Demokrat Senatör Manchin Bütün Yasama Gündemini Tıkayabilir
Demokrat Senatör Joe Manchin, Senato’da kendi partisi tarafından sunulan seçim yasası tasarısı için oy vermeyeceğini açıkladı. Senato’da Cumhuriyetçilerle eşit sayıda üyesi olan Demokratların Manchin’in yokluğunda yeni seçim yasasını çıkarması imkansız hale geliyor. West Virginia Eyaleti’ndeki yerel bir gazete için köşe yazısı yazan Senatör Manchin, Demokrat Parti içerisindeki tartışmalı konularda ilk defa açıktan pozisyon aldı. Manchin bu yazısında, seçim yasasına neden karşı çıktığını belirtti. Manchin, yasanın partizan bir şekilde çıkarıldığını ve diğer partinin yasanın hazırlanmasına karşı çıktığını hatırlattı. Manchin’in bu yazısından sonra birkaç insan hakları örgütünün lideri, Manchin’i ikna etmek için görüşmelerde bulundu. Fakat Manchin, bu görüşmelere rağmen kararını değiştirmediğini vurguladı.
Partinin merkez politikalarını benimseyen ve Cumhuriyetçi seçmenin yoğunlukta olduğu bir eyalet olan West Virginia’yı temsil eden Joe Manchin, Demokrat Parti liderliğini ve Biden yönetimini daha da endişelendirmeye başladı. Manchin Demokrat Parti’deki progresif kesimin baskısına rağmen kendi seçmeninin isteklerini dinlemeye devam ediyor. Biden 2022 yılına kadar Kongre’nin her iki kanadındaki Demokrat Parti üstünlüğünü kullanarak istediği yasaları çıkarmak isterken şu an Manchin engeline takılmış durumda. Senato’da kendi partisi içerisindeki birliği henüz tam anlamıyla sağlayamamış olan Biden, 2022 yılı seçimleri sonrasında Kongre’nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi’nde Cumhuriyetçi Parti çoğunluğu ile karşı karşıya kalabilir.
Senatör Manchin’in desteklemediğini duyurduğu tasarı, son dönemde eyaletlerde kabul edilen ve seçmenin oy kullanmasını zorlaştıran düzenlemelere bazı federal standartların getirilmesini öngörüyor. Eski Başkan Donald Trump, 2020 seçimlerini seçime hile karıştığı için kaybettiğini öne sürmüş ve Cumhuriyetçi eyaletlerde yeni yasa kabul edilerek seçim güvenliğinin artırılması çağrısında bulunmuştu. Cumhuriyetçi yönetimlerin bazıları yeni kanunlar kabul ederek seçime katılım oranını azaltacak nitelikte adımlar atmıştı. Başkent Washington’daki Demokratlar harekete geçerek seçim hakkı yasası sunmuş ve eyaletlerde kabul edilen seçim kanununda belirtilen bazı hükümleri geçersiz kılmak istemişti. Fakat Senatör Manchin, tasarıya açıktan karşı çıkması ile seçim yasası kanunu şimdilik rafa kalktı. Tasarıya imzasını atan bağımsız senatör Angus King, tasarı üzerinde değişiklik yapılabileceği sinyallerini verdi. Demokrat senatörler Manchin’i ikna ederek seçim yasasını desteklemesi için Manchin ile birebir görüşüyor. Manchin ise yaklaşık 1000 sayfalık kanun tasarısı üzerinde detaylı müzakerelerin yapılması gerektiğini vurguluyor.
Senato’daki Demokratların seçim yasasının çıkarmak için ilk olarak Senato’daki usul kurallarında değişiklik önerisinde bulunması gerekiyordu. Bu değişiklikle Senato’da kanunların oylamaya geçilmesi için en az 60 senatörün oyunun aranması kuralı kalkacaktı. Yeni seçim kanunun salt çoğunlukla kabul edilmesinin önünü açan yeni değişiklik kabul edildikten sonra Biden yönetiminin bütün Demokrat senatörleri ikna etmesi gerekiyordu. Demokrat Parti’nin merkez kanadının önde gelen isimleri Senatör Joe Manchin ve Kyrsten Sinema, usul kurallarında söz konusu değişikliğin getirilmesinden yana olmadıklarını belirtmişti. Demokrat senatörlerin usul kurallarının değişmesi konusunda fikir birliği içinde olmaması Biden yönetiminin Demokrat Parti üstünlüğünü kullanarak istediği yasayı çıkarmasını engelliyor. Demokrat Parti liderliğinden çok kendi muhafazakar seçmenini dinleyen ve buna göre pozisyon alan bir başka isim ise Senatör Jon Tester oldu. Cumhuriyetçi ve muhafazakar seçmenin çoğunlukta olduğu Montana Eyaleti’ni temsil eden Tester da, Biden yönetiminin istediği kanunları çıkarması için son derece önemli bir isim. Tester, merkez politikalarını benimseyen diğer isimler gibi sert çıkışlar yapmasa da Kongre’deki usul kurallarının değiştirilmesine sıcak bakmıyor.
Başkan Biden 1 Haziran tarihli konuşmasında Manchin ve Sinema hakkında konuşarak iki Demokrat senatörün Demokratlardan çok Cumhuriyetçilerle oy kullandığını iddia etti. Manchin’in ve Sinema’nın ismini zikretmeden yaptığı bu açıklamada Biden, kendi yönetimi döneminde planlarını hayata geçirememesinin nedeninin bu iki senatörün Kongre’deki usul kurallarını değiştirmek istememesi olduğu mesajını verdi. Biden açıktan Manchin’e bir mesaj gönderse de bir hafta sonra Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Biden-Manchin ilişkisinin iyi düzeyde olduğu ifade edildi. Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Başkan Biden’ın bütün bu görüş ayrılıklarına rağmen Senatör Manchin’i bir arkadaş olarak gördüğünü belirtti.
Öte yandan, Biden yönetimi ve Cumhuriyetçi senatörler arasında yürütülen altyapı görüşmeleri olumsuz sonuçlandı. Cumhuriyetçi Parti adına görüşmeleri yürüten Senatör Shelley Moore Capito tarafından yapılan açıklamaya göre Demokratlar ve Cumhuriyetçiler, altyapı planı için ayrılacak bütçenin miktarı ve bu bütçenin finansmanı hakkında anlaşmaya varamadı. Demokratlar, Cumhuriyetçilerle yürütülen müzakerelerin başarılı geçmemesi sonrasında altyapı planını bütçe kanunu kapsamında özel olarak düzenlenen bir oturumda kabul etmeyi planlıyor. Bütçe kanunu olarak geçeceği için söz konusu tasarının diğer kanunlarda olduğu gibi oylamaya geçmesi için 60 senatörün oyuna ihtiyaç duyulmayacak. Senato’da eşit sayıda Demokrat ve Cumhuriyetçi olduğu için altyapı planının geçmesi için bütün Demokratların evet oyu vermesi gerekiyor. Bu nedenle merkez politikaları benimseyen senatörlerin başındaki isim olan Manchin’in üzerindeki baskı, ilerleyen süreçte daha da artacak. Demokrat Parti liderliği ve Biden yönetimi, Manchin’i ikna etmek için çaba sarf edecek. Biden yönetimi ve Cumhuriyetçi senatörler arasında müzakereler olumlu sonuçlanmazken, Senatör Manchin’in de arasında olduğu on senatör 1 trilyon dolar bütçesi olan bir altapı planı üzerinde anlaştı. Fakat bu anlaşmaya Beyaz Saray’ın destek verip vermeyeceği bilinmiyor.
Üzerindeki baskıların artması sonucunda Manchin’in, siyasi parti değiştirmesi ihtimalleri konuşuluyor. 2001 yılında Vermont Senatörü Demokrat James M. Jeffords, Cumhuriyetçi Parti’den ayrılmış ve bağımsız senatör olma kararı almıştı. Jeffords o dönemde sağlık reformu, vergi, kürtaj ve silah kontrolü gibi konularda Cumhuriyetçi Parti karşısında Demokratlarla beraber hareket etmişti. Manchin de benzer şekilde partisinden ayrılarak Cumhuriyetçi Parti çizgisinde oy kullanma kararı alabilir. Manchin her ne kadar bu ihtimalin gerçekleşmeyeceğini üzerine basa basa söylese de Demokrat Parti’nin kendisine olan baskısı artıktan sonra Cumhuriyetçi Parti ile ilişkisini tekrardan değerlendirebilir.