Gözler Florida ve Pennsylvania Seçimlerinde
Geçtiğimiz haftanın önemli seçim haberleri arasında Florida ve Pennsylvania eyaletlerindeki seçim münazaraları var. Münazaralardan ilki Florida Valisi Cumhuriyetçi Ron DeSantis ile rakibi Demokrat Charlie Crist arasında gerçekleşti. Anketlerde oyu oldukça düşük görünen ve kampanya bütçesinin de sonuna gelen Crist münazaraya kaybedecek bir şeyi olmadan geldi denebilir. Bu yüzden DeSantis’i birkaç noktada savunmaya itmeyi başardı. Bunlardan birincisi DeSantis’in 2024 başkanlık yarışında aday olup olmayacağı meselesi. DeSantis’i sıkıştırmak isteyen Crist, rakibine Kasım seçimlerinden sonraki 4 yıl için başkan adayı olmadan valiliğe devam edip etmeyeceğini sordu. DeSantis’in tepkisi güçlü bir cevap vermeden konuyu değiştirmek oldu. DeSantis’in cevabı birçok analisti tatmin etmedi ve bu soruya hazırlıksız olduğu izlenimini uyandırdı. Bir diğer önemli izlenim ise DeSantis’in kürtaj sorusunu savuşturması oldu. Geçtiğimiz Haziran ayında kürtaj karşıtlığı ve ‘hayatı koruma’ konusunda adımlar atacağını söylemişti fakat bunların ne olacağını söylememişti. Münazarada DeSantis bu konuya dair soruları geçiştirmeye devam etti.
Buna karşın Demokratlar, göçmenler ve LGBT grupları tarafından tepki çeken fakat, Cumhuriyetçi Parti tabanına hitap eden bazı tartışmalı pozisyonlarını ise savunmaya devam etti. Bunlardan birisi küçük yaştakiler için cinsiyet değiştirme tıbbi operasyonlarını kısıtlayan kararının arkasında durması oldu. Savunduğu tartışmalı bir diğer faaliyet ise birtakım göçmenleri San Antonio’dan Martha’s Vineyard’a uçağa bindirip göndermesi oldu. Bir üçüncü konu ise eleştirel ırk teorisini müfredatlardan çıkarması. Her üç konuya da Cumhuriyetçi Parti taraftarlarının sempatiyle bakıyor.
Florida’daki münazarayı takip eden birçok analist Florida yarışlarının neticesi kadar DeSantis’in 2024’te başkan adayı olup olamayacağına dair tartışmaları da gündeme taşıdı. Washington Post’tan Paul Waldman’a göre DeSantis’in profili bize ABD politikasındaki bir değişikliğe işaret ediyor. Bu zamana kadar en güçlü başkan adaylarının valilerden çıktığı düşünülürdü zira valiler, Washington politikasıyla henüz ‘kirlenmemiş’ bir şekilde kendi eyaletlerini idare ederken butik bir başkanlık tecrübesi kazanıyorlardı. Waldman’a göre valilerin kampanyalarındaki önemli iki tema ya eyaletlerinde ekonomik kalkınma gibi alanlarda güçlü bir performans gösterebilmeleri ya da farklı grupları bir araya getirerek sorun çözebilme becerisi ve ortak paydaya hitap edebilmek idi. DeSantis’te ise her ikisinin de olmadığını görüyoruz. Waldman Florida valisinin büyük icraatlarının veya insanları birleştirme çabasının olmadığını, sansasyonel faaliyetlerle Cumhuriyetçi tabanı etkileme çalışması içinde olduğunu söylüyor. Bu yüzden medya yıldızlığı peşinde. Örneğin; DeSantis 2020 seçimlerinden Şubat 2021’e kadar yalnızca Fox Haber’e 113 kez çıkmış. Waldman’a göre bu tip hareketler kendisini sağ kesimlerde bir yıldıza çevirse ve ana akım medyanın dikkatini çekse de seçim kazandırmaya yetmeyebilir. Washington Post’tan Jennifer Rubin de DeSantis’te başkanlık kumaşının olmadığını düşünüyor. Rubin, DeSantis’in Charlie Crist’le münazaradan yola çıkarak, kendisinin Trump’a alternatif bir 2024 adayı olabilmesinin abartılı bir yorum olduğunu düşünüyor. Rubin’in sunduğu deliller ise DeSantis’in birçok sorudan başarısız şekilde kaçınması ve önemli fırsatlarda zihinsel kıvraklık gösterememesi.
Bir diğer önemli münazara ise Pennsylvania adayları Mehmet Öz ve John Fetterman arasında yapıldı. Pennsylvania’ya Cumhuriyetçilerin bir mavi koltuğu kırmızıya çevirme ihtimali olarak bakılsa da John Fetterman anketlerde bu zamana kadar önde götürüyordu. Ancak son zamanlarda farkın azaldığı görülmeye başladı. Münazarada herkesin cevabını aradığı bir soru Fetterman’ın geçtiğimiz aylarda geçirdiği felci atlatıp atlatamadığıydı. Fetterman henüz münazaranın başındayken sağlık sorunlarına dikkat çekti. Gecede bazı hatalar yapabileceğini fakat iyileşmekte olduğunu söyledi. Bir saat süren münazarada Fetterman’ın konuşurken duraklamak durumunda kaldığı ve bazı kelimeleri yanlış telaffuz ettiği görüldü. Buna istinaden Fetterman destekçileri bu sağlık sorunlarının kararsızları karşı tarafa itebileceğine dairendişelerini belirtiyorlar.
Münazarada dikkat çeken konulardan biri Fetterman’ın hidrolik kırma yoluyla doğal kaynak çıkarmaya dair görüş değişikliği oldu. Hidrolik kırmanın Pennsylvania’da önemli olmasının sebebi bu metodun eyalette yaygın şekilde kullanılması. Fetterman hidrolik kırmaya hep destek verdiğini söyledi fakat moderatörün de hatırlattığı gibi, 2018 yılında bunun tam karşısında bir pozisyon almıştı. 2018 seçimleri arifesinde hidrolik kırmayı hiçbir zaman desteklemediğini söylemişti. Bu değişikliğin bir pozisyon değişikliği mi yoksa sağlık sorunlarıyla mı ilgili olduğu net değil.
Mehmet Öz ise kürtaj konusunda verdiği cevapla gündeme geldi. Birçok diğer aday gibi Öz de Senatör Graham’ın 15 hafta sonrası kürtajı yasaklayan ve eyaletlerin konuya dair yetkilerini kısıtlayan öneriyle arasına mesafe koymuştu. Münazarada dikkat çeken bir detay olarak Öz doktorlar ve kadınlarla birlikte yerel siyasetçilerin de konuya müdahil olabileceğini söyledi. Her ne kadar kürtajı gündem yapmaktan kaçınmaya çalışsa da bu cevap Demokrat Parti destekçilerine bir malzeme vermiş oldu.
Sonuç olarak her iki aday da daha çok kafası karışık seçmeni hedeflemeye çalıştı ve bu yönde beyanlarda bulundu. Fetterman bazı liberallerden kendisini ayrıştırarak Anayasa Mahkemesi üye sayısını artırmak istemediğini söyledi. Mehmet Öz de silah kısıtlamalarına dair bazı hususlarda destek verebileceği imasında bulundu. Bununla birlikte kürtaj konusundaki cevabı da bu yönde bir çaba olarak değerlendirilebilir. Ne var ki WSJ editöryal ekibine göre Pennsylvania münazarası çok geç gelmiş olabilir zira mektupla gelecek oyların yarısı ulaştı bile.