Fed Faiz Artırımını Yavaşlatıyor
Federal Rezerv, yüksek enflasyonla mücadele etmek için 0,5 puanlık bir faiz artışını onayladı ve yüksek enflasyonla mücadele adına 2023 baharında da faiz oranlarını yükseltme sinyalini verdi. Arka arkaya 0,75 puanlık dört büyük artışın ardından geri adım atan Fed gösterge federal fon oranını 15 yılın en yüksek seviyesi olan %4,25 ile %4,5 arasındaki bir aralığa yükseltti. Açıklamanın ardından piyasalar bir miktar geriledi.
Analistlere göre Fed yöneticileri, oranları ne kadar yükselteceklerini belirlemeye çalıştıkları yeni bir politika sıkılaştırma aşamasına giriyor. Nitekim Fed Başkanı Jerome Powell, Fed’in 31 Ocak-24 Şubat tarihlerinde yapacağı bir sonraki toplantısında faiz artırımı yavaşlatılmasının ve geleneksel çeyrek puanlık artışlara geçilmesinin olası olduğunu söyledi.
Fed yetkilileri, talebi frenleyen daha yüksek borçlanma maliyetleri, daha düşük hisse senedi fiyatları ve daha güçlü bir dolar gibi daha sıkı finansal koşullar yoluyla ekonomiyi yavaşlatarak enflasyonla mücadele ettiklerini belirtiyor. Bununla beraber uzmanlar kurumun faiz oranlarını artırmaya devam etmesinin daha derin veya daha uzun bir gerileme riskini artırabileceği uyarısında bulunuyor.
Washington Post’ta çıkan bir görüş yazısı Fed’in güvenirlik sorunu olduğunu vurguluyor. Enflasyonla mücadeledeki en büyük silahın insanların Fed’in enflasyonu kontrol altına alabileceğine dair inancı olduğu belirtilen yazıda, kurumun şu an içinden geçtiği bu sınavı nasıl verdiği inceleniyor. Enflasyon tehdidini kabullenmekte geç kalan Fed Mart ayından itibaren kararlı bir strateji izlese de yüksek fiyatların soğuması Kasım’ı buldu ve buna rağmen Amerikalıların fiyat artışlarının sona ereceğine dair bir inancı olduğunu söylemek çok zor.
Fed enflasyonla mücadelede kayda değer adımlar atsa da yöneticilerinin açıklamaları gerektiği zamanlarda yapmadıklarına dair bir görüş söz konusu. Burada eyalet merkez bankalarının ve Fed’in açıklamaları arasındaki tutarsızlıklar da etkili oldu. Fed, bu yıl belki de bir neslin en büyük para politikası sorunuyla karşı karşıya kaldı ve yalnızca siyasi baskıdan yalıtılmış ve uzun vadeli düşünebilen bir merkez bankasının uygulayabileceği faiz oranı artışlarıyla enflasyonla mücadele etti. Ancak enflasyonla mücadele ederken halkın güvenini yeniden tesis etmeyi öncelik haline getirmede pek çok hata yaptığı da görüldü.
Her ne kadar fiyat artışlarında bir yavaşlama söz konusu olsa da insanlar hala tüketim yaparken temkinli olmaya devam ediyor. Amerikalıların en çok alışveriş yaptığı Noel tatili sezonunda görülen düşük satışlar, gıda gibi ihtiyaç maddelerinin yüksek fiyatlarının vatandaşların alışveriş sezonuna yaklaşımını etkilediğinin bir işareti olarak gösteriliyor.
Ticaret Bakanlığı bu haftaki açıklamasında, ABD perakende satışlarının Kasım ayında Ekim ayına göre %0,6 düştüğünü söyledi. Marketler, sağlık ve kişisel bakım mağazaları ile restoran ve barlar dahil olmak üzere bazı alanlarda harcamalar artmakla beraber motorlu taşıtlar, mobilya, elektronik, giyim ve spor malzemeleri gibi kategorilerin tümü geriledi. Kasım ayı enflasyonu %7,1’e gerilemesine rağmen tüketimde buna paralel bir artışın olmaması kamuoyu araştırmalarında da kendisini gösterdi. Örneğin, KPMG’nin verilerine göre Amerikalılar hediye verdikleri insan sayısını azaltıyor.
Ekonomik gelişmelerin Biden üzerindeki etkisi ise şimdilik çok olumsuz gözükmüyor. Wall Street Journal gazetesinde görüş yazısı çıkan Hazine Bakanı Janet Yellen, Biden’ın politikalarının ülkenin küresel bir ekonomik fırtınayı atlatmasına ve uzun vadeli yatırım yapmasına yardımcı olduğunu belirtti. Yellen, dünyanın hem pandemi hem de savaş kaynaklı ekonomik sıkıntılarla boğuştuğu 3 yıllık dönemde Amerikan ekonomisinin dayanıklılığını artırdığını ifade etti.
Yaşanan 3 yıllık ekonomik problemleri 1929’daki Büyük Buhran’a benzeten Yellen, milyonlarca evin, işyerinin ve geçim kaynağının kaybedileceği bir ekonomik kriz korkusunun gerçeğe dönüşmediğini vurguladı ve bunda pandemi yardım paketleri ve aşılama kampanyasının etkili olduğunu söyledi. Krizin geride bırakıldığını belirten Hazine Bakanı, ABD’nin ekonomide küresel liderliğini en az önümüzdeki 10 yıl koruyacağından emin gözüküyor.