Biden’a Karşı Komplo Teorisyeni Kennedy Jr.
Geçtiğimiz Nisan ayında Robert F. Kennedy Jr., ikinci kez aday olacağını açıklayan Başkan Biden’a karşı Demokrat Parti içinde ön adaylık yarışına girerek başkan adayı olduğunu açıklamıştı. O tarihten beri tartışmalı bir figür olarak ön plana çıkan Kennedy Jr., yaygın olarak komplo teorisyenliğini körüklemekle itham ediliyor. Kennedy Jr. merhum ABD Başsavcısı ve New York Senatörü Robert F. Kennedy’nin oğlu ve suikaste kurban giden eski Başkan John F. Kennedy’nin yeğeni.
Yıllarca başı trajedilerden kurtulmayan ünlü ailenin asi bir üyesi ve mücadeleci bir çevre avukatı olarak tanınan Kennedy, gelinen noktada COVID-19 aşı karşıtlığının yayılmasında önemli rol oynayan figürlerden biri oldu. Hatta aşı karşıtlığı faaliyetlerinin sıklaşması üzerine, Kennedy’nin kendisi ve başkanlığını yaptığı Halk Sağlığını Koruma (Children’s Health Defense) isimli kuruluş, ‘yanlış bilgiler yaymak’ iddiasıyla Instagram ve Facebook’tan çıkarılmıştı. Başkan adaylığını açıkladıktan sonra Instagram ve Facebook hesapları tekrar aktif hale getirilen Kennedy’nin isminin seçmen nezdinde aşinalığı sayesinde siyasetin gündeminde.
Kennedy Jr.’ın başkan adaylığı en başından beri bir dizi tartışmayla anıldı. Kendisine yöneltilen eleştirilerin başında siyasi deneyim eksikliği geliyor. Daha önce hiç kamu görevinde bulunmamış olan Kennedy Jr.’ın idareciliği ve politika üretebilme kabiliyeti eksikliği sıkça gündeme getirilen bir konu. Bununla birlikte, varlıklı ve nüfuzlu Kennedy ailesinden gelmesine rağmen elit karşıtı bir duruş sergilemesi de şüpheyle karşılanıyor. Bu tavrı samimiyetsiz bulanlar, Kennedy’nin elit karşıtı pozisyonunun bir inançtan ziyade orta ve alt sınıflardan destek almak için tasarlanmış siyasi bir manevra olduğunu düşünüyor.
Kennedy Jr.’ın Trump’la benzerliklerini de göz önünde bulundurursak ortaya oldukça ilginç bir tablo çıkıyor. Trump ve Kennedy Jr.’ın kullandığı söylem elitlerle mücadele retoriğine dayanıyor. İki isim de kendini müesses nizama meydan okuyan aday olarak sunarak kitleleriyle bağlantı kuruyorlar ve ‘sıradan’ halkın derdinin savunucusu olduğunu iddia ediyor. Buna ek olarak, hem Trump hem de Kennedy Jr., tartışmalı figürler ya da teorilerle ilişki kurarak tartışma yaratmaktan çekinmiyor. Örneğin, Kennedy Jr.’ın Steve Bannon, Michael Flynn ve Roger Stone gibi Trump’a yakın isimlerle olan ilişkisi de tartışma konusu oldu. Kennedy Jr., Demokrat Parti adaylığı için yarışmasına rağmen bu kişilerin desteğini reddetme konusunda isteksiz davranıyor. Kennedy Jr. ve Trump, bir takım siyasi başlıkta ayrılsalar da popülist üslup ve tarzlarındaki benzerlik oldukça çarpıcı.
Kennedy Jr.’ın en ön plana çıkan tarafı komplo teorilerine olan yatkınlığı. Örneğin, kendisi babası ve amcasının ölümünde CIA’in dahli olduğuna dairler fikir beyan etmekten çekinmiyor. Ancak, başkan adayının prim verdiği daha güncel komplo teorileri tartışma yaratıyor. COVID-19 aşılarının risk ve etkinliği aşı konusunda küresel bir tartışma başlatmıştı. Bu tartışma sayesinde Kennedy Jr. gibi aşı karşıtı aktivistler daha önce görmedikleri kadar geniş bir platforma hitap etmeye başladılar ve ana akıma seslerini duyurabilme imkanı buldu.
Halihazırda aşı karşıtı kesimlerin önde gelen isimlerinden biri olan Kennedy Jr., bu krizden yararlanarak kapatmalardan maske zorunluluklarına kadar birçok halk sağlığı önlemini sorgulayarak gündeme geldi. Kennedy Jr. söylemini aşı konusunun ötesine taşıdı. Yazdığı bir kitapla Dr. Fauci’yi Batı demokrasisine karşı darbe tertip etmekle suçladı, aşı zorunluluğunu Nazi Almanyası ile karşılaştırdı ve ivermektin ve hidroksiklorokin gibi şüpheli COVID-19 tedavilerini destekleyerek tartışmalara yol açtı. Bu süreçte dezenformasyon yaydığı için bazı sosyal medya platformlarından uzaklaştırıldı.
Kennedy Jr.’a göre sosyal medya kısıtlamaları kendisine ağır bir mali bedel ödetti ve yüz binlerce dolar bağışa mal oldu. Buna rağmen, Kennedy Jr.’ın kuruluşu pandemi sırasında mali açıdan büyük gelişme gösterdi. Kuruluşun 2019’da 3 milyon dolar olan kazancı 2020’de 7 milyon dolara ve 2021’de 16 milyon dolara kadar ulaştı. Kennedy Jr. bir yandan sosyal medya yasaklarını ve medya tarafından uzun süredir marjinalleştirilmesini, kendisini başkanlık yarışına iten sebepler olarak yorumlasa da bu tecritten Beyaz Saray’ı sorumlu tuttu. Başkan Biden, Biden yönetimi yetkilileri, Associated Press, Washington Post, BBC ve Reuters gibi medya devlerine karşı dava açarak sansür uygulamakla suçladı.
Kennedy Jr.’a göre kendisine uygulanan sansür, devlet kurumları ile şirketler arasındaki zararlı işbirliğinin bir örneği ve ABD’nin yaşadığı zorlukların temel nedeni. Başkan adayı bu inancını Nisan ayındaki kampanya duyurusunda açık bir şekilde dile getirdi ve seçilmesi halinde ABD halkına yeni bir şirket feodalizmine dönüşme tehdidi taşıyan “devlet ve şirket gücünün yozlaşmış birleşmesini” ortadan kaldırma sözü verdi. Kennedy Jr.’ın adaylığının Trump’ın tartışmalı karakterini hatırlattığı çok açık. Elit olmalarına rağmen elit karşıtlığı üzerine siyaset inşa etmeleri, sürekli sansürlere maruz kalmaktan şikayet etmeleri ve marjinal fikirleri merkeze taşıma iddasında olmaları gözlerden kaçmayan bazı paralellikler.