Harris’ten Yeni Sayfa, Eski Tutum
2024 Başkanlık seçimlerinde, geçtiğimiz hafta gerçekleşen ulusal kongrenin ardından resmen Demokrat Parti’nin başkan adayı olarak ilan edilen Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Perşembe akşamı Başkan Yardımcısı adayı Tim Walz ile birlikte CNN’de bir röportaja katıldı. Röportajda, Biden’ın mirasına sahip çıkacağını vurgulayan Harris, aynı zamanda kendi kampanyasını ön plana çıkarmak amacıyla yeni bir sayfa açma sözü verdi. Biden yönetiminde imza attıkları başarılardan övgüyle bahseden Harris, Demokrat Parti içinde ayrışmalara neden olan İsrail politikası konusunda da Biden’dan devraldığı bayrağı devam ettireceğinin sinyallerini verirken geçtiğimiz hafta parti ulusal kongresinde İsrail politikası nedeniyle eleştirilerin hedefi olan Harris, röportajda da İsrail’e desteğinin süreceğini açıkça ifade etti. Harris, son dönemlerdeki anketlerde Trump’a karşı üstünlük sağlasa da, İsrail politikası konusundaki tutumu, özellikle seçimin kaderini belirleyebilecek salıncak eyaletlerde Harris’in kazanma şansını azaltabilir.
Resmi olarak Demokrat Parti’nin başkan adayı ilan edilmesinin ardından katıldığı ilk televizyon programı olan CNN röportajında, Kamala Harris, Başkan Biden’ın adaylıktan çekilme sürecine değindi. Röportajda, Biden yönetiminin altyapı yatırımları, ilaç maliyetlerini düşürme politikaları ve uluslararası arenada gösterdiği performansı öven Harris, “Joe Biden’a Başkan Yardımcısı olarak hizmet etmiş olmaktan gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı. Harris, Başkan Yardımcısı adayı Tim Walz ile birlikte Amerika’yı daha ileriye taşıyacaklarını belirterek, yeni döneme dair umutlu mesajlar verdi. Harris, röportajda başkan seçilmesi halinde Trump’a karşı olan Cumhuriyetçilere yönetiminde görev verebileceğini belirterek, iki partili bir yönetim anlayışını benimsediğini vurguladı. Geçtiğimiz hafta Chicago’da gerçekleşen Demokrat Parti ulusal kongresinde de Trump karşıtı bazı Cumhuriyetçiler, Harris kampanyasına destek verdiklerini açıklamışlardı.
Biden’ın ekonomi yönetimi, son dönemde ciddi bir iyileşme gösterse de seçmenler tarafından en çok eleştirilen konular arasında yer alıyordu. Harris, Biden’ın mirasına sahip çıkarak, ekonomi yönetimi konusunda seçmenleri ikna etmeye yönelik adımlar atmaya çalışıyor. Röportaj sırasında, Biden’ın ekonomi politikalarının pandemi dönemi sonrasında elde ettiği başarılara değinen Harris, seçildiği takdirde orta sınıfı önceleyen politikalar uygulayacağını vurguladı. Düşük ve orta gelirli aileleri ev sahibi yapma hedefi doğrultusunda teşvik paketleri uygulayacağını belirtti. Bu açıklamalara ek olarak, Biden’ın Beyaz Saray bütçe teklifinde yer alan zenginlere yönelik vergilerin artırılması ve kazanılmamış varlıklardan %25 vergi alınmasını öngören tasarıya Harris’in de destek vermesi, bazı kampanya bağışçısı zenginler tarafından tepkiyle karşılandı.
Röportajda Harris’in gündeminde sınır güvenliği konusunda kendisine yöneltilen eleştiriler de yer aldı. Biden ile birlikte hazırladıkları yeni sınır güvenliği yasa tasarısının, Trump’ın baskısıyla Temsilciler Meclisi tarafından reddedildiğini belirten Harris, Trump’ın sınır güvenliği sorunlarını çözmekten ziyade bunu siyasi bir malzeme olarak kullandığını iddia etti. Harris, başkan seçilmesi durumunda, benzer bir yasa tasarısını hayata geçirmek için elinden geleni yapacağını açıklarken, ABD sınırından yasadışı geçişlerin suç olmaktan çıkarılmasını desteklemediğini vurguladı. Harris’in bu açıklamalarının, 2020 seçim kampanyasında öne sürdüğü ifadelerden farklı olması dikkat çekti.
Harris, röportajda başkanlık seçimlerindeki rakibi Trump’ın kendisinin etnik kökeni ve kimliği hakkında ortaya attığı iddialara cevap vermeyeceğini belirterek, Trump’ın son dönemdeki söylemlerine tepkisini ortaya koydu. Harris’in başkan yardımcısı adayı Tim Walz da siyasette yıkıcı ve hakarete varan ifadelere yer vermeyeceğini vurguladı. Walz’ın bu açıklamaları, Trump kampanyasının Harris’e yönelik söylemlerinde artan aşağılayıcı ifadelerin olduğu bir dönemde dikkat çekti. Trump, geçtiğimiz ay Chicago’da düzenlenen konferansta Harris’in kendisini daha önce Güney Asyalı olarak tanımladığını, ancak siyasi amaçları için bu seçim sürecinde “siyah kimliğini” öne çıkardığını iddia etmişti. Trump, son olarak sosyal medya hesabından Harris’e yönelik cinsiyetçi ifadeler içeren bir paylaşım yapmıştı. Harris, pazartesi günü Amerikan askerlerinin Afganistan’dan çekilmesi sırasında hayatını kaybeden 13 askeri anarken, “Başkan Biden, Amerika’nın en uzun savaşını sona erdirmek için cesur ve doğru bir karar verdi” ifadelerini kullanarak bu politikaya destek verdiğini belirtti. Ancak, Trump ve başkan yardımcısı adayı JD Vance, Harris’in bu açıklamalarını Amerikan askerlerini aşağılamak olarak nitelendirirken, Vance “Harris’in cehenneme kadar yolu var” ifadelerini kullandı.
Başkanlık yarışında tansiyon artarken, kamuoyu araştırmaları Kamala Harris’in yükselen ivmesinin devam ettiğini gösteriyor. Cumhuriyetçilere yakınlığı ile bilinen Fox News tarafından Çarşamba günü yayımlanan bir ankete göre, Harris “Güneş Kuşağı” olarak bilinen güney ve batı eyaletlerinde Donald Trump ile başa baş bir yarış sergiliyor. Anket sonuçları, Harris’in Georgia, Arizona ve Nevada’da Trump’a karşı üstünlük sağladığını ortaya koyuyor. Fox’un önceki anketleri, Biden’ın bu eyaletlerin her birinde Trump’ın 5 ila 6 puan gerisinde olduğunu gösteriyordu. Ayrıca, bu ankette dikkat çeken bir diğer husus ise Trump’ın, 2020 seçimlerine kıyasla, beyaz Evanjelik Hristiyanlar arasında yaklaşık 6 puanlık bir destek kaybı yaşaması. Buna karşılık, Trump’ın siyahi seçmenler nezdinde bir önceki seçime göre 3 katı destek bulduğu görülüyor. Reuters ve Ipsos tarafından yayımlanan başka bir ankette ise Harris’in ulusal ölçekte Trump’ın 4 puan önünde yer aldığı ve özellikle kadınlar ve Hispanik seçmenler arasında desteğini artırdığı belirtiliyor.
Harris’in en zayıf noktası olarak öne çıkan ve Demokrat Parti içinde bölünmelere neden olan İsrail politikası, 2024 başkanlık seçimlerinde Harris’e beklenmedik zorluklar oluşturabilir. Geçtiğimiz hafta düzenlenen Demokrat Parti Ulusal Kongresi’nde de protestolarla karşılaşan Harris, parti içinde İsrail’e mesafe koyulması gerektiğini düşünen kesimi göz ardı etmeye devam ediyor. Katıldığı röportajda Gazze ile ilgili soruya “İsrail’in kendini savunma hakkı vardır, biz de bu hakkı savunuruz” diyen Harris, İsrail’i kesin bir şekilde desteklediğini ve bu pozisyonunun değişmeyeceğini vurguladı. Aynı zamanda, “Çok fazla sayıda masum Filistinli öldürüldü. Bir anlaşma yapmak zorundayız. Bu savaş sona ermeli,” ifadelerini kullanarak, iki devletli bir çözümü desteklediğini belirtti. Ancak, Harris’in Demokrat Parti içindeki İsrail politikasına yönelik artan huzursuzluğu iyi yönetememesi durumunda, 2024 seçimlerinde özellikle salıncak eyaletlerde sıkıntılı bir yarışla karşı karşıya kalabilir.