Gaetz Hakkındaki Etik Komite Raporu Yayınlandı
Uzun bir süredir devam eden soruşturmanın ardından Temsilciler Meclisi Etik Komitesi, Pazartesi günü Florida eski Temsilcisi Cumhuriyetçi Matt Gaetz’in 17 yaşında bir kızla ilişki yaşadığına dair iddiaların da dahil olduğu davranışlarına yönelik 37 sayfalık bir rapor yayınladı. Raporda, Gaetz hakkında ortaya atılan cinsel istismar iddialarına odaklanılırken Gaetz’in uyuşturucu kullandığı ve görevini kötüye kullandığına da dikkat çekildi. ABD’nin 47. Başkanı olarak yeniden seçilen Donald Trump, seçim sonrası açıkladığı kabinesinde Gaetz’i Adalet Bakanı olarak atayacağını duyurmuştu.
Trump’ın diğer birçok atamasında olduğu gibi, Gaetz ataması da tepki çekmiş ve Cumhuriyetçi siyasetçiler, Gaetz’in Senato onayı alamayacağına dikkat çekmişti. Gelinen süreçte baskılara direnemeyen Gaetz’in atamayla ilgili olarak görev almayacağını açıklaması ve hakkında yayınlanan raporla birlikte Trump’ın kabine atamalarına yönelik eleştirilerin yeniden gündeme geldi.
Temsilciler Meclisi Etik Komitesi’nin Salı günü açıkladığı rapora göre, Gaetz’in 2017-2020 yılları arasında kendisiyle ilişkiye girmeleri karşılığında kadınlara düzenli olarak ödeme yaptığı tespit edildi. Gaetz’in bu süre zarfında on binlerce dolar ödeme yapıldığı belirtildi. Raporda ayrıca, Gaetz’in 2017 yılında 17 yaşında bir genç kızla ilişki yaşadığı ifade edilerek, reşit olmayan biriyle ilişkiye girmesi nedeniyle Florida eyalet yasaları kapsamında kuralları ihlal ettiği vurgulandı. Gaetz, reşit olmayan biriyle ilişkiye girdiği yönündeki iddiaları reddederek, o dönemde mağdurun yaşını bilmediğini belirtti.
Komite raporuna göre, Gaetz hakkında kadın ticareti yaptığına dair herhangi bir kanıt bulunamadığı ifade edildi. Etik Komite raporunda, Gaetz’in birliktelik yaşadığı kadınların kamu kurumlarındaki işlerini çözdüğü ve hızlandırılmış pasaport hizmetlerinden yararlandırmak gibi uygulamalara imza attığı, dolayısıyla “makamının gücünü kötüye kullandığı” belirtildi. Ayrıca, raporda Gaetz’in uyuşturucu kullandığına ve taşındığına yönelik önemli kanıtların bulunduğu ifade edildi. Komite, soruşturma kapsamında görüştüğü kadınların ifadelerine dayanarak Gaetz’in uyuşturucu kullandığını belirtti. Gaetz’in Meclis hediye kurallarını ihlal ederek, 2018 yılında Bahamalar’a yaptığı bir seyahatte “izin verilmeyen hediyeler” statüsünde yer alan hediyeler aldığı da tespit edildi. Raporda son olarak, Gaetz’in soruşturmayı engellemek için adımlar attığı ve yaptığı uygunsuz davranışlar nedeniyle Meclis’in itibarını zedelediği belirtildi.
Gaetz, Etik Komite’nin kendisi hakkındaki iddiaları reddederken, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “Gençlik dönemimde sevgilim olan kadınlara sık sık para gönderdim ancak 18 yaşından küçük biriyle asla birlikte olmadım” ifadelerini kullandı. Ayrıca, soruşturmanın siyasi bir kan davası sonucu köpürtüldüğünü ve asılsız iddialarla karşı karşıya kaldığını belirtti. Temsilciler Meclisi Etik Komitesi’nde yer alan Cumhuriyetçiler de rapora imza atarken, sadece bir Cumhuriyetçi temsilci rapora şerh koydu. Şerh koyan Cumhuriyetçi temsilci de iddialara karşı çıkmazken, Gaetz’in Kongre’den istifa etmesinin ardından bu ayrıntılara yer verilmesine yönelik eleştirisini sundu.
Trump’ın kabine atamaları ve yönetim kadrosunu belirleme sürecinde açıkladığı isimler, ilk günden itibaren tepki çekmişti. Demokratlarla birlikte, azımsanmayacak oranda Cumhuriyetçi de atamalara karşı çıkmıştı. Tepkiler, seçilen isimlerin kalifiye olmamaları ve tecrübe eksiklikleri gibi nedenlerle gelmişti. Eleştirilerin ardından, Cumhuriyetçilerin de eleştirilerini göz önüne alarak, Gaetz Kongre’den onay alamayacağını hesaba katarak Trump yönetiminde görev almayacağını açıklamıştı.
Adalet Bakanlığı makamı, Trump için ikinci döneminde kritik bir pozisyon olarak değerlendirilebilir. Trump, özellikle seçim sürecinde hakkında açılan davalar nedeniyle birçok sıkıntı yaşadığı için Biden yönetiminin Adalet Bakanlığını siyasi bir enstrüman olarak kullandığını iddia etmişti. Seçim zaferinden sonra Adalet Bakanlığında köklü bir değişiklik yapmak amacıyla, kendisine sadık bir isim olarak ön plana çıkan Gaetz’i bakan olarak atayacağını açıklaması, bakanlık bürokrasisinde radikal değişiklikler yapma amacını taşıyordu.
Gaetz’in ardından Trump, vakit kaybetmeden yeni Adalet Bakanı adayının Florida’nın ilk kadın Başsavcısı olarak 2011-2019 yılları arasında görev yapan ve özellikle muhafazakâr kimliği ile dikkat çeken Pam Bondi olacağını açıklamıştı. Pam Bondi, kabinedeki diğer isimler gibi Trump’a olan sadakati ile dikkat çekiyor. Trump’ın azil soruşturmasında savunmasında yer alan Bondi, son seçim sürecinde Trump yönetimine muhafazakâr bir politika ajandası sunmak için çalışan America First Policy Institute’da görev aldı.
Trump’ın Bondi’yi seçmesi, üzerinde tartışmanın daha az olacağı bir figür ile Adalet Bakanlığı’nı dönüştürme amacına devam edeceğinin işareti olabilir. Raporun ardından Cumhuriyetçi Senatör ve Temsilcilerin Gaetz konusundaki eleştirilerinin haklı olduğu ortaya çıkmış oldu. Gaetz hakkında ortaya çıkan rapordan sonra gözler, Trump’ın diğer tartışmalı atamalarına çevrildi. Gelinen noktada, Trump’ın kabinesine atamayı planladığı Pete Hegseth, Tulsi Gabbard ve Kash Patel gibi isimlere yönelik yapılan eleştiriler de önemli bir anlam kazandı.
FBI ve CIA’in eski başkanlarından William Webster, Trump’ın FBI ve CIA direktörleri olarak atadığı Kash Patel ve Tulsi Gabbard hakkında senatörlere bir mektup yazarak, bu isimlerin kalifiye isimler olamayabileceğine işaret etti. Webster, Patel’in vatanseverliğini takdir etmekle birlikte, Trump’a olan bağlılığının tehlikeli bir emsal oluşturduğunu belirtti ve adaletin tarafsız bir şekilde uygulanması gerektiğine dikkat çekti. Gabbard içinse, istihbarat deneyimindeki eksikliklerin, bu görev için gereken liderlik ve uzmanlıkla çeliştiğini ifade etti.
Webster, Başkan Carter döneminde FBI direktörü olarak çalışırken, Reagan döneminde de CIA direktörü olarak görev yaptığını vurgulayarak, bu görevlerin siyasi pozisyonlar olmadığını ve deneyim gerektirdiğini belirtti. Bu durum, Trump’ın atamalarına yönelik eleştirilerin daha da büyümesine neden olabilir. Önümüzdeki günlerde Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin, Trump’ın muhtemel kabinesine ve yönetiminde görev alacak isimlere yönelik tavırları daha belirleyici bir etkiye sahip olabilir.