Yargıçtan Toplu Taşımada Maske Mecburiyetine Darbe
Florida’da bir federal yargıç uçaklar ve toplu taşıma araçları için maske zorunluluğunu fiilen kaldıran bir karar aldı. Eski Başkan Trump tarafından atanan Yargıç Kathryn Kimball Mizelle, Pazartesi günü yayınladığı 59 sayfalık kararda, ulaşımdaki maske zorunluluğunu, CDC’nin Halk Sağlığı Hizmetleri Yasası kapsamındaki yasal yetkisini aşmış olması da dahil olmak üzere çeşitli gerekçelerle geçersiz kıldı. Hakimin kararı havayollarını, havaalanlarını ve toplu taşıma sistemlerini maske konusunda kendi kararlarını verme hakkına kavuşturmuş oldu. Ulusal Ulaştırma Güvenliği İdaresi, maske zorunluluğunun sona erdiğini söyledi ve Houston ve Dallas havaalanları, duyurunun hemen akabinde kararı baz alarak maske mecburiyetini kaldırdı.
Uygulama, sektör ve yolcular tarafından ekseriyetle sevinçle karşılandı ancak New York toplu taşıma sistemi, maske zorunluluğuna devam etmeyi planladığını açıkladı. Washington Ulaşım İdaresi de otobüs ve trenlerinde yolcular için maskeleri isteğe bağlı hale getireceğini söyledi. Maske zorunluluğu havayollarını, havaalanlarını, toplu taşımayı ve taksileri kapsıyordu ve bir zamanlar ülke genelinde norm olan pandemi kısıtlamalarının en büyük kalıntısı olarak vatandaşların hayatlarında var olmaya devam ediyordu. Floridalı yargıcın kararına tepki gösteren Beyaz Saray’ın Basın Sözcüsü Jen Psaki, “Bu açıkça hayal kırıklığı yaratan bir karar” diyerek Hastalık Kontrol Merkezinin (CDC) toplu taşımada maske tavsiyesini hatırlattı.
Florida kararını takiben Salı günü Uber ve Lyft şirketleri Kovid vakalarının Ocak ayı zirvesinden sonra keskin bir şekilde düşüşte olmasını gerekçe göstererek, ABD’deki sürücü ve yolcular için yüz maskesi zorunluluklarını kaldırdıklarını açıkladı. Araç camlarının açık tutulması ve ön koltuğun boş olması gerekliliklerine de son veren Lyft, uygulamasında sağlık güvenliği nedenlerinin artık iptal seçenekleri altında görünmeyeceğini söyledi. Uber, sürücülerin maske zorunluluğunun iptal edilmesinden rahatsız olmaları durumunda seyahatlerini iptal etme seçeneğine sahip olacaklarını söyledi. Walt Disney de açık ve kapalı alanlarında ve ulaşım tesislerinde aşıları tam olan ziyaretçiler için maske takmanın isteğe bağlı olacağını da söyledi.
Maske uygulamasını kaldıran mahkeme kararının ardından Biden yönetimi CDC’nin maske tavsiyesine referansla, federal bir mahkemeye itiraz talebinde bulundu. CDC de aynı gün maske zorunluluğu uygulamasının kurumun yasal olarak yetki alanında olduğunu ve “insanların tüm kapalı toplu taşıma ortamlarında maske takmalarını önermeye devam ettiğini” açıkladı. Medyada ise Beyaz Saray’ın itirazının kabul edilmesi durumunda kamuoyundan ciddi tepki alınacağı görüşü hakim. Maske zorunluluğu, Başkan Biden’in Ocak 2021’de göreve başlamasından kısa bir süre sonra yürürlüğe girmişti ve 18 Nisan’da sona erecekti.
Ancak havayollarının, konaklama endüstrisinin ve Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin kuralı kaldırma baskısına rağmen, CDC halk sağlığı uzmanlarına, koronavirüsün bir alt varyantı olan BA.2’nin tetkiki ve bu doğrultuda maske kararına devam edip etmeyeceğini değerlendirmeleri için zaman vermek adına 3 Mayıs’a kadar uzatılmıştı. Çarşamba günü CNN’e konuşan Psaki, itirazlarını sadece maske uygulamasıyla ilgili değil CDC’nin kamu nezdindeki meşruiyetini ve otoritesini de temin için de gerçekleştirdiklerini söyledi. Özel sektör temsilcileri ise bu meşruiyetin tartışmalı olduğu görüşünde. ABD Seyahat Birliği’nde bir yetkili olan Tori Emerson Barnes, CDC’nin görev süresinin yararlılığını aştığını ifade ederek bu kuruma karşı oluşan tepkinin bir örneğini göstermiş oldu.
Yetki tartışmaları açısından bakıldığında ABD’de geleneksel olarak CDC çok sınırlı bir düzenleyici yetkiye sahip ve genel olarak, halk sağlığı kısıtlamaları uygulama yetkisi eyalet ve yerel yönetimlere ait. Bununla beraber hukuk uzmanları özellikle eyaletler arası taşımacılığın dikkate değer bir istisna olduğu konusunda hemfikir ve bu açıdan Yargıç Mizelle’nin kararı eleştiri alıyor. Öte yandan halk sağlığı uzmanları, kararın bozulmaması halinde, kurumun gelecekteki salgınlara yanıt verme kapasitesinin kısıtlanmasından endişe ediyor. Georgetown Üniversitesi O’Neill Ulusal ve Küresel Sağlık Hukuku Enstitüsü Direktörü Lawrence Gostin, olası bir salgında, virüsün eyaletler arası geçişini engellemek için müdahalede bulunamaması durumunun, CDC’nin gerçekte hiçbir yetkisinin olmadığı anlamına geleceğini söyledi.