Amerikan Toplumunun Normalleşme Baskısı Artıyor
California Valisi Gavin Newsom, Omicron varyantının zirveyi görmesinden bu yana Covid-19 vakalarında gerçekleşen %65’lik düşüşe atıfta bulunarak, aşılı bireyler için eyalet çapında kapalı alanlardaki maske zorunluluğunun gelecek hafta sona ereceğini duyurdu. 15 Şubat’tan itibaren geçerli olacak karar, uygulamanın başlangıcından yaklaşık iki yıl sonra alındı ve eyalet nüfusunun yaklaşık %20’sini oluşturan aşısız bireyleri kapsamıyor. Eyaletten gelen başka bir bilgiye göre okullardaki maske zorunluluğu da normalleşme doğrultusunda yeniden ele alınabilir. Yeni düzenlemelerin önümüzdeki hafta kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor. Bununla beraber Califiornia’da tartışılan bir diğer konu öğrencilere yönelik zorunlu aşı uygulaması. Eyalet yasama organınca tartışılan tasarıya göre 2023 yılından itibaren tüm öğrencilerin aşı olması zorunlu hale gelecek ve kişisel ve dini muafiyetlere müsade edilmeyecek. Tasarıda bu öneriye paralel şekilde 12-17 yaş arasındaki gençlerin aşılanması için ebeveyn izni gerekliliğinin kaldırılması öngörülüyor. Biden ve ekibinin ise eyaletlerinin kendi inisiyatifleri ile başlattıkları normalleşme ajandalarına dair bir stratejisinden bahsetmek güç.
Normalleşme gündemlerini hayata geçiren diğer Demokrat eyaletler Connecticut, New Jersey, Delaware ve Oregon okullardaki maske zorunluluğunun sona ermesi için takvimlerini paylaştılar. New Jersey Valisi Phil Murphy, eyaletteki okullarda ve çocuk bakım ortamlarında maske zorunluluğunun 7 Mart’ta sona ereceğini duyurdu. Benzer şekilde, Delaware Valisi John Carney, eyaletin iç mekanlarda maske zorunluluğunun 11 Şubat’ta ve okul maskesi zorunluluğunun da 31 Mart’ta sona ereceğini duyurdu. Connecticut Valisi de 28 Şubat’tan itibaren okullardaki maske zorunluluğunun sona ermesi ve tedbir kararlarının bölgelerin kendine has koşulları göz önünde bulundurularak yerel düzeyde alınması çağrısı yaptı. Son olarak Oregon Sağlık Otoritesi eyaletin okullarda ve tüm kapalı kamusal alanlarda maske zorunluluğunu en geç 31 Mart’a kadar kaldıracağını söyledi.
Eyaletlerdeki gelişmelere rağmen Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), kuralları gevşetme konusunda ihtiyatlı gözüküyor. Biden yönetimi federal maske mecburiyeti kurallarının şimdilik değişmeyeceğini ancak ileriye dönük planlamalar için halk sağlığı uzmanlarıyla görüşüldüğünü söyledi. Dr. Fauci durumun iyiye gidiyor olabileceğini ancak hala öngörülemez olduğunu ve dolayısıyla normalleşmenin kademeli olması gerektiğini ifade etti. Beyaz Saray Covid Müdahale Direktörü Jeffrey Zients ve Dr. Fauci ekiplerinin oldukça yavaş devam eden müzakereleri aslında Biden’ı zor durumda bırakıyor. Biden yönetimi kamuoyuyla net bir takvim paylaşamazken Demokrat valiler inisiyatif alarak kendi takvimlerini hayata geçiriyor.
Aşı karşıtlığı ve normalleşme baskısının toplumsal düzeyde yoğun olarak görüldüğü Kanada’da aşı karşıtları konfederasyonunun bir parçası olan kamyon şoförleri ‘2022 Özgürlük Konvoyu’ adıyla eylemlerine devam ediyorlar. Konfederasyon bayrağı sallayanlardan özgürlükçü hipsterlara kadar farklı profilde kişilerin katıldığı protestoların nihai hedefi aşı zorunluluklarının sona ermesi için başkenti kapatmak. Kanada gibi liberal bir ülkede gerçekleşen bu protestolar, ABD’deki Cumhuriyetçilerin tezlerinin meşruiyetini pekiştirmelerine epey katkı sağlıyor. Kamusal alanın ne olduğu, müdahale sınırları ve yetki alanlarının tartışmaya açılmasına yol açan başta aşı zorunluluğu olmak üzere tüm pandemi tedbirlerine karşı gerçekleşen toplumsal tepkiler yoğunlaşıyor. Ottawa Meclis Üyesi Catherine McKenney protestoların aşırı sağcı mesajlarına dikkat çekerek barışçıl olarak adlandırılamayacağını söyledi. Donald Trump da geçen hafta yaptığı açıklamada Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun çılgın Covid emirlerini kınayarak kendisini ‘aşırı solcu bir deli’ olarak tanımladı. İşin ilginç tarafı, çoğunluğunu aşırı sağ grupların oluşturduğu aşı karşıtlığı hareketi, bireyselciliğin önemini ve bilimdeki müesses nizama yönelik şüpheleri vurgulayan çeşitli çevreci sol çevreler, aktivistler tarafından da destek görüyor.
Aşı karşıtlığı özelinde sağ muhafazakar vatandaşları görmekle birlikte normalleşme talepleri tüm sosyoekonomik ve sosyokültürel kesimlerde yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Medyada da pandeminin vaka ve ölüm sayılarının yanında ekonomik ve sosyal bağlamlarda ele alındığını sıkça görmekteyiz. Artan ev fiyatları sebebiyle orta sınıfın ev sahibi olmasının pandemi öncesine göre çok daha zor hale gelmesi, kayda değer şekilde düşüş gösteren doğum oranları, tedbirler ve kapanmalar sebebiyle zorluk yaşayan ebeveynler gibi konular salgının etkileri bağlamında özellikle muhafazakar medya kanallarında sıkça ele alınıyor. Şirketler nezdinde eleman bulmanın zorlaşması dolayısıyla büyümenin azalması da pandemi şartlarının önemli sonuçlarından bir diğeri olarak öne çıkıyor. McDonalds İcra Kurulu Başkanı Christopher Kempczinski, geçen ay analistlerle yaptığı bir konferans görüşmesinde, şirkette Aralık ayı ortasında personel bulma sorunlarının çok fazla olduğunu ve bu sebeple restoranlarının saatlerini yaklaşık %10 oranında azalttıklarını söyledi.
Amerika’da Demokrat eyaletlerde görülen normalleşme adımları ve bunun karşısında federal hükümetin net bir politikasının olmayışı da ülkedeki muhafazakar siyaset söyleminin işine yaramış gözüküyor. Normalleşmeye ilişkin toplumsal baskı, pandemi tedbirlerine ilişkin güvensizlikler ve devletin kamusal alandaki varlığının sınırlarının tartışmaya açılması Trump gibi sağ-popülist aktörlerin gündemde kalmasını sağlayarak zeminlerini sağlamlaştırıyor. Beyaz Saray yetkilileri, ABD-Kanada sınırında gerçekleşen ve tedarik zincirinde büyük aksamalara yol açan pandemi tedbirlerine karşı protestoların çok yakından takip edildiğini söyledi. Uzmanlarla işbirliği içinde çalışma ve iki ülke yetkililerinin yakın temas halinde oldukları mesajları verilen açıklama Özgürlük Konvoyu protestocuları başta olmak üzere normalleşme talep eden grupları tatmin etmekten uzaktı.