• Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact
  • info@setadc.org
    202-223-9885
    1025 Connecticut Ave NW
    Suite 410
    Washington, DC 20036
  • Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact

Trump’ın Kongre Baskını Davasında Kritik Gelişme

SETA Foundation Posted On October 4, 2024
0
194 Views


Eski Başkan Trump’ın 2020 seçim sonuçlarını değiştirmeye çalışmak ve 6 Ocak Kongre baskınında rol oynamak suçlamalarıyla yargılandığı davada bu hafta kritik gelişmeler yaşandı. Daha önce, Temmuz ayında Anayasa Mahkemesi, başkanın resmi ve bireysel eylemleri arasında ayrım yaparak Trump’ın görevdeyken yaptığı resmi eylemler için dokunulmazlığa sahip olduğuna hükmetmişti. Bu hafta Çarşamba günü, özel yetkili savcı Jack Smith, mahkemeye sunduğu 165 sayfalık başvurusunda Trump’ın 2020 seçim sonuçlarını bir başkan olarak değil, siyasi bir aday olarak bozmaya çalıştığını ve bu nedenle Anayasa Mahkemesi’nin Temmuz ayında tanıdığı dokunulmazlığın bu suçu kapsamına almadığını savundu.

Savcının başvuru dosyası, Trump’ın 6 Ocak 2021’de Kongre binasına yapılan saldırı öncesindeki ve sonrasındaki eylemlerine dair önceki iddialara ek olarak birçok yeni detay içeriyor. Dosyada, Trump’ın destekçilerine hitaben yaptığı sosyal medya paylaşımlarının Kongre’ye yönelik saldırıyı tetikleyen unsurlardan biri olduğu vurgulanıyor. Başvuru, Trump’ın seçim sonuçlarını kabul etmemeye çalışırken sadece siyasi bir aday gibi hareket ettiğini, dolayısıyla başkanlık görevinden doğan dokunulmazlığının geçerli olmadığını savunuyor. Yeni belgeler sürpriz gelişmeler içermese de, Trump’ın eylemlerini daha ayrıntılı bir şekilde temellendiren ve iddiaları güçlendiren bilgiler sunuyor. Özellikle Trump’ın, devlet yetkililerine ve  dönemin Başkan Yardımcısı Mike Pence’e baskı yaparken, başkanlık yetkilerinin sınırlarını aştığı iddiası dikkat çekiyor.

Smith’in iddianamesine göre, 6 Ocak günü saat 14:24’te, Trump destekçileri Kongre binasına saldırırken Trump, sosyal medya hesabından Başkan Yardımcısı Mike Pence’i hedef aldı. Trump, Pence’in seçim sonucuna müdahale etme baskısına direndiği için “cesaretten yoksun” olduğunu ifade etti. İddianamede, bu tweetin Trump’ın Beyaz Saray’daki yemek salonunda yalnız başına olduğu bir sırada atıldığını belirtiliyor. Trump’ın yardımcılarının, destekçilerine Kongre binasını terk etmeleri çağrısında bulunması için onu ikna edemeyince odadan ayrıldıkları belirtiliyor. Savcı dosyada, “Sanık, Kongre binasının ihlal edildiğini bildiği bir anda tweeti bizzat atmıştır” ifadelerine yer veriyor. 

Başvuru belgesinde, Özel Savcı Jack Smith Trump’ın 6 Ocak’taki eylemlerinin bir başkanın resmi görevlerinden ziyade bir başkan adayı sıfatıyla gerçekleştirdiği gayri resmi eylemler olduğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle, Anayasa Mahkemesi’nin başkanların resmi eylemleri nedeniyle kovuşturmadan muaf olduğu yönündeki kararına tabi olmaması gerektiği vurgulanıyor. Özellikle Trump’ın ailesiyle yaptığı iddia edilen telefon görüşmeleri dikkat çekici ayrıntılar arasında yer alıyor. Belgede, Beyaz Saray’da görevli bir personelin ifadesine dayanarak, Trump’ın kızı Ivanka Trump ve damadı Jared Kushner’e “Seçimi kazanmış ya da kaybetmiş olmanız önemli değil. Yine de savaşmalısınız” dediği iddia ediliyor. 

Trump kampanyası, Özel Savcı Jack Smith tarafından yapılan başvuruyu sert bir şekilde eleştirerek bunu Biden yönetiminin “Amerikan demokrasisini baltalamaya ve 2024 seçimlerine müdahale etmeye yönelik bir başka açık girişimi” olarak nitelendirdi. Trump, daha önce 2020 seçim sonuçlarının Kongre tarafından tescil edilmesini engellemek, ABD’yi seçim sonuçları konusunda yanıltmak ve Amerikalıların oy kullanma haklarına müdahale etmek için komplo kurmakla suçlandığı dört iddiayı reddetmişti. 

Trump’ın kampanya sözcüsü Steven Cheung, “Bu davanın tamamı partizan, anayasaya aykırı bir cadı avı. Diğer tüm Demokrat aldatmacalarıyla birlikte tamamen reddedilmeli” ifadelerini kullandı. Trump kampanyası, savcıların bu hamlesinin bir seçim stratejisi olarak kullanıldığını öne sürerek, Biden yönetiminin adalet sistemini siyasi bir araç haline getirdiğini savunmaya devam ediyor.

Trump ise, Smith ve federal kolluk kuvvetleri yetkililerinin başkanlık seçimlerini uygunsuz bir şekilde etkilediğini iddia ederek, seçimlerden sadece bir ay önce dosyanın yayınlanmasını siyasi bir karar olarak nitelendirdi. Trump, kampanyası boyunca  rakibi Kamala Harris’in yargılanması gerektiğini belirterek, Biden yönetiminin Adalet Bakanlığı’nı siyasi bir araç olarak kullanarak kendisine karşı harekete geçtiğini iddia ediyordu. Seçim süreci boyunca Trump, kendisine yönelik davaları bir “siyasi cadı avı” olarak tanımlamıştı.

Trump’ın avukatları, Özel Savcı Smith tarafından hazırlanan dosyaya karşı savunmalarını 17 Ekim’e kadar sunmak zorunda. Ancak avukatlar, savunmalarını hazırlamak için mahkemeden ek süre talep edebilir. Her iki taraf da mahkemeye kendi görüşlerini içeren belgeleri sunduktan sonra, davaya bakan hakim seçimlere müdahale iddianamesinin hangi bölümlerinin Anayasa Mahkemesi’nin dokunulmazlık kararına tabi olacağına ve hangi bölümlerin muaf tutulması gerektiğine karar verecek. Ancak bu karar, sürecin nihai aşaması olmayabilir. Mahkemeden çıkacak karar temyize gidebilir ve bu durumda Anayasa Mahkemesi, dava ile ilgili yeni bir karar vermek zorunda kalabilir.

Trump, seçim kampanyası süresince hakkında devam eden davalarla mücadele etmek zorunda kaldı. Son olarak New York’ta görülen “sus payı” davasında suçlu bulunmasına rağmen seçim kampanyasının bu karardan etkilenmemesi için yoğun çaba gösterdi. Bu bağlamda, Smith’in başvurusunun da Trump’ın kampanyasını doğrudan etkilemesi beklenmiyor. Ancak kamuoyunda Trump’ın suçluluğuna dair tartışmaların ve mahkeme süreçlerinin yeniden gündeme gelmesi, kampanyasına zarar verebilir. Nitekim savcıların başvurusunun ardından, medyada Trump’ın seçilmesi durumunda Amerikan yargı sistemini ele geçirebileceği ve Adalet Bakanlığı’na suçlamaların düşürülmesi talimatını vereceği yönünde tartışmalar da başladı. Savcı Smith’in Trump seçildiği takdirde yeni Adalet Bakanı’nın davayı düşüreceği için bu ek bilgileri içeren dosyanın kayda girmesini garantilemeyi amaçladığı yorumları da dikkat çekiyor. 

Post Views: 194



You may also like
Başkentte Ulusal Muhafızlara Saldırı 
November 28, 2025
Demokrat Senatöre İsyana Teşvik Suçlaması 
November 28, 2025
Gazze’de İkinci Aşama Sancısı
November 28, 2025
  • Recent

    • 0xb332a868
      December 1, 2025
    • 0x90e8e564
      November 30, 2025
    • 0xea54891a
      November 30, 2025
    • 0x5e889ef8
      November 30, 2025
    • 0xc6926f16
      November 28, 2025
    • 0x93ad9ab5
      November 28, 2025
    • 0x0b0ee5c3
      November 23, 2025
    • 0x81c366a9
      November 22, 2025
    • 0xd5d0bc9b
      November 21, 2025
    • 0x5e5e3596
      November 15, 2025

  • Washington Gündemi

    • Başkentte Ulusal Muhafızlara Saldırı 
      November 28, 2025
    • Demokrat Senatöre İsyana Teşvik Suçlaması 
      November 28, 2025
    • Gazze’de İkinci Aşama Sancısı
      November 28, 2025
    • Ukrayna Barış Planı Revize Ediliyor
      November 28, 2025
    • Nvidia Büyümeye Devam Ediyor 
      November 21, 2025
    • Epstein Dosyası Kamuoyuna Açılıyor 
      November 21, 2025
    • Trump Yönetiminden Ukrayna İçin Yeni Barış Planı  
      November 21, 2025
    • Trump Muhammed bin Selman’ı Beyaz Saray’da Ağırladı
      November 21, 2025
    • Demokratlar Pes Etti: Federal Kapanma Sona Erdi
      November 14, 2025
    • Epstein Skandalı Trump’ın Peşini Bırakmıyor
      November 14, 2025



Stay Updated


© Copyright 2018-2022 SETA Foundation at Washington DC
Press enter/return to begin your search