Trump Adalet Bakanlığı’na Karşı
Trump’ın Florida’daki evine yapılan FBI baskınıyla yeni bir dönemece giren gizli belgeler meselesinde bu hafta da önemli gelişmeler oldu. Ocak ayında Trump Beyaz Saray’dan ayrılırken yanında götürdüğü 15 kutu dolusu belgeyi Ulusal Arşivler’e iade etmişti. Adalet Bakanlığı’nın iddiasına göre bu kutuda 184 gizli belge vardı fakat Trump birçok belgeyi elinde tutmaya devam etmişti. Ulusal Arşivler’in iddiasına göre bu belgeler arasında Trump’ın Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un ile yazışmaları ve görevi bırakırken Obama’nın kendisine yazdığı mektup gibi belgeler de vardı. Arşivler toplamda iki düzine kutunun daha iade edilmesi gerektiğini iddia etmişti.
Bu hafta ortaya çıkan haberlere göre Trump belgeleri tutmasının yasal tehlikelerinden 2021 yılından beri haberdardı. New York Times’ın üç kişiye dayandırdığı haberine göre Trump döneminde Beyaz Saray’ın avukatlığını yapmış olan Eric Herschmann konunun ciddiyetini eski başkana geçtiğimiz sene aktarmıştı. Buna göre Trump bu dökümanları, özellikle gizli olanları, iade etmezse soruşturma ve yasal müeyyide altında kalabileceğinden haberdardı.
Bu hafta çıkan haberler de Trump’ın yasal prosedürün dışında hareket etmiş olabileceği iddiasını destekler nitelikteydi. Fox kanalında Sean Hannity’nin programına konuşan Trump, Beyaz Saray’da iken yetkilerinin genişliğini öne sürerek bir belgenin gizliliğini sadece ‘aklından geçirerek’ kaldırabileceğini iddia etti ve ‘Bir süreç olmasına gerek yok. Olabilir ama olmasına gerek yok. Eğer başkansanız bu kararı verebilirsiniz. Eğer belgeleri Mar-a-Lago’ya gönderiyorsanız, artık gizliliği kalkmıştır’ şeklinde devam etti.
Bunun üzerine gelen tepkiler arasında Cumhuriyetçi senatörlerin söylediği de önemliydi çünkü her ne kadar Trump’ın bizzat aleyhine konuşmasalar da Trump’ın prosedürle ilgili görüşlerine katılmadıklarını açıkladılar. Bu da bazı basın organlarının Cumhuriyetçilerin Trump’ı terk etmesi şeklinde haberler yapmasına neden oldu. Trump’ın Fox’taki iddiaları sorulduğunda Senatör John Thune gizlilik kaldırmada sürecin önemli olduğunu vurguladı: ‘Sürece riayet edilmeli ve takip edilmeli. Ve bu kural gizli belgelere ulaşımı olan herkese uygulanmalı’ dedi.
İki dönemdir North Carolina senatörlüğü yapan ve Yargı Komitesi üyesi olan Senatör Thom Tillis de prosedürlerin harfiyen uygulanması ve belgelenmesi gerektiğini ve başkanın prosedür dışına çıkmaması gerektiğini savundu. South Dakota Senatörü Mike Rounds da CNN’e ‘belgeler doğru şekilde saklanmazsa ve bilgiler dışarı sızarsa insanlar incinebilir hatta öldürülebilir’ diyerek gizli belgelere ulaşım ve depolamanın önemli olduğunu söyledi.
Davanın detaylarına gelince, özel yetkili olarak davaya atanan Yargıç Raymond Dearie bu hafta taraflarla ilk toplantısını yaptı. Dearie, Adalet Bakanlığı ile Trump arasındaki davaya bakan Yargıç Cannon tarafından tarafsız üçüncü bir yetkili olarak Trump’ın evinden alınan 11 bin belgeyi incelemesi için görevlendirilmişti. Dearie’nin bu belgelerin avukat-sanık mahremiyeti veya yürütme imtiyazı kapsamında olup olmadığını değerlendirip karara bağlaması bekleniyor.
Trump belgelerin gizliliğinin kalktığına dair iddiasını dile getirirken avukatları bu iddiayı dillendirmekte isteksiz davranıyorlardı. Dearie Trump’ın avukatlarına hızlı hareket etmeleri ve eski başkanın geçen ay Florida’daki evinde bulunan “çok gizli” olarak işaretlenen belgelerin gizliliğini kaldırıp kaldırmadığı konusunda daha fazla yanıt vermeleri için baskı yaptı. Dearie henüz herhangi bir karar vermedi fakat Trump’ın avukatları – müvekkillerinin başkanlığının bir noktasında belgelerin gizliliğini kaldırıp kaldırmadığı konusunda sessiz kalırsa – Dearie dava konusu belgelerin hala gizli olduğu konusunda savcılarla aynı fikirde olacağını açıkça belirtti. Trump’ın hukuk ekibi ise soruyu şimdi yanıtlamanın, gelecekteki olası bir cezai kovuşturma veya el konulan belgelerin Trump’a iade edilmesi konusunda bir yasal mücadele karşısında onları dezavantajlı duruma getirebileceğini savundu.
Mahkemenin Dearie’yi özel yetkili olarak atamasıyla Adalet Bakanlığı’nın söz konusu belgelere erişi kısıtlanmıştı. Bu hafta gelen temyiz mahkemesi kararı ise Adalet Bakanlığı’nın belgeleri incelemeye devam etmesine karar verdi. Temyiz mahkemesinin açıklamasında belgelerin gizliliğinin kaldırıldığına dair herhangi bir kayıt bulunmadığı vurgusu yapıldı. Kararı veren üç kişilik yargı ekibi ise davaya bakan esas Yargıç Cannon’un yaklaşımını da eleştirdi ve Adalet Bakanlığı’nın belgelere erişiminin kesilmesinin savunulamaz olduğunu iddia etti. Trump ise gizli belgeler konusunda kendisine dava açılmaması için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru dışında opsiyonların sonuna gelmiş görünüyor.