Zelenski Biden’e “Zafer Planı”nı Açıkladı
Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski ile bir telefon görüşmesi yapan Başkan Biden, Rusya’nın saldırılarına karşı mücadele etmesi için Ukrayna’ya 425 milyon dolarlık ek güvenlik yardımı yapılacağını duyurdu. Görüşme, Zelenski’nin Rusya’ya karşı zafer kazanmasına yönelik planını kamuoyuna açıklamasının ve askeri yardım, istihbarat paylaşımı ve siyasi taahhütler yoluyla uluslararası desteğin savaşı “en geç gelecek yıl” sona erdirmenin anahtarı olduğunu söylemesinin ardından gerçekleşti.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, yardım paketinde ilave hava savunma kabiliyetleri, havadan karaya saldırı mühimmatı, zırhlı araçlar ve diğer mühimmatların yer aldığı belirtildi. Biden geçen ay yaptığı bir açıklamada, Ocak ayında başkanlık dönemi sona ermeden önce Ukrayna’ya 8 milyar dolar yardımda bulunacağını açıklamıştı. Biden, yardım paketini Kongre’nin fonların kullanımı için 30 Eylül’e kadar olan sürenin uzatılması talebini kabul etmemesi üzerine bir kerede açıklamak zorunda kalmıştı.
Zelenski-Biden görüşmesi Biden’ın Perşembe günü Almanya’ya gitmeye hazırlandığı ve Milton kasırgasının ABD’yi vurmasının ardından iptal edilen Avrupa ziyaretini yeniden planladığı sırada gerçekleşti. Ukrayna’ya askeri destek sağlayan 50’den fazla ülkenin oluşturduğu Ramstein grubunun liderler düzeyindeki toplantısı, Biden’ın seyahatini iptal etmesinin ardından ertelenmişti.
Yeni yardım paketi için Biden’a, Kongre’deki her iki partiye ve Amerikan halkına teşekkür eden Zelenski, görüşmede Biden ile Ukrayna Parlamentosu’na sunduğu beş maddelik “Zafer Planı” hakkında konuştuklarını söyledi. Çarşamba günü Ukrayna Parlamentosu’nda planı özetleyen Zelenski, ertesi gün de Brüksel’deki AB liderlerine planı sundu. Ukrayna’nın Rusya ile devam eden çatışmadaki konumunu güçlendirmeyi amaçladıklarını belirten Zelenski, bu planın 2025 yılına kadar savaşın sona ermesini sağlayacağını savunuyor.
Zelenski plan çerçevesinde ilk olarak Ukrayna’nın NATO’ya katılımı için koşulsuz bir davet talep etti. Rusya’nın jeopolitik hesaplarının başarısız olduğunu belirten Zelenski, NATO’nun kolektif güvenlik garantisinin önemine dikkat çekti. Zelenski, bunun Ukrayna’nın savaş sona erene kadar üye olacağı anlamına gelmese de, “kararlılığın bir göstergesi” olacağını ve Batılı ortakların Ukrayna’yı “güvenlik mimarisi” içinde nasıl gördüğünü göstereceğini söyledi. “Rusya on yıllardır Avrupa’daki jeopolitik belirsizliği, özellikle de Ukrayna’nın NATO üyesi olmamasını istismar etti” şeklinde konuşan Zelenski, bu durumun Rusya’yı Ukrayna’yı işgale teşvik ettiğini savundu.
Planın ikinci bölümü, Ukrayna’nın topraklarını geri alma kabiliyetini güçlendirmeye odaklanıyor. Bu kapsamda, Rus güçlerini püskürtmek için askeri operasyonların sürdürülmesi, hava savunmasının güçlendirilmesi ve Batılı ülkelerle işbirliği içinde Rus füzelerini engelleme hedefleniyor. Ayrıca, uzun menzilli saldırılar için Batı’dan alınacak silahların kullanımına yönelik kısıtlamaların kaldırılması isteniyor. Ukrayna ayrıca müttefiklerinden daha geniş bir istihbarat yelpazesine ve gerçek zamanlı uydu verilerine daha fazla erişim istiyor. Zelenski, planın bu bölümünün sadece “ilgili yardım potansiyeline” sahip müttefiklerle görüşüleceğini kaydetti.
Caydırıcılık bölümünde ise Zelenski, Rusya’ya karşı nükleer olmayan bir caydırıcılık paketi öneriyor. Bu paketin detayları gizli tutulsa da, Rus askeri hedeflerine karşı kullanılacağı belirtiliyor. Bu yaklaşımın, Rusya’nın saldırganlığını sınırlayacağı ve diplomatik çözüme yönlendireceği ifade ediliyor. Bu bölümün gizli unsurlarının ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya ile paylaşıldığını söyleyen Zelenski, katkıda bulunabilecek diğer ülkelerin de bilgilendirileceğini söyledi.
Ekonomik olarak, planın dördüncü bölümü Ukrayna’nın doğal kaynaklarının korunması ve Rusya’ya karşı yaptırımların güçlendirilmesine odaklanıyor. Zelenski, uranyum ve titanyum gibi değerli madenlerin yanı sıra enerji ve gıda üretimindeki potansiyelin önemini vurguladı. Bu bağlamda, Batılı ülkelerle ortak yatırım ve ekonomik işbirliği önerildi.
Savaş sonrası döneme ilişkin beşinci bölümde ise Zelenski, deneyimli bir askeri personel ordusuna sahip olacaklarını belirtti. Planın bu bölümü ortakların mutabık kalması halinde, Avrupa’da konuşlu bazı Amerikan askeri birliklerinin modern savaş, Batı silahlarının kullanımı ve NATO birlikleriyle işbirliği konularında gerçek deneyim kazanmış Ukrayna birlikleriyle değiştirilmesini içeriyor. Bu şekilde askerlerin modern savaş deneyimi ve NATO ile işbirliği içinde olacağına dikkat çeken Zelenski, gelecekte Avrupa güvenliğine katkıda bulunacaklarını öngörüyor.
Planın en kritik maddelerinden biri NATO üyeliği konusu olarak ön plana çıkıyor. Başta ABD olmak üzere birçok NATO ülkesi Ukrayna’nın üyeliğine şimdilik sıcak bakmıyor. Konu en son Washington’da düzenlenen 2024 NATO Liderler Zirvesi’nde ele alınmıştı. Zirvenin sonuç bildirgesinde Ukrayna’nın NATO üyeliğine doğru “geri dönülmez“ bir yol izlediğinin teyit edilmesi ile resmi olmasa da Ukrayna’nın NATO üyelik süreci fiilen başlatılmıştı.
NATO Genel Sekreteri Rutte, Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın sunduğu zafer planının ayrıntılarından haberdar olduğunu ve bundan sonraki adımlar konusunda ittifak üyesi ülkelerle temas halinde olduğunu söyledi. Ukrayna’nın gelecekte NATO üyesi olması sürecinin ‘’geri döndürülemez’’ olduğunu söyleyen Rutte, zafer planının başka unsurlar da içerdiğini ve planın tamamını üyelerle görüştüğünü kaydetti.
Ukrayna’nın NATO üyeliği için henüz vaktin gelmediğini düşünen müttefikler, “savaş devam ederken Ukrayna’nın birliğe tam üye olmasını uygun bulmadıklarını” dile getiriyor. NATO Ukrayna’nın üyeliği konusunda ülkenin sadece askeri kapasitesi ve askeri sistemlerin entegrasyonu değil aynı zamanda demokratik ve ekonomik durumunu da dikkate alıyor. Ukrayna’nın üyeliğine verilecek destek ile reform süreci doğrudan ilişkilendiriliyor.
Ukrayna’nın kısa süre içinde NATO üyesi olmasına sıcak bakmayan liderler arasında Biden da bulunuyor. Üst düzey ABD’li yetkililerin açıklamalarına göre Biden, Ukrayna’nın üyeliğe kabul edilmesinden önce yolsuzlukla mücadele için yapması gereken çok iş olduğuna inanıyor. Biden mayıs ayında verdiği bir mülakatta “Ukrayna’nın NATO’laşmasını desteklemeye hazır olmadığını“ söyleyerek ülkenin üyeliğini dışlamış ve ABD hükümetinin resmi duruşuyla çelişkili bir tavır sergilemişti. Biden önceki açıklamalarında da Ukrayna’nın doğru yönde ilerlediğini ve birliğe tam üyeliğin de ileride gerçekleşeceğini savunmuş ancak NATO’nun Ukrayna’yı üyeliğe kabul edebilmesi için Rusya ile savaşın sona ermesi gerektiğini söylemişti.