New York Belediye Başkan Adayları Son Kozlarını Paylaştı
4 Kasım’da yapılacak New York Belediye Başkanlığı seçimleri yaklaşırken, adaylar geçtiğimiz ve katıldıkları iki televizyon münazarasıyla son kozlarını paylaştı. 25 Ekim’de başlayacak oy verme süreci öncesinde kritik öneme sahip bu tartışmalarda, Demokrat Parti’nin anketlerde önde gelen adayı Zohran Mamdani, Cumhuriyetçi aday Curtis Sliwa ve Demokrat Parti ön seçimlerini kaybettikten sonra bağımsız aday olarak yarışa devam eden eski vali Andrew Cuomo karşı karşıya geldi. Münazaralarda New York’un kronikleşen ekonomik ve sosyal sorunlarından, Trump yönetiminin politikalarına ve dış politika tartışmalarına kadar geniş bir yelpazede konular ele alındı. Münazaraların ardından genel oy verme eğilimlerinde büyük bir değişiklik beklenmiyor; Mamdani ise adım adım New York belediye başkanlığına doğru ilerliyor.
Her iki televizyon tartışmasında Donald Trump’ın etkisi, tartışmaların arka planındaki en belirgin unsurlardan biri olarak öne çıktı. Özellikle Trump’ın, Mamdani’nin seçilmesi durumunda federal fonları keseceği ve Ulusal Muhafızları New York’a göndereceği yönündeki açıklamaları sık sık gündeme geldi. Andrew Cuomo, Trump’ın Mamdani’yi zayıf bir figür olarak gördüğünü ve bunu kendi siyasi çıkarları için kullanmak istediğini savundu. Buna karşılık Mamdani, Cuomo’yu Trump’ın “kuklası” olmakla suçladı ve Cumhuriyetçi bağışçıların Cuomo’ya verdiği desteği hatırlattı.
Mamdani, seçilmesi durumunda Trump ile çalışması hakkında daha esnek bir tutum sergileyerek, “Trump’la bile çalışırım, yeter ki halkın yaşamını kolaylaştırsın” ifadelerini kullandı. Trump ise bu açıklamanın ardından Mamdani’yi yeniden “komünist” olarak niteledi, ancak seçimi kazanması halinde Mamdani ile görüşeceğini belirtti. Trump’ın aynı açıklamasında ayrıca Mamdani’nin dört yıl sonra başkanlık yarışına girebileceğini söylemesi dikkat çekti. Wall Street Journal’ın özel haberine göre, Trump’ın yakın çevresine Mamdani’nin belediye başkanlığı seçimlerini kazanacağını söylediği ifade ediliyor. Trump, daha önce de Sliwa’nın yarıştan çekilmesi durumunda Cuomo’nun şansı olabileceğini, ancak bunun Mamdani’yi durdurmak için yeterli olmayacağını söylemişti.
Televizyon tartışmalarının merkezinde güvenlik, ekonomik eşitlik ve dış politika konuları vardı. Özellikle New York Polis Teşkilatına yönelik tutumlar adaylar arasında önemli bir ayrışma yarattı. Andrew Cuomo, Mamdani’nin geçmişte polis departmanının dağıtılması yönündeki açıklamalarını gündeme taşıyarak eleştirdi. Mamdani ise geri adım atarak, söz konusu ifadelerin “hatalı bir üslup” olduğunu kabul etti ve polisle iş birliğini önceleyen bir yaklaşımı benimsediğini vurguladı. Bu bağlamda Mamdani, ikinci münazarada azınlık gruplar tarafından eleştirilen Emniyet Müdürü Jessica Tisch’i görevde tutacağını açıklayarak, güvenlik endişelerini yatıştırmaya yönelik stratejik bir hamle yaptı.
Ekonomik vaatler tartışmaların bir diğer belirleyici başlığıydı. Mamdani, konuşmalarında sürekli olarak sınıfsal adalet vurgusu yaptı. Özellikle büyük teknoloji şirketleri ve zenginlere yönelik ek vergiler getirilmesini savunarak, bu yolla elde edilecek gelirlerin ücretsiz çocuk bakımı, toplu taşıma ve kamu hizmetlerine aktarılacağını belirtti. Cuomo ise bu politikaları “sermaye kaçışına neden olacak tehlikeli bir popülizm” olarak nitelendirdi. Bu karşıtlık, Demokrat Parti içindeki geleneksel neoliberal yaklaşımı benimseyenlerle, genç sosyalist kanat arasındaki ideolojik mücadeleyi de açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Dış politika bağlamında İsrail-Filistin meselesi, yerel seçim tartışmasında beklenmedik ölçüde büyük yer tuttu. Filistin yanlısı eylemlere katılımı ve Netanyahu karşıtı tutumlarıyla tanınan Mamdani, televizyon tartışmasında Hamas’ın silahsızlanması gerektiğini belirtirken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka aykırı uygulamaları nedeniyle hesap vermesi gerektiğini vurguladı. Cuomo, Mamdani’nin bu tutumunu “Yahudi karşıtlığı” olarak nitelendirerek onu Hamas’ı doğrudan kınamamakla suçladı. Mamdani ise hem Yahudi topluluğuna duyduğu desteği dile getirdi hem de Cuomo’nun bu tür suçlamaları siyasi manipülasyon aracı olarak kullandığını söyledi. Irka ya da dine dayalı devlet modellerini eleştiren Mamdani, İsrail’in hukuksuz uygulamalarını gündeme taşıdı ve Cuomo’nun Netanyahu’nun hukuk ekibiyle olan bağlantısını vurgulayarak saldırıları geri püskürtmeye çalıştı.
Cuomo, tartışma boyunca tecrübesine vurgu yaparak geçmiş yönetim dönemlerindeki deneyimini bir avantaja dönüştürmeye çalıştı. Buna karşılık Mamdani, “eski düzenin çözüm üretemediğini” savunarak kendisini geleceği temsil eden aday olarak konumlandırdı. Tartışma sırasında Cuomo, görevinden istifasına neden olan cinsel taciz iddialarıyla yeniden yüzleşmek zorunda kaldı. Mamdani, izleyiciler arasında Cuomo’ya dava açan mağdurlardan birinin de bulunduğunu hatırlatarak eleştirdi. Cuomo ise suçlamaların düşürüldüğünü ve sürecin hukuken kapandığını öne sürdü, ancak kamuoyuna yansıyan bilgilere göre bazı davalar hâlâ devam ediyor.
Cumhuriyetçilerin adayı olarak seçimlere giren Curtis Sliwa ise televizyon tartışmalarında da arka planda kaldı. Tartışmalar sırasında Mamdani ile Cuomo arasındaki sert polemiklerin gölgesinde kalan Sliwa, zaman zaman öne çıkmaya çalışsa da somut çözüm önerileri sunamaması nedeniyle geri planda kaldı. Demokratların yoğun olduğu New York’ta Sliwa’nın seçimleri kazanma şansı ise oldukça düşük. Seçim pusulasında diğer bağımsız aday olan mevcut belediye başkanı Eric Adams da yer alacak. Adams, hakkında açılan davalar ve artan eleştiriler nedeniyle Demokrat Parti’nin ön seçimlerine katılmamış, bağımsız aday olarak yarışa gireceğini açıklamıştı. Ancak geçtiğimiz haftalarda yarıştan tamamen çekildiğini duyuran Adams’ın, seçimlere kısa bir süre kala Cuomo’ya açık destek vermesi bekleniyor.
Televizyon münazaraları, adayların seçim öncesi pozisyonlarını netleştirmesi açısından kritik öneme sahipti. Mamdani gençliği ve ilerici söylemleriyle değişimi temsil ederken, Cuomo deneyimini ön plana çıkarmayı sürdürdü. Cumhuriyetçi aday Curtis Sliwa ise her iki adaya da tepkili olan seçmenlere seslenmeye çalıştı. Her ne kadar Mamdani’ye karşı farklı gruplar bir araya gelmiş olsa da, son anketler Mamdani’nin Cuomo’nun 15 ila 20 puan önünde olduğunu ve seçimi kazanma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu gösteriyor. 4 Kasım’da yapılacak seçimler öncesi gerçekleşen bu son münazara, özellikle Cuomo ve Mamdani arasındaki rekabeti tekrar göstermiş oldu. Trump yönetiminin gölgesinde yürüyen kampanya süreci, Filistin-İsrail çatışması ve cinsel taciz iddiaları gibi hem ulusal hem de yerel düzeyde yankı uyandıran meselelerin tartışıldığı münazara, Mamdani’nin yükselen ivmesini sekteye uğratmadı. Bu koşullar altında, seçim sonuçları açıklandığında New York’un Mamdani ile birlikte yeni bir siyasi döneme girmesi kuvvetle muhtemel görünüyor.