Kongre Geçici Bütçe Kabul Ederek Federal Hükümetin Kapanmasını Önledi
Kongre kısa bir süre için geçerli olacak bir bütçe tasarısı üzerinde anlaştı ve mali yılın biteceği son gün geçici bütçeyi kabul ederek krizi Aralık başına kadar ertelemiş oldu. Kabul edilen tasarı ile federal hükümetin kapanması önlendi. 30 Eylül tarihinde ilk olarak Senato tasarı üzerinde oylama yaptı ve senatörlerin 65’i bütçe tasarısını kabul etti. Temsilciler Meclisi ise yaklaşık bir saat süren tartışma sonrasında Senato’dan gelen tasarıyı 254 evet oyu ve 175 hayır oyu ile kabul etti. Biden tasarıyı hükümetin kapanmasına saatler kala imzaladı fakat kabul edilen bütçeye göre hükümet sadece 3 Aralık 2021 tarihine kadar fonlanmış oldu. 30 Eylül tarihinde kabul edilen bütçe geçici olduğu için bütçe tartışmaları ilerleyen süreçte de tekrar gündeme gelecek. Demokratlar federal hükümetin borç limitinin kaldırılmasına ilişkin talebini geri çekse de bu mesele 18 Ekim 2021 tarihinde tekrar tartışılacak zira federal hükümetin söz konusu tarih itibariyle ek borç alamazsa temerrüde düşecek.
Borç limitine ilişkin olarak Kongre’de önemli bir oturum gerçekleşti. Biden yönetiminin Hazine Bakanı Janet Yellen, Temsilciler Meclisi’nin Finansal Hizmetler Komitesi’ndeki oturumda borç limitini belirleme yetkisinin Kongre’den alınması gerektiğini savundu. Bakan Yellen Demokratların Mayıs ayında sunduğu ve federal hükümetin borç limitini kaldırmayı öngördüğü tasarıyı desteklediğini belirtti. Yellen, Kongre’nin ne kadar vergi alınacağını ve harcamanın yapılacağını belirleme yetkisi olduğunu hatırlatırken Kongre’nin harcamalar için gerekli kaynakları da belirlemesi gerektiğini vurguladı. Yellen’e göre harcamaların kaynağı sağlanmadığı takdirde Kongre, federal hükümetin daha fazla borçlanmasına müsaade etmeli. Federal hükümetin yaklaşık 28.4 trilyon dolar borcu var ve bu borçlanmaların sadece 700 milyar doları Biden yönetimi tarafından yapıldı. İçinde bulunduğumuz bütçe yılının ilk 10 ayında ülkenin bütçe açığı 2.71 trilyon doları buldu.
Bütçenin kabulünün son güne bırakılmasının temel nedeni Demokratların borç limitini artırmak istemesiydi. Senato’daki Demokratlar ilk olarak teklif ettikleri bütçe planında borçlanmayı artırmak için ülkenin alabileceği borç sınırını yükseltmek istiyordu. Demokratlar Kongre’nin her iki kanadında üstünlüğü elinde tutsa da borç limitine dair düzenlemelerde en az 10 Cumhuriyetçi’nin desteğini alması gerekiyordu. Fakat Cumhuriyetçiler Demokratların sunduğu 3,5 trilyon dolarlık bütçe planına ve genel borç sınırının artırılması fikrine karşı çıkıyordu. Demokratların Cumhuriyetçileri ikna edemeyeceğine kesin gözüyle bakılıyordu. Buna karşın hükümetin kapanmasını riske atmak istemeyen Demokratlar borç limiti ısrarından vazgeçmek zorunda kaldı. Zira pandemi sırasında hükümetin kapanması ABD ekonomisi için önemli bir sorun teşkil edebilir ve Başkan Joe Biden’ın iç politika gündeminin hayata geçirilmesini tamamen engelleyebilirdi.
Bütçe tartışması Demokrat Parti içerisinde merkez politikaları benimseyen kesimle progresif isimleri de yakından ilgilendiriyor. Progresifler vergilerin artırılarak hükümet borçlanmasının artırılmasını istiyor. Fakat sosyal yardım programlar için gerekli fonların sağlanmasını öngören 3,5 trilyon dolarlık bütçe henüz kabul edilmemiş ve progresiflerin isteği olmamış oldu. Bunun üzerine progresifler, merkez politikaları benimseyen Demokrat ve Cumhuriyetçilerin hazırladığı altyapı planı tasarısının oylanmasını 30 Eylül tarihinde engelledi. Senatör Sinema ve her iki partiden senatörler ülkede yol ve köprü gibi temel projelerin fonlanması üzere bir plan kabul etmişti. Her iki parti üyeleri arasında mutabakat sağlansa da Temsilciler Meclisi’nde görev yapan progresifler altyapı planının Kongre’den geçmesi için öncelikle 3,5 trilyon dolarlık bütçenin kabul edilmesini şart koşmuştu. Gözlemciler Demokrat Parti içerisindeki bütün dinamiklerin tehdit ve ültimatom üzerine kurulduğunu belirtiyor.
Demokrat Parti içerisinde bir anlaşma yapılması üzerine müzakereler yoğunlaşmış durumda. Demokrat Parti liderliği yapılacak anlaşma ile her iki partinin desteklediği altyapı tasarısı için progresiflerin oyunu garantilemek. Parti liderliği buna karşılık merkez politikaların öne çıkan isimleri olan Senatör Joe Manchin ve Senatör Kyrsten Sinema da progresiflerin talep ettiği bütçe tasarısına evet oyu vermesini istiyor. Beyaz Saray yetkilileri de senatörlerle olan görüşmelere katılıyor. Bu iki senatörün harcamaları rekor seviyede artıran bir bütçeye sıcak bakmadığı söyleniyor. Demokrat Parti liderliği adına bu anlaşmazlığı gidermek adına çalışan Temsilciler Meclisi Sözcüsü Nancy Pelosi ve Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer, taraflar arasında pozisyon almıyor. Fakat Pelosi ve Schumer’ın ılımlı tavrı eskiden gelen partiler üstü anlaşmalar odaklı siyaseti andırsa da günümüzün kutuplaşmış siyasetinde ortaya çıkan sorunları çözmek için yetersiz kalıyor.