Türkiye’den NATO Genişlemesine Onay
İspanya’nın başkenti Madrid’de gerçekleştirilen kritik NATO zirvesi öncesinde en çok merak edilen konu Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine yeşil ışık yakıp yakmayacağı sorusuydu. Baltık ülkelerinin liderlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’la gerçekleştirdikleri zirvenin akabinde anlaşmaya varmalarıyla NATO’nun genişlemesi konusu açıklığa kavuşmuş oldu.
28 Haziran Salı günü Madrid’de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in kolaylaştırıcılığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ve İsveç Başbakanı Magdalena Andersson’un katılımıyla gerçekleşen üçlü zirve sonrasında Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında bir mutabakat metni imzalandı.
Varılan mutabakatla birlikte Ankara’nın taleplerini karşılamayı kabul eden İsveç ve Finlandiya PKK/PYD ve FETÖ terör örgütlerinin faaliyetleri konusunda Türkiye’nin kaygılarını giderecek destek sözü verdi. Türkiye silah ambargosu ve sınırlamalarını sona erdirme taahhüdünde de bulunan İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine itirazını geri çekerek üyelik sürecinin önünü açmış oldu.
İmzalanan Üçlü Muhtıra metnine göre Finlandiya ve İsveç, PKK’nın yasaklanmış bir terör örgütü olduğunu teyit etti. İki ülke de PKK ve diğer tüm terörist örgütlerin, bunların uzantılarının faaliyetleri ile iltisaklı kuruluşlar ve paravan örgütler içerisinde yer alan veya bu terör örgütleriyle bağlantısı bulunan şahısların faaliyetlerini engelleyeceklerini taahhüt etti.
Finlandiya ve İsveç, “PYD/YPG ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklarını” beyan etti. Varılan anlaşma ile her iki ülke de 2019 yılında Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yaptığı operasyon nedeniyle uygulamaya başladıkları silah ambargosunu kaldırdığını açıkladı. İki ülke, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikasının girişimlerine mümkün olan en geniş şekilde dahil edilmesine destek vereceklerini taahhüt etti.
Türkiye ise NATO’nun açık kapı politikasına verdiği desteği teyit ederken Madrid Zirvesi’nde Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği için davet edilmesine destek verdiğini ifade etti. Türkiye, kurulması kararlaştırılan “işbirliği mekanizması” sayesinde verilen taahhütlerin uygulanıp uygulanmadığını denetleyebilecek.
Başkan Biden Twitter hesabı üzerinden yayınladığı mesaj ile Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın üçlü muhtıra imzalamasını tebrik etti. Göreve başladığı günden itibaren diplomasiye önem verdiğini söyleyen ve Amerika liderliğinde demokratik ülkeler arasındaki dayanışmayı artırmayı hedefleyen Başkan Joe Biden, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelik başvurusunda bulunmalarını memnuniyetle karşılamış ve bunun gerçekleşmesi için elinden geleni yapma sözü vermişti.
Biden ayrıca NATO ittifakının daha da gelişmesi ve Rusya ve Çin’e karşı güçlü bir duruş sergilendiğinin gösterilmesi adına da Madrid’deki NATO zirvesini bir dönüm noktası olarak görüyordu. Biden üçlü muhtıra imzalanmasını tarihi zirve için iyi bir başlangıç olarak değerlendirdi.
Türkiye’nin bu iki ülkenin üyelik başvuruları hakkında çekingelerini belirtmesinin ardından direkt olarak müdahil olmayan Biden yönetimi sorunun NATO bünyesinde halledilmesini destekledi. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda arabuluculuk yapmayacaklarını, bunun yerine iki ülkenin üyeliğinin NATO’nun çıkarına olduğunu göstermeye çalışacaklarını vurgulayarak, “Finlandiya ve İsveç’in Türkiye’nin endişelerini çözmeye yönelik önemli adımlar attığına inanıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’nin endişelerinin tamamen çözüleceğine ve bu ülkelerin NATO üyesi olacağına da inancımız tam” şeklinde konuşmuştu.
NATO Zirvesi’nin ardından bir basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan Muhtıranın imzalanmasını “diplomatik bir zafer“ olarak nitelendirdi. NATO’nun, terörizmin her türüyle mücadele kararlılığını ortaya koyması gerektiğine vurgu yapan Erdoğan bu kararlılığın sadece kâğıt üzerinde kalmaması ve pratiğe dökülmesi gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhtırada kayıtlı hususların uygulamasını titizlikle takip edecek, adımlarımızı buna göre atacağız. İsveç’in verilmiş olan sözü şudur, 73 teröristin Türkiye’ye iadesi. Biz parlamentomuzdan bunu geçirmedikten sonra zaten bu iş yürümez. İsveç ve Finlandiya’nın üzerine düşen görevleri yerine getirmesi lazım. Öncelikle PKK, YPG, PYD, FETÖ, bunların silinip atılması lazım. Bunlarla ilgili yasal düzenlemeleri bir an önce bitirmeleri lazım.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğini destekleme kararı alması dünya basınında da geniş yer buldu. Karar genelde olumlu olarak değerlendirilse de Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılımına temkinli yaklaşanlar ya da eleştirenler de vardı. Erdoğan’ın kararı Rus lider Putin’in yüzüne atılmış bir tokat ve Stoltenberg’in belirttiği üzere “NATO’nun kapılarının açık” olduğu yönünde Putin’e verilmiş net bir mesaj olarak değerlendirildi.
NATO’nun sınırlarına yaklaşmasını istemeyen Putin’in artık NATO ile daha uzun ortak sınırlara sahip olacağı kaydedilirken NATO’nun genişlemesinde Putin’in de yadsınamaz bir payı bulunduğunu alaycı bir şekilde hatırlatan New York Times gazetesi Putin’in Avrupa’daki askeri dengeleri alt üst etme niyetiyle Ukrayna’ya saldırdığını ancak sonuç olarak tam tersi bir netice ile karşılaştığını savundu.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımını hata olarak değerlendiren emekli asker Daniel Davis ise kararın savaş riskini azaltmayacağını aksine 5. Madde gereğince tüm ittifakı olası bir savaşa sürükleyecek tetikleyici etkileri artırdığını ileri sürdü.