6 Ocak Soruşturmasında Çarpıcı Detaylar
6 Ocak’ta Kongre’ye yapılan saldırıyı araştıran Temsilciler Meclisi Komitesi, Pazartesi gecesi, Trump’ın iki eski yardımcısını mahkeme celbine icabet etmemeleri gerekçesiyle kınamak için oylama gerçekleştirdi. Komitede oybirliğiyle eski ticaret ve üretim müdürü Peter Navarro ve eski iletişim şefi Daniel Scavino Jr’ı kınama kararı aldı. Komite ayrıca yakın zamanda bu iki ismi yargılanmak üzere Adalet Bakanlığı’na sevk edip etmemek üzerine de bir oylama gerçekleştirecek. Soruşturmada Trump’ın damadı Jared Kushner’in gönüllü olarak ifade vermesi beklenirken Trump’ın telefon kayıtlarındaki yaklaşık 7 saatlik boşluk medyada geniş yankı buldu.
Ulusal Arşivler’in ellerindeki kayıtları Komite’ye iletmesiyle başlayan telefon kayıtları inceleme sürecinin sonunda Trump’ın telefon görüşmelerinde bir takım boşluklar tespit edildi. Soruşturma açısından önemli gelişmelere yol açabilecek bu kanıtlara ilk kez Washington Post ve CBS News ulaşarak kamuoyuyla paylaştı. Yaklaşık 7 saatlik anlam verilemeyen boşluk Trump ve ekibinin tek kullanımlık telefonlar aracılığıyla iletişim kurdukları ve Kongre’ye saldırıyı koordine ettikleri ihtimalini gündeme getirdi. Komite üyelerinden biri bu olayı “Beyaz Saray’ın olası bir örtbası” olarak nitelendirdi. Trump’a yakın birtakım isimler eski Başkan’ın Beyaz Saray’dayken farklı telefonlar kullanmasıyla bilindiğini belirttiler. Komite sözcüsü konuyla ilgili henüz bir yorum yapmadı. Trump ise Pazartesi akşamı yaptığı açıklamada, “tek kullanımlık telefonun ne olduğu ile ilgili bir fikrim yok” dedi. Salı öğleden sonra verdiği bir röportajda, eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton, Trump’ın çeşitli tartışmalarda “tek kullanımlık telefon” ifadesini kullandığını hatırladığını ve Trump’ın bunun anlamının farkında olduğunu söyledi.
New York Times bu hafta Trump’ın 6 Ocak saldırısından kısa bir süre önceki bir Twitter paylaşımını tekrar gündeme taşıdı. “Orada olun, ortalık çılgın olacak!” paylaşımının Kongre’ye yürüyen kalabalığın üzerinde büyük etkisi olduğu düşünülüyor. Nitekim Meclis Komitesi’nin incelemeleri, Trump’ın bu mesajını destekleyen marjinal grupların hemen harekete geçerek şifreli iletişim kanalları kurmaya ve silahlanmaya başladıklarını ortaya koydu. Trump’ın tweet’i yayınlandıktan hemen sonra, Kongre Polisi, Kongre üyelerine yönelik sağcı tehditlerde bir artış görmeye başlamıştı. Bununla birlikte 14 aydan fazla zaman geçmesine rağmen, Trump ve çevresinin iddia edildiği üzere seçim sonuçlarını değiştirmeye ilişkin faaliyetlerinin ayrıntıları hala aydınlatılamadı. Aksine Trump ülke içinde konuşulmaya, gündemde kalmaya ve sonraki seçimler için iddiasını korumaya devam ediyor. Ana akım medya ise Trump’ın hakkında bu denli suçlamalar karşısında hala bir ceza almamasını Amerikan demokrasisinin geleceği için ciddi bir olumsuzluk olarak görüyor.
Trump bir yandan Amerikan demokrasisine ilişkin ulusal tartışmaların en göze çarpan sembolü olurken diğer yandan da uluslararası gündemde kendine yer bulmayı başarıyor. Salı günü yayınlanan bir röportajda, eski ABD Başkanı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Biden ailesi hakkında sahip olduğu bilgileri yayınlamaya çağırdı. CNN bu çağrıyı, Trump’ın iç politikada desteğini arttırmak için Amerika’nın en büyük rakibine yönelik yüzsüz bir talep olarak nitelendirdi. Trump röportajda, ABD Başkanı Joe Biden’ın avukat olan oğlu Hunter Biden’ın Rusya’daki anlaşmalarına gönderme yaptı.
Joe Biden başkan yardımcısı iken Hunter Biden’a Ukrayna ve Çin de dahil olmak üzere yabancı ülkelerde yaptığı danışmanlık çalışmaları için önemli meblağlar ödendiği biliniyor ve Adalet Bakanlığı’nın bu ilişkiler ve potansiyel mali suçlar hakkındaki cezai soruşturması devam ediyor. Ancak henüz, Trump’ın Biden’ların yolsuzluğa karıştığı veya kişisel kazanç için ABD politikasını etkilediği yönündeki iddialarını destekleyecek bir kanıt ortaya çıkmadı ve Başkan Biden soruşturmaya dahil edilmedi. Trump 2016 yılında Putin’e Hillary Clinton için de benzer bir çağrı yapmıştı. Trump, 2019 yılında da o zaman henüz aday olan Joe Biden’a karşı yolsuzluk soruşturmaları başlatması için Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky’ye baskı yapmış ve bu planın bir parçası olarak yaklaşık 400 milyon dolarlık ABD askeri yardımını alıkoymuştu.
6 Ocak olaylarına ilişkin California’daki bir federal yargıcın Pazartesi günü yaptığı açıklamada Trump’ın 6 Ocak’taki seçim sonuçlarını değiştirmeye çalışırken yasayı çiğnemiş olmasının “olmama ihtimalinden daha yüksek” olduğunu söylemesi medyada geniş yer buldu. Ayrıca Yargıç David Carter’ın, avukat-müvekkil gizliliği argümanını reddederek, Trump’ın avukatlarından John Eastman’ın 100’den fazla yazışmasını mahkemeye sunmasına hüküm vermesi de sürece ilişkin kayda değer gelişme olarak kaydedildi. Kasım’daki ara seçimlere yaklaşırken Kongre’deki koltuklarının tehlikede olduğunu düşünen Demokratların ve onlara yakın medyanın Trump’ın 6 Ocak olaylarıyla bağlantısına ilişkin pek çok konuyu gündeme taşıması bekleniyor.