Biden’ın Oğlu Hunter Biden Tartışmaları
Geçtiğimiz haftaya damgasını vuran olayların başında Twitter’ın Hunter Biden tartışmalarına karartma uyguladığına dair iddialar yer aldı. Gazeteci Matt Taibbi Cuma günü Ekim 2020’den itibaren Twitter yöneticilerinin Başkan Biden’ın oğlu Hunter Biden’a ait bir dizüstü bilgisayarda bulunan materyallerin ayrıntılarını içeren bir New York Post makalesinin paylaşımını kısıtlama kararını nasıl aldıklarını ayrıntılarıyla yayınladı. Taibbi üç Twitter yetkilisinin Post haberini nasıl ele alacaklarını tartıştığını gösteren Twitter içi yazışmaları paylaştı. Kayıtların yayınlanacağı “gerçekte ne olduğunu” ortaya çıkaracağına söz veren Twitter’ın yeni sahibi Elon Musk tarafından önceden haber verilmişti.
Yazışmalarda Twitter üst düzey yetkililerinin Hunter Biden’ın Ukrayna ve Çin’deki iş ilişkilerinde babasının adını kullandığına dair makalenin kısıtlanıp kısıtlanmayacağını tartıştığı görülüyor. Twitter yöneticileri nihayetinde makalenin eski ABD istihbarat yetkililerinin dizüstü bilgisayar hikayesinin bir Rus dezenformasyonuna benzediği yönündeki iddiaları üzerine, hacklenmiş bilgilerin platformda yer almasına karşı politikası kapsamında kısıtlanması gerektiğine karar verdi. Cumhuriyetçilere yakın yayın organlarına göre ise bu bilgilerin Rusya dezenformasyonu olduğuna dair herhangi bir kanıt hala sunulabilmiş değil.
Taibbi, Hunter Biden hikayesini karartma çabasının koordinasyon halinde yapıldığına dair de kanıtlar sundu. Twitter çalışanları haber konusunda dikkatli davranmaya çalışmış fakat neticede 2020’de Twitter’ın konuya dair en yüksek yetkilisi olan Yael Roth, Hunter Biden hikayesinin bir Rus sızdırma operasyonu olduğuna dair kanaatini kamuoyuna açıkladı. Roth ayrıca Aralık 2020’de Federal Seçim Komisyonu’na sunulan yeminli ifadesinde, kolluk kuvvetleriyle yapılan toplantılarda Hunter Biden aleyhinde Rusya’nın bir hackleme ve sızdırma operasyonuna kalkışabileceğinden söz edildiğini söyledi. Ancak Taibbi’nin haberine göre Twitter iç kayıtlarında Hunter Biden haberlerinin herhangi bir devlet dahliyle ortaya çıktığına dair bir kanıta ve göstergeye de rastlanmıyor.
Muhafazakâr medya ise Taibbi’nin haberlerini çok kapsamlı olarak ele alıyor. Twitter’ın zaten Demokrat parti lehine kararlar verdiğini iddia eden muhafazakâr medya organları Hunter Biden meselesinin bunun önemli bir kanıtı olduğu kanaatinde. Buna göre aslında çocuk pornografisiyle mücadele için kurulmuş bir içerik denetleme birimi kontrolden çıkıp bir politik perspektiften sansür kararları verir noktaya geldi. Twitter’ın ‘hacklenmiş belgeleri yayınlamama’ politikasının da temelsiz şekilde uygulandığı sıkça dillendirilen iddialar arasında. Buna göre bazı çalışanların sansüre dair çekincelerinin olmasına rağmen ‘önce sansürle, sonra soru sor’ yaklaşımının baskın çıktığı vurgulanıyor.
Elon Musk’ın belgeleri açıklama maksadının kendisinden önceki Twitter’da muhafazakar fikirlerin haksız yere sansürlendiği argümanını desteklemek olsa da, kendisinin gündeme getirdiği haberler daha ileri boyutlara da vardırılabiliyor. Eski Başkan Donald Trump gibi isimler New York Post makalesinin sansürlenmesinin ve Biden’a zarar verebilecek nitelikte haberlerin seçmenlere ulaştırılmamasının Cumhuriyetçilere 2020 seçimlerine mal olduğu iddiasını gündemde tutmaya çalışıyor.
Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçiler ise önümüzdeki Kongre döneminde Temsilciler Meclisi kontrolünü resmen aldıklarında konuya dair bir oturum düzenleyeceklerini söylüyorlar. Böylece New York Post makalesinin bastırılmasında rol oynayan dönemin Twitter yöneticilerinden bilgi alarak dijital içeriklerin moderasyonuna dair derin bir soruşturma yapabilecekler. Bu minvalde geçtiğimiz Salı bir sonraki muhtemel Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi başkanı olacak Kentucky Temsilcisi James Comer sansür operasyonunda rol oynamış üç kişiye mektup yazarak, ‘Büyük teknoloji şirketlerinin ifade özgürlüğü ve bilgi paylaşımı üzerindeki kontrolüne’ dair konuşmaları talep etti.
Cumhuriyetçiler bu konunun peşini bir süre bırakmayacaklar gibi görünüyor. Zira başkan yardımcılığı döneminde ve potansiyel başkan adayı iken isminin böylesi olaylara karışmasının 2020 seçimlerinde ciddi bir etki uyandırabileceği savunuluyor. Florida Temsilcisi Mat Gaetz, ‘seçimler için hayati olabilecek böylesi bir haberin Amerikan halkından gizlenmesi’ gibi bir olayın bir daha yaşanmaması gerektiğini söylüyor. Beyaz Saray Basın Sekreteri Karine Jean-Pierre ise konuyu ‘eski haberlerle dolu bir dikkat oyalanma’ olarak niteledi.