Biden Gazze Politikasının Siyasi Maliyetini Taşımaya Devam Edecek mi?
2024 seçimlerine bir yıldan az bir süre gelmişken Başkan Biden seçmen desteği konusunda zayıf bir performans sergiliyor. Barınma, göçmenlik, fentanyl krizi gibi konular yüzünden görev onayı en alt seviyelerde seyreden Biden, şimdi de Gazze politikası sebebiyle popülaritesini yitiriyor. The New York Times ve Siena College tarafından yapılan yeni bir ankete göre, kayıtlı seçmenlerin sadece üçte biri Başkan Joe Biden’ın İsrail-Filistin çatışmasını ele alışını onaylıyor. Demografik kırılımlara bakıldığında ise bilhassa genç seçmenin memnuniyetsiz olduğu anlaşılıyor. Ankette ortaya çıkan bulgular İsrail-Hamas savaşı ve Biden’ın tepkisi konusunda partizan ve kuşak farklılıkları gösteren diğer anketlerle uyumlu. Bu da 2024 seçimlerine giderken Biden’ın elini zorlaştırıyor.
Ankete göre, Biden’ın genel görev onayı kayıtlı seçmenler arasında %37 iken, İsrail-Filistin çatışmasını ele alışını onaylayanların oranı ise sadece %33. Yalnızca 30 yaşından genç seçmenlere bakıldığında ise görev onayının %26, İsrail-Filistin çatışması konusunun onayının %20 olduğu görülüyor. Kayıtlı seçmenlerin %19’u çatışma konusunda Biden’ın yaklaşımını onaylamadıklarını söylüyor ve bunun sebebi olarak Biden’ın İsrail’i fazla desteklemesi olduğunu dile getiriyor. 30 yaş altı seçmenler arasında ise bu oran %45’e yükseliyor. Yine de kayıtlı seçmenlerin %54’ü ABD’nin İsrail’e ek ekonomik ve askeri yardım sağlamasını desteklerken, %38’i buna karşı çıkıyor. Fakat buna rağmen seçmenlerin %48’i İsrail’in Gazze’de sivil kayıpları önlemek için yeterince önlem almadığını düşünüyor.
Amerikalıların Gazze’deki savaşa yaklaşımına ışık tutan bir diğer anketi Pew Research bu ayın başında yayınladı. Sonuçlara bakılırsa Gazze’deki savaş ABD halkının çoğunun gündeminde hayati bir yer tutmuyor. Pew anketine katılan Amerikalıların sadece dörtte biri İsrail-Hamas savaşını çok yakından takip ettiklerini söylerken, %37’si haberleri biraz yakından takip ettiklerini, %36’sı ise çok yakından ya da hiç takip etmediklerini söyledi. Yaşı 50’nin altında olan yetişkinlerin sadece %18’i son derece ya da çok yakından takip ettiklerini söylüyor. Diğer çalışmalarla uyumlu şekilde, anket sonuçları ABD halkının savaşın sorumluluğunu genel olarak Hamas’a yüklediğini, ancak Demokratların ve gençlerin önemli bir kısmının İsrail’in mevcut askeri operasyonunun çok ileri gittiğini düşündüğünü gösteriyor.
Pew anketine katılan Amerikalıların %65’i İsrail-Hamas savaşında en büyük sorumluluğu Hamas’a yüklüyor. Bunu %35 ile İsrail hükümeti, %20 ile Filistin halkı ve %13 ile İsrail halkı takip ediyor. Ankete katılanların %27’si İsrail’in Hamas’a karşı yürüttüğü askeri operasyonda çok ileri gittiğini, %25’i doğru bir yaklaşım sergilediğini, %16’sı ise yeterince ileri gitmediğini belirtirken, yaklaşık üçte biri bu konuda kararsız olduğunu ifade ediyor. Konuya dair bütün çalışmalarda olduğu gibi yaş kırılımları burada da öne çıkıyor. 35 yaşından gençlerin %38’i, 35 yaşından genç Demokrat Partililerin ise %56’lık çoğunluğu İsrail’in eylemlerinin çok ileri gittiğini söylüyor.
Biden’ın Gazze savaşına yaklaşımı Demokrat Parti içinde de bölünmelere yol açtı. Bazı parti üyeleri İsrail’in eylemlerine karşı aşırı hoşgörülü bir tutum olarak algıladıkları bu yaklaşımdan duydukları memnuniyetsizliği dile getirdiler. Bu parti içi anlaşmazlık, parti çizgilerinin ötesine geçerek devlet kurumlarına da yayıldı. Özellikle Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı gibi kritik birimlerde çalışanlar arasında bir hoşnutsuzluk su yüzüne çıktı. Dışişleri Bakanlığı’nın eski bir çalışanı olan Josh Paul‘un istifası bu muhalefetin önemli bir örneği. Paul ayrılma gerekçesi olarak ahlaki kaygıları ve ABD’nin Ortadoğu’daki itibarına gelebilecek zararı göstermişti.
Biden birçok açıdan Gazze konusunda kötü bir sınav veriyor. Gazze’de ölümler 20 bini aşarken ve dünya kamuoyunun yanında Amerikan kamuoyu da katliama bir son verilmesini beklerken Biden pozisyon değiştirmek için çok geç kaldı. Biden, Netanyahu’yu küresel tepkilere ve sürekli ateşkes çağrılarına yol açan Gazze’ye yönelik ağır bombardımandan vazgeçirmesi için hem ülke içinde hem de uluslararası alanda giderek artan bir baskı altında. Çok az ve çok geç olsa da baskı işe yaramaya başlıyor gibi görünüyor.
Gazze’de artan sivil kayıplar nedeniyle Biden yönetimi ile İsrail Başbakanı Netanyahu arasında gerilim artıyor. Biden’ın tonunda bir değişiklik gözlemlenirken İsrail hükümetine rotasını değiştirmesi çağrısında bulunarak daha önce kamuoyu önünde söylemekten çekindiği sözleri sarf etmeye başladı. Bunlardan en çarpıcı olanı ise İsrail’i Gazze’deki sivilleri “ayrım gözetmeksizin” bombalaması nedeniyle dünyanın desteğini kaybetmeye başladığı konusunda uyarması oldu. Bu ton değişiklikleri Washington’ın rahatsızlığının ifadesi olarak okunabilir ancak İsrail’e tam destek politikasında revizyona gidileceğine ilişkin bir işaret yok.
2024 seçimlerine doğru ilerlerken, Biden’ın yaklaşımının Demokrat Parti içinde ve Amerikan halkı nezdinde yarattığı bölünme ve rahatsızlığın Başkan’ın duruşunu şekillendirmede belirleyici olup olmayacağını zaman gösterecek. Zira Biden’ın ‘İsrail ABD ile kavgaya girse biz yine İsrail’i destekleriz’ demiş bir siyasetçi. Ancak 2024 seçimlerine giderken bu pozisyonun sürdürülebilirliği azalıyor. Gazze’deki durum ve bunun parti içinde yarattığı ayrımlar, Biden yönetiminin dış politika anlayışını ve ABD’nin Ortadoğu politikalarını yeniden gözden geçirmesini gerektirebilir. Özellikle genç seçmenler ve partinin sol kanadı, Biden’ın İsrail-Filistin çatışmasındaki tutumunu sert eleştiriyor. Ancak, bu eleştirilerin ve iç politikadaki baskıların Biden’ın politikalarında somut bir değişiklik yaratıp yaratmayacağı konusunda soru işareti var.