dalaşına girdi. Normalde sakin bir atmosferde geçmesi beklenen konuşma son yılların en hareketli Birliğin Durumu konuşması oldu. Biden’ın Cumhuriyetçilerle tartışırken çok sert ifadeler kullanmaktan kaçınması, Biden kampanyasının yaklaşan seçimlerde ılımlı Cumhuriyetçileri etkileme çabası olarak yorumlandı. Ülkeye yasadışı yollarla giren göçmenler nedeniyle hedef tahtasına oturtulan Biden, Demokratların bu zamana kadar göçmenleri tanımlarken kullanmaktan imtina ettiği “illegal” kelimesini kullanarak Cumhuriyetçilere de mesaj vermiş oldu. “İllegal” kelimesini kullanması Demokratlar tarafından eleştirilirken Nancy Pelosi, başkana sahip çıkarak Biden’ın ifadelerini “çok büyük bir olay değil” diyerek savundu.
Biden başkanlığı boyunca yaşı ve sağlık sorunları nedeniyle ABD Başkanı olarak hizmet edemeyeceğine dair birçok eleştiriye maruz kaldı. Zaman zaman yaptığı gaflarla ve canlı yayınlar esnasında yaptığı hareketlerle Trump’ın da sıklıkla hedefinde oldu. Son olarak Wall Street Journal tarafından yapılan bir ankette seçmenlerin %73’ü Biden’ı bir dönem daha aday olmak için çok yaşlı bulduğu ölçüldü. Seçim kampanyasında yaşı ve sağlık sorunları gibi konulardan oy kaybetmesi muhtemel görünen Biden, Birliğin Durumu konuşmasında enerjik ve zinde bir profil ortaya koymaya çalıştı. Biden yaşı ile ilgili gelen eleştirilere yanıt verirken Trump ile neredeyse aynı yaşta olduğunu vurguladı. Biden ayrıca yaşından dolayı daha sağlam adımlar atabilecek birikime sahip olduğunu belirtirken “benim yaşıma geldiğinizde, bazı şeyler her zamankinden daha açık hale geliyor” ifadelerini kullandı.
Biden’ın konuşmasında temel konulardan birini de dış politika oluşturdu. Normalde daha çok iç siyaseti ilgilendiren konulara odaklanan Birliğin Durumu konuşması, bu yıl dış politika konularına daha fazla odaklandı. Ukrayna-Rusya savaşı, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları ve Kızıl Deniz’de yükselen tansiyon gibi konulardan ötürü Biden yönetimi zorlu bir dış politika gündemiyle ilgileniyor. Biden Ukrayna’ya yardım noktasında Kongre’de yaşanan gecikmeyi eleştirirken savaşın gidişatı ile ilgili konuştu ve Franklin Roosevelt’ten ve İkinci Dünya Savaşı’ndan alıntılar yaptı. İsrail’e verdiği koşulsuz destek nedeniyle eleştirilerin odağında yer alan Biden, konuşması esnasında Filistin destekçileri ve ateşkes çağrısı yapan gruplar tarafından Kongre binası önünde protesto edildi.
Biden konuşmasında İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu yinelerken Gazze’deki masum sivilleri koruma sorumluluğu olduğunu da vurguladı. Biden, ABD ordusunu Gazze’ye daha fazla insani yardım girmesini sağlayacak geçici bir liman inşa etmek için yönlendirdiğini de açıkladı. Biden, bölgesel barışın sağlanması için yegane çözümün iki devletli bir yapıyla mümkün olabileceğini yineledi. Biden’ın konuşması esnasında Filistin asıllı Amerikalı temsilci Rashida Tlaib ayağa kalkarak Amerika’nın İsrail’e verdiği silah yardımını eleştiren ve ateşkesin sağlanması gerektiğini vurgulayan pankartlar açarak tepkisini ortaya koydu.
Anketlerde Biden yönetimine en çok oy kaybettiren nedenler arasında yer alan ekonomik gelişmeler de Birliğin Durumu konuşmasına konu oldu. Özellikle son bir yıl içerisinde enflasyonda düşüş ve istihdam oranında artış gibi olumlu seyreden ekonomik göstergelere rağmen seçmenin algısı bu göstergelerle paralel ilerlemiyor. Son anketlere göre Amerikalıların yüzde 65’inden fazlası ülkenin yanlış yöne gittiğini düşünürken Biden’a duyulan güven rekor sevilerde düşük olarak ölçülüyor. Biden, konuşmasında tüketici güveninin yükseldiğini ve enflasyonun düştüğünü ifade ederek ekonomi politikalarının doğru yönde ilerlediğini belirtti. Biden ayrıca 2021 yılında göreve geldiği dönemin ekonomik durumu ile bugüne dair kıyaslamalar yaparak ilerlemeyi açıklamaya çalıştı. Biden sosyal meselelere girmekten de geri durmadı. Cumhuriyetçilerin kürtaj kısıtlamalarını seçim kampanyasında kullanmaya çalışan Biden, kürtaj haklarına yönelik taviz verilemeyeceğini yineledi.
2024 seçimlerine yaklaşırken Birliğin Durumu konuşması önceki senelere oranla bir hayli hareketli geçti. Biden kürsüden uyguladığı politikaların başarısına odaklanırken selefi Trump’a birçok konuda eleştiriler yöneltti. Biden’ın kampanya stratejisi olarak Trump’a karşı gelen seçmenlere odaklanma çabası bu konuşmasına da yansıdı. Ekonomi alanında var olan olumsuz algıyı düzeltmek için çaba gösteren Biden, göç ve sınır güvenliği konusunda seçmenlerin kaygılarını gözeten açıklamalar yapmaktan geri durmadı. Dış politika konusunda da ihtiyatlı cümleler kuran Biden, yaşı ile ilgili gelen eleştirileri es geçmeyerek kampanyasına dair eleştirilere bütüncül bir mesaj vermeye çalıştı.