• Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact
  • info@setadc.org
    202-223-9885
    1025 Connecticut Ave NW
    Suite 410
    Washington, DC 20036
  • Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact

Biden’dan Afganistan Açıklamaları

SETA Foundation Posted On August 21, 2021
0
33 Views


Başkan Joe Biden’ın nisan ayında Amerikan ve NATO ordularının Afganistan’dan çekileceğini açıklaması sonrasındaki yaklaşık 2 ay içerisinde birliklerin neredeyse tamamı ülkeyi terk etmiş durumda. Gelinen noktada Afganistan’daki son duruma ilişkin Beyaz Saray’da bir basın açıklaması yapan Biden, Afganistan’ın kısa sürede Taliban’ın eline geçmesine rağmen geri çekilme kararının ‘kesinlikle arkasında’ olduğunu söyledi. Kendisinin Afgan savaşını gören 4. başkan olduğunu hatırlatan Biden bunu bir sonraki başkana devretmeyeceğini belirtti. Geçen hafta da geri çekilme kararından dolayı pişman olmadığını yönünde açıklamada bulunan Biden Afganistan’daki durumla ilgili tüm sorumluluğu Afgan yönetimi ile güvenlik güçlerine mal ederken, “Afgan çöküşünün beklenenden daha hızlı gerçekleştiğini” kaydetti. Afganistan’da yaşanan gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini ve planlarını hızla uygulamaya koyduklarını belirten Biden, Afganistan yönetiminin kısa sürede düşmesinin de hesaba kattıkları alternatifler arasında olduğunu ve buna göre harekete geçtiklerini ifade etti.

Başkan Biden konuşmasında 20 yıl önce Afganistan’a girerken temel amaçlarının kendilerine saldıran Usame bin Ladin’i yakalamak ve El Kaide’nin Afganistan’ı bir üs olarak kullanmasını engellemek olduğunu hatırlatarak belirledikleri bu hedeflere ulaştıklarını ve hiçbir zaman Afganistan’da bir ulus inşa etmek ya da birleşik ve merkezi bir demokrasi kurmak gibi bir görevlerinin olmadığını ifade etti. BBC’nin değerlendirmesine göre Biden’ın açıklamaları daha önceki söylemleriyle çelişiyor. 2001 yılında Afganistan savaşı başladığında senatör olan Biden Amerika’nın askeri müdahalesinin hedefini “Afganistan’da göreceli olarak istikrarlı bir hükümet görmeyi ümit ediyoruz…Bu ülkenin gelecekte yeniden inşasının temelini oluşturacak bir hükümet” şeklinde ifade etmişti. Biden 2003‘te yaptığı bir başka konuşmasında da “ulus inşasının alternatifi kaostur ve bu kaos, kana susamış savaş ağaları, uyuşturucu kaçakçıları ve terörist üretir” ifadelerini kullanmıştı.

Konuşmasında Afganistan misyonunda belirledikleri hedeflere 10 yıl önce ulaşıldığını söyleyen Biden, Afganistan’da başka amaçlar için daha uzun kalmalarının anlamı olmadığını savundu. “Oradaki tek çıkarımız ABD’ye yönelik bir terör saldırısının önüne geçmekti ve bugün de aynı” diyen Biden, “Bu yüzden asker sayısının artırılmasına Başkan Yardımcısı iken de itiraz ettim. Bugün de ediyorum” şeklinde konuştu. ABD için tehdit oluşturacak bir terör örgütünün Afganistan’da yeniden ortaya çıkması durumunda gerekeni yapacaklarını söyleyen Biden, başka birçok ülkede farklı terör tehditlerinin ortaya çıktığını ve ABD’nin bunlara göre daha stratejik bir planlama yapması gerektiğini ifade etti. Terör tehdidinin bugün Afganistan’ın ötesinde Somali, Arap yarımadası ve Suriye gibi ülkelere de sıçradığını söyleyen Biden, ABD’nin bu ülkelerde ve Afrika’da da teröre karşı operasyonlar yürüttüğünü hatırlattı ve buralarda kalıcı bir askeri varlıklarının olmadığına dikkat çekti.

Eski Başkan Donald Trump döneminde Taliban’la yapılan anlaşma gereğince ABD’nin 1 Mayıs’tan itibaren bu ülkeden ayrılmayı kabul ettiğini hatırlatan Biden, göreve geldiğinde önünde anlaşmaya sadık kalmak ya da Taliban’la yeniden savaş riskini göze almak gibi iki seçeneğin bulunduğunu kendisinin anlaşmayı devam ettirme seçeneğini tercih ettiğini belirtti. Ayrıca o süreçte geri çekilmenin zaten büyük ölçüde tamamlanmış olduğunu söyleyen Biden Afganistan’daki ABD askeri sayısının 15,500 askerden 2,500’lere kadar düşmüş olduğunu anımsattı. 1 Mayıs’tan itibaren Afganistan’da Amerikan askeri varlığını meşru kılacak hiçbir anlaşma ya da statüko kalmayacağını söyleyen Biden “ya anlaşmaya uyacak ya da yine binlerce ABD’li askeri yeniden bir savaşa sokacak ve Afganistan’daki savaş 30. yılına başlamış olacaktı. Ben net olarak kararımın arkasındayım” ifadelerini kullandı. Tüm ihtimaller için plan yapmış olduklarını söyleyen Biden “her şey beklediğimizden daha hızlı gerçekleşti” şeklinde konuştu.

Taliban’ın kısa süre içinde ülkenin kontrolünü ele geçirmesi konusunda sorumluluğu Afgan yönetimine ve güvenlik güçlerine atan Biden, “Afganistan’ın siyasi liderleri kendi halkları için bir araya gelmeyi ve ülkelerinin geleceği için müzakere etmeyi başaramadı” ifadesini kullandı. Afganistan’da yönetimin düşmesinin beklediklerinden hızlı olduğunu ifade eden Biden “Afganistan’daki siyasiler pes etti ve ülkeden kaçtılar. Afgan ordusu çöktü ve savaşmayı dahi denemediler. Bu noktada ABD askerleri hiçbir şekilde böylesi bir savaşa dahil olmamalılar. Afgan ordusunun çatışmak istemediği bir savaşta ABD askerleri savaşmamalı” şeklinde konuştu. Afgan siyasetçilerin de bu süreçte başarısız olduklarını ileri süren Biden, Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani’yle haziran ayında yaptığı görüşmede kendisine ABD askerleri çekildikten sonra yapılması gerekenleri söylediklerini ama onların bunu başaramadıklarını ifade etti. Biden, Eşref Gani’nin kendisine Afgan güçlerinin savaşacağını söyleyerek Taliban’la görüşmeyi reddettiğini de konuşmasında hatırlattı.  

Başkan Biden, ABD’nin Afganistan’a bir trilyon dolardan fazla para harcadığını, Afgan ordusunu eğittiğini, 300 bin kişilik bir ordu kurduğunu ve teçhizatla donattığını söyledi. Bu sayının birçok NATO ülkesinin ordusundan büyük olduğunu belirten Biden bu askerlerin maaşlarını dahi ABD tarafından ödendiğini söyledi. Biden, “Onlara ihtiyaçları olan her şeyi verdik ama gelecekleri için savaşma iradesini veremedik” şeklinde konuştu. Biden, bu noktada ABD’nin Afganistan’da bir yıl ya da 20 yıl daha kalmasının hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini söyledi. Herşeye rağmen Afgan halkını desteklemeye devam edeceklerini belirten Biden “Büyükelçiliğimizi güvenli bir şekilde kapatıp, diplomatlarımızı tahliye ettik. Önümüzdeki günlerde ordumuz tahliye edilmesi gereken Afgan vatandaşları ve aile fertlerine yardım edecektir” şeklinde konuştu.

Kısa süre öncesine kadar Afganistan’dan geri çekilme sürecini kendi başarı hikayeleri olarak sunan Washington yönetimi yaşanan olumsuzlukların ardından söylem değişikliğine giderek fiyaskonun sorumluluğunu eski Başkan Trump’a ve diğer aktörlere yüklemeye çalışıyor. Afganistan’daki olumsuz gelişmeler nedeniyle Amerikan kamuoyunda destek oranı düşen Başkan Biden’ın açıklamaları tatmin edici bulunmazken Amerikan medyasından da yoğun eleştiriler geliyor. Açıklamaları tutarsız bulan analistler Kongre’nin Afganistan Çalışma Grubu’nun ve hatta kendi danışman ve askeri uzmanlarının uyarılarını dikkate almayan Biden’ı bildiğini okumakla ve inatçılıkla suçlarken geri çekilme planlamasının da doğru yapılmadığını ve sürecin iyi yönetilemediğini öne sürüyor. 

Uluslararası kamuoyu ve birçok uzman Biden’ın büyük bir mülteci akınına ve insan hakları ihlallerine neden olan geri çekilme kararında aynen Trump’ın yaptığı gibi “Önce Amerika” düşüncesiyle hareket ettiğini belirtiyor. Bazı Avrupalı siyasiler ise “Biz Amerika geri döndü diye düşünüyorduk ama aslında Amerika geri çekiliyormuş” ifadesini kullanarak Biden’ın tutarsız dış politikasına göndermede bulundu. Avrupalı siyasetçiler bu durumdan sorumlu olan ABD’nin Afganistan’dan kaçanlar için fon sağlaması gerektiğini söyledi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de Joe Biden’ın söyleminin aksine Afganistan’da ulus ve devlet inşası için çok çalışıldığını ancak başarısız olduğunu belirtti.

Biden’ın Afgan güvenlik güçlerini kendi ülkeleri için savaşmaya gönüllü olmamakla suçlamasına da itiraz ediliyor. Araştırmalara göre son 7 yılda 45,000‘den fazla Afgan güvenlik görevlisi hayatını kaybetmiş bulunuyor. Diğer yandan Afganistan ordusuyla ilgili verilen rakamlarında gerçekçi olmadığı ileri sürülüyor. Afgan güvenlik güçleri kâğıt üzerinde 300 bin kişinin üzerinde bir mevcuda sahip olarak görülüyor. Bu sayıya, Afgan ordusu, hava kuvvetleri ve polisi dahil. Ancak gerçekte Afgan güvenlik güçleri yüksek kayıp, firar ve yolsuzluk gibi nedenlerden dolayı çok daha az sayıda. Listelerde ismi görünen ama gerçekte orduda görev almayan “hayalet askerler“ nedeniyle Afgan ordusunun gerçek sayısı tespit edilemiyor. Afgan ordusunun asker gücü tahmini olarak 96,000 civarında gösteriliyor.

Post Views: 33



You may also like
Büyük Güzel Yasa Tasarısı Kongre’den Geçti
July 5, 2025
Musk-Trump Ateşkesi Sona Erdi 
July 5, 2025
ABD, Ukrayna’ya Silah Yardımını Askıya Aldı
July 5, 2025
  • Recent

    • 0x6778e479
      July 8, 2025
    • 0x3270c2af
      July 8, 2025
    • The End of the American Century? Interdependence, Soft...
      June 9, 2025
    • Trump-Netanyahu Relationship Takes a Turn for the Worse
      May 30, 2025
    • Why Is Trump Bypassing Israel?
      May 30, 2025
    • Israel’s plan to involve the United States in the occupation...
      May 30, 2025
    • Private Roundtable With Turkish Deputy FM Nuh Yılmaz
      May 20, 2025
    • “Beyond Alliance: Rethinking US-Türkiye Relations...
      May 20, 2025
    • Trump's first 100 days...
      May 5, 2025
    • Will the rare earth elements deal bring peace?
      May 5, 2025

  • Washington Gündemi

    • Büyük Güzel Yasa Tasarısı Kongre’den Geçti
      July 5, 2025
    • Musk-Trump Ateşkesi Sona Erdi 
      July 5, 2025
    • ABD, Ukrayna’ya Silah Yardımını Askıya Aldı
      July 5, 2025
    • Trump: İsrail Gazze’de Ateşkesi Kabul Etti
      July 5, 2025
    • New York’ta Mamdani'nin Zaferi
      June 28, 2025
    • ABD’nin İran’a Saldırısı Cumhuriyetçileri...
      June 28, 2025
    • NATO Zirvesinde Trump Kazandı
      June 28, 2025
    • Trump İran-İsrail Ateşkesini Duyurdu
      June 28, 2025
    • New York Belediye Başkanı Seçimleri Kızışıyor
      June 20, 2025
    • Washington’da Tartışmalı Askeri Geçit Töreni
      June 20, 2025



Stay Updated


© Copyright 2018-2022 SETA Foundation at Washington DC
Press enter/return to begin your search