Trump’ın Geri Dönüşü
Eski Başkan Donald Trump’ın 2020 seçimlerinde hile yapıldığı ve seçimi kaybetmediği yönündeki iddialarına devam ederek mitinglerde boy göstermesi Trump’ın geri dönüşü yorumlarına yol açıyor. Trump’ın Cumhuriyetçi Parti içindeki etkisi büyük oranda devam ederken birçok siyasetçi ne eski başkanın temelsiz addedilen seçimde hile iddialarına karşı çıkabiliyor ne de parti için farklı bir yol haritasını tartışmaya açabiliyor. Partinin ileri gelenleri Trump’ı karşılarına alma cesaretini gösteremezken Trump’ın gücü karşısında eski başkanla birlikte hareket etme ve 6 Ocak ‘kalkışmasını’ meşrulaştırma yoluna gidiyorlar. Iowa senatörü Chuck Grassley’nin Trump’ın bu eyalette düzenlediği mitinge katılarak eski başkanın desteğini kabul etmesi bunun önemli örneklerinden biri oldu. Grassley daha önce 6 Ocak olaylarıyla ilgili Trump’ın sözlerini ‘aşırı, agresif ve sorumsuz’ olarak nitelemişti. Trump’ın desteğini kabul etmesine ilişkin bir soruya cevap veren 87 yaşındaki senatör Grassley, Trump’ın normal bir vatandaş olduğunu dolayısıyla desteğini almakta mahsur görmediğini söyledi.
Buna karşın Virginia gibi Demokrat bir eyalette gerçekleşecek erken seçimde yarışan Cumhuriyetçi aday Glenn Youngkin, Trump ve Bannon’ın eyaletin başkenti yakınlarında gerçekleştirdiği bir mitinge katılmayarak Trump’a mesafe koydu. Mitingin ulusal antla mitinge başlaması ve 6 Ocak’ta Kongre binası önünde kullanılan bir bayrağı kullanmaları hakkında sorulan soruya cevap vermekten kaçınan Youngkin, gazetecilerin ısrarı üzerine ‘kalkışma’ addedilen olaylara ant içilmesi anlamına gelen hareketi ‘tuhaf ve yanlış’ olarak niteledi. Zorlanmadıkça yorum yapmak istemeyerek Trump seçmenini yabancılaştırmak istemeyen Youngin, mitingin organizatörlerine teşekkür etti ancak mitinge gönderdiği yardımcısı konuşma listesinde olmasına rağmen konuşma yapmadan mitingden ayrıldı. Trump mitingde Biden’ın seçimi çaldığı iddialarını tekrar etti ve 2 Kasım’da Virginia’yı kazanacaklarını söyledi. Bannon da Trump’ın 2024’te tekrar aday olacağına ilişkin imalarda bulunarak 100 yıl iktidarda kalacak bir koalisyon inşa ettiklerini söyleyerek kalabalığı coşturdu.
Trump’ın başkanlığının mirasının halen soruşturmaya muhtaç bir ‘suç mahalli’ olduğunu ve henüz tarih kitaplarına hapsedilebilecek bir olgu olmadığını savunan bir analiz yazısı, Trump’ın Cumhuriyetçi Parti’nin kaderini belirlemekte ne kadar etkili olmaya devam ettiğini gösteriyor. Yazıda Trump’ın tekrar aday olmaya hazırlanmasının ötesinde partiyi kendisini iktidardan eden seçimin çalındığı mesajı etrafında biçimlendirerek tek mesele partisi haline getirmeye çalıştığı savunuluyor. Fiona Hill ve Alexander Vindman gibi Trump yönetimi yetkililerinin o dönemi anlatan kitaplarına ilaveten Adam Schiff gibi Demokratların 6 Ocak olaylarına ilişkin kitaplarının son haftalarda gündem olduğuna dikkat çeken yazar, Kongre’nin 6 Ocak olaylarını soruşturmasının Amerikan demokrasisi için bir imtihan olduğunu ve kendini tamir edip edemeyeceğini göstereceğini savunuyor.
Öte yandan Kongre’nin 6 Ocak olaylarını soruşturması dışında Trump’a karşı açılan birçok dava süreci mahkemelerde ilerlemeye devam ediyor. New York’taki bir hakim Trump’ın videoya kaydedilecek şekilde ifade vermesi kararı aldı. Meksika asıllı protestocular, 2015’te Trump Tower binası önündeki bir mitingde başkan adayı Trump’ın Meksikalıların ‘suçlu ve tecavüzcü’ olduğunu söylemesi hakkında dava açmıştı. Hakim Trump’ın 18 Ekim’de veya en geç ay sonuna kadar ifade vermesini emretti. Trump’ın sene sonuna kadar ayrıca Çırak programındaki bir yarışmacının cinsel taciz iddiasıyla açtığı bir davada da ifade vermesi bekleniyor. Trump’ın vergi ve ticari işleriyle ilgili davalar da Manhattan ve New York eyaletinde devam ediyor. Kriminal davalarda hüküm giymesi durumunda adaylığı tehlikeye düşebilecek olan Trump’ın şimdiden siyasi platformunu korumaya çalışarak 2022 ara seçimlerinde Trumpçı Cumhuriyetçilerin zafer kazanmasıyla partinin tek seçeneği haline gelme planları yaptığı görülüyor.
Wall Street Journal’ın Trump’ın Cumhuriyetçi Parti’yle rehine siyaseti oynadığı yönündeki başyazısında eski başkanın kendi egosu uğruna partiyi feda etmesi sert bir dille eleştiriliyor. Seçim sonuçlarının kabul etmeme yoluna giden bazı Demokrat siyasetçileri de gündeme getiren başyazıda Trump’ın onlardan farklı olarak partinin çıkarını değil kendi egosunu gözettiği savunuluyor. Yazı Trump’ın bu tavrının muhafazakar Georgia eyaletindeki iki Senato koltuğunun da Demokratlara gitmesine yol açtığını ve bu şekilde Senato’daki 50’ye 50 dengenin oluştuğunu hatırlatıyor. 2020 seçimlerindeki hilenin düzeltilmediği takdirde Cumhuriyetçilerin sandığa gitmeyeceğini söyleyerek partiye adeta şantaj yaptığı savunulan yazıda, Trump’ın kaybettini hiçbir zaman kabul etmeyeceği ve bunun da California’da olduğu gibi Virginia’daki erken seçimlerde de Demokratların işine yarayacağı belirtiliyor. Yazıda Trump’ın narsisizminin maliyetini destekçilerine ödettiği savunuluyor.