Enflasyon Beklenenden Düşük Çıktı

ABD Çalışma Bakanlığı’nın açıkladığı tüketici enflasyonu verilerine göre, enflasyon Şubat ayında yüzde 0,3 beklentisinin altında kalarak yüzde 0,2 oranında artış gösterdi. Ocak ayında enflasyonda yüzde 0,5 oranında beklenmedik bir yükseliş yaşanmıştı. Bu iyi habere rağmen, Şubat itibariyle enflasyonun yıllık bazda yüzde 2,8 oranında artması, Amerikalıların ekonomi yönetimine yönelik endişelerini hafifletmiyor. Amerikan borsasında yaşanan dalgalanmalar ve Başkan Trump’ın göreve başlamasıyla uygulamaya koyduğu gümrük vergisi politikalarının, ABD ekonomisine kısa ve uzun vadede olası etkileri göz önüne alındığında, önümüzdeki dönemde daha kırılgan bir ekonomik yapıyla karşı karşıya kalınabilir.
Çalışma Bakanlığı verilerine göre, Şubat ayında barınma maliyetleri bir önceki aya kıyasla yüzde 0,3 oranında artış gösterdi. Enerji fiyatları ise benzindeki fiyat düşüşüne rağmen, elektrik ve doğalgaz kalemlerindeki artış nedeniyle yüzde 0,2 oranında bir artış yaşadı. Ancak, enerji maliyetlerinin yıllık bazda yüzde 0,2 gerilemesi, enerji sektöründeki bazı dalgalanmaların ve arz talep dengesinin normalleşme sürecine girmeye başladığını gösteriyor. Gıda fiyatlarındaki artış ise, Şubat ayında yüzde 0,2 ile sınırlı kaldı ve yıllık bazda gıda enflasyonu yüzde 2,6 seviyesinde ölçüldü.
Bu sınırlı artış, tüketicilerin günlük harcamalarında rahatlama sağlasa da, gıda fiyatlarının hala yüksek olması ve kuş gribi nedeniyle yumurta fiyatlarında yaşanan büyük artış vatandaşların gündemini işgal etmeye devam ediyor. Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek enflasyon, beklenilenden düşük olarak Şubat’ta aylık yüzde 0,2 ve yıllık yüzde 3,1 artış kaydetti. Çekirdek enflasyon oranlarının, yıllık bazda Nisan 2021’den bu yana en düşük seviyeye inmiş olması, enflasyonist baskıların yavaşlamaya başladığını ancak hala önemli bir oranda devam ettiğini ortaya koyuyor.
Ekonomistler, bu düşüşü enflasyonla mücadele eden Federal Reserve (Fed) için olumlu bir işaret olarak değerlendiriyor. Ancak veriler, Fed’in yüzde 2’lik enflasyon hedefine ulaşma yolunda hâlâ zorluklarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Fiyatlardaki dalgalanmalar, Fed’in enflasyonu kontrol altına alma hedefinin kolay olmadığını ortaya koyuyor. Fed’in enflasyon hedefi, Trump’ın ticaret politikaları ve gümrük vergilerinin etkisiyle karmaşık hale gelmiş durumda. Trump’ın ticaret savaşları, ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir ve fiyat baskılarını yeniden artırabilir. Ayrıca, yüksek enflasyonun devam etmesi, işletmelerin yatırım yapma ve işe alım kararlarını olumsuz etkileyebilir.
Ekonomik belirsizlik, hanelerin gelecekteki mali durum beklentilerini de kötüleştiriyor. Federal Reserve Bank of New York’un son anketine göre, tüketicilerin önümüzdeki yıl için mali durum beklentilerinin “kayda değer şekilde kötüleştiği” görülüyor. Trump’a ekonomi politikalarından güven duyan büyük bir kitle olsa da önümüzdeki günlerde yaşanabilecek fiyat artışları Trump’ın desteğini olumsuz etkileyebilir.
Şubat ayında enflasyon, bir önceki aya göre yavaşlamış olsa da, bu olumlu görünümü temkinli bir şekilde yorumlamak gerekiyor. Trump yönetiminin uyguladığı gümrük vergileri ve ticaret savaşlarının etkileri hala tam hissedilmiş değil. Çin’e uygulanan gümrük vergisi, bazı perakendecilerin fiyatları artırmasına neden olabilir. Ayrıca, çelik ve alüminyum vergileri ile Kanada ve Meksika’ya uygulanan ek gümrük vergilerinin, yeni ve ikinci el araç fiyatlarını artırması bekleniyor. Vergi politikalarının gıda fiyatları üzerinde de baskı yaratacağı öngörülüyor. Gümrük vergilerinin tam anlamıyla uygulanması ile enflasyonun %3.2 seviyelerine çıkabileceği belirtiliyor.
Enflasyon verilerine ek olarak, Amerikan borsasında son dönemlerde yaşanan dalgalanmalar da ekonomik belirsizlikleri artırıyor. Başkan Trump’ın geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamada, “Bir geçiş dönemi içindeyiz, çünkü yaptığımız şey çok büyük. Zenginliği Amerika’ya geri getiriyoruz. Biraz zaman alacak ama bence bizim için harika olacak” şeklindeki ifadeleri, Amerikan piyasalarında resesyon endişesi yarattı.
Büyük ekonomik vaatlerle göreve gelen Trump yönetimi, ekonomik büyüme konusunda yaşanabilecek bir yavaşlama ya da gerilemenin, Biden’ın borç ve açıkla finanse edilen teşviklerinin bir mirası olduğuna dair anlatı oluşturmaya çalışıyor. Hazine Bakanı Scott Bessent, ekonominin yeniden dengeleme sürecine girmesi gerektiğini belirtirken “Piyasaların ve ekonominin, devlet harcamalarından bağımsız yapıya tekrar dönmesi için sancılı bir geçiş dönemi yaşanabileceğini” ifade etti.
Geçen hafta açıklanan istihdam verileri de belirsizlik ortamını artırdı. 170 bin civarında beklenen net istihdam artışı, 151 binle sınırlı kaldı ve bu durum, ekonominin yavaşladığına dair bir işaret olarak görüldü. Bazı ekonomistler, iş gücü piyasasında artan baskıları ve işsizlik oranındaki artışı, resesyon endişelerini artıran bir gelişme olarak değerlendirdi. Wall Street’teki birçok ekonomist, resesyon beklemediğini belirtiyor olsa da, Goldman Sachs 2025 için GSYİH tahminini yüzde 1.7’ye düşürdü ve resesyon olasılığını yüzde 20’ye çıkardı.
Pazartesi günü, Trump’ın ekonomik politikalarına dair endişeler nedeniyle ABD borsalarında büyük bir satış dalgası yaşandı. Wall Street’teki ana endeksler, açılışta keskin bir düşüş yaşadı ve gün boyunca bu düşüş devam etti. Dow Jones, 890 puan (yüzde 2.08) düşerek kapanırken, S&P 500 yüzde 2.7, Nasdaq ise yüzde 4 değer kaybetti. Nasdaq, Eylül 2022’den bu yana en büyük tek günlük düşüşünü kaydetti. Tüm büyük endeksler, Kasım ayında yapılan başkanlık seçimlerinden bu yana kazançlarını silmiş oldu. Teknoloji hisseleri, özellikle Alphabet, Amazon, Apple, Meta, Microsoft, Nvidia ve Tesla gibi şirketler, satış dalgasının başını çekti. Tesla, yılbaşından bu yana yüzde 45 değer kaybetti. Trump’ın yeni kripto para politikasının beklentileri karşılamaması nedeniyle Bitcoin de benzer şekilde düşüş yaşadı ve 78.000 dolara gerileyerek Kasım ayından bu yana en düşük seviyesini gördü.
Seçim zaferine giden süreçte rakiplerine karşı söylemini ekonomi üzerinden kurmaya çalışan Trump, Biden yönetiminin ekonomi politikaları nedeniyle Amerikalıların zor bir süreçten geçtiğini vurgulamıştı. Trump yönetimi için artan enflasyon rakamları, erken bir uyarı işareti olabilir. Trump yönetimi, dış yardımları ve sosyal güvenlik uygulamalarını denetlerken, federal çalışanları işten çıkararak ABD’nin artık gereksiz para harcamayacağını ve Amerikalıların daha refah bir yaşam süreceğini iddia etmişti. Ancak, özellikle gümrük vergileri nedeniyle fiyatlarda yaşanabilecek artışlar mevcut enflasyon oranlarıyla birleşirse, Trump’a desteğin zayıflamasına neden olabilir. Önümüzdeki dönemde ABD ekonomisi, artan fiyat baskıları ve ticaret savaşlarının etkileriyle daha fazla zorlukla karşılaşabilir.