E-Ticaret Devi Amazon’a Tekelcilik Davası
ABD hükümeti ve 17 eyalet, ekonomik hakimiyetini kötüye kullandığı ve adil rekabete zarar verdiği iddiasıyla Amazon’a dava açıyor. Federal Ticaret Komisyonu (FTC) tarafından açılan davada, Amazon’un platform üzerinde satış yapan satıcıların zararına olacak şekilde kendisine ait hizmetlerin haksız tanıtım yaptığı iddia ediliyor. Komisyonun şikayet metni ayrıca, Amazon’un iddia edilen rekabete aykırı davranışlarda bulunmasını engelleyen bir mahkeme kararı talep ediyor ve hatta şirketin parçalanması opsiyonunu dahi ele alıyor. Davaya dair bir açıklama yayınlayan Amazon ise bahsedilen tedbirlerin tüketicilere daha yüksek fiyat ve daha yavaş teslimat olarak yansıyacağını öne sürüyor. Dava, Amazon’u Google ve Meta’dan sonra ABD hükümetinin federal antitröst yasaları ihlal etme yönündeki iddialarıyla karşı karşıya kalan üçüncü teknoloji devi yapıyor ve politika yapıcıların büyük teknoloji şirketlerine karşı artan tepkisini yansıtıyor.
FTC Amazon’un yasaları iki temel şekilde ihlal ettiğini iddia ediyor. Birincisi, Amazon’un rakip platformların fiyatlarını artırmaya zorlaması ve bunun neticesinde tüketicilerin daha yüksek fiyatlara maruz kalması. Amazon’da satılan bir ürün başka bir sitede daha ucuza sunuluyorsa, Amazon o satıcının Satın Alma Kutusu (Buy Box) olarak bilinen ve “Sepete Ekle” veya “Şimdi Satın Al” butonlarını içeren kısımlarını kaldırıyor ve satıcının ürünlerinde daha az miktarda satış getirdiği bilinen bir tasarım kullanıyor. Dava kapsamında sunulan şikayette, “Amazon’un da kabul ettiği gibi, bir satıcının Satın Alma Kutusundan çıkarılması, o satıcının satışlarının ‘düşmesine’ neden oluyor” deniyor. FTC’ye göre Amazon’da satış yapabilmek satıcılar için son derece kritik ve bu sebeple satıcılar Amazon’daki Satın Alma Kutusunu yeniden kazanmak üzere diğer sitelerdeki indirimlere son veriyorlar söyledi. Komisyon, bunun tüketiciler için fiyatları yükselttiğini ve diğer sitelerin fiyat rekabetçiliğini azalttığını söylüyor.
İkinci olarak ise Amazon satıcıları kendi paketleme ve dağıtım ağının parçası olmaya zorluyor. Amazon’un bu konuda müşterisi olmak platformda başarılı olmak için bir mecburiyete getirilmiş durumda. Amazon’un bu hizmetlerinden faydalanan ürünler daha hızlı ve ücretsiz olarak Amazon Prime üyelerine dağıtılıyor. Bu hizmetten faydalanan ürünler “Prime” logosunu alıyor ve sitede daha bulunabilir, dolayısıyla da satılabilir hale geliyor. ABD’de yaklaşık 170 milyon kişinin Prime aboneliği bulunuyor ve Amazon bu hizmetini almayı satıcılar için neredeyse zorunlu hale getiriyor. FTC’ye göre Amazon satıcıları kendi depolama ve dağıtım ağını kullanmaya zorlaması satıcıları diğer platformlar için ikinci bir ağ kullanmaya zorlayarak zarara uğratıyor. Amazon ise depolama ve dağıtım hizmetlerinin tercihe bağlı olduğunu ve birçok satıcının bunlar olmadan başarılı olduğunu söylüyor.
Washington Batı Bölgesi Mahkemesi’nde açılan davada, Amazon’un rekabete aykırı olduğu iddia edilen davranışlarda bulunmasını engelleyen bir mahkeme kararı talep ediliyor. Bu taleple ilgili olarak FTC başkanı Khan, FTC’nin Amazon’un rekabete aykırı davranışlarını durdurabilecek herhangi bir karar çıkarmayı hedeflediğini söylüyor. Khan’ın bu kapsama Amazon’un parçalanmasını da aldığı biliniyor Khan ayrıca, Amazon’un yasadışı olduğu iddia edilen davranışlarından sorumlu olduklarına dair yeterli kanıt bulunması halinde Amazon yöneticilerinin kişisel olarak sorumlu tutulabileceği ihtimalini de açık bıraktı.
Amazon ise konuya dair bir açıklama yapmakta gecikmedi. Amazon’un küresel kamu politikalarından sorumlu üst düzey yöneticisi David Zapolsky, FTC’nin davasına ilişkin endişelerini dile getirerek, kurumun hem tüketicileri hem de rekabeti korumaya yönelik temel misyonundan saptığını öne sürdü. Zapolsky, Amazon’un faaliyetlerinin daha düşük fiyatlara, hızlandırılmış teslimat sürelerine ve küçük işletmelerin hareket edebileceği bir alan oluşmasına doğrudan katkıda bulunduğunu iddia ediyor. Ancak, FTC devam eden davada istediğini elde ederse, Zapolsky tüketici deneyiminde keskin bir değişim olacağını öngörüyor. Zapolsky’e göre bu değişimler ürün seçeneklerinin daralmasından, artan fiyatlara ve uzayan teslimat sürelerine kadar varabilir. Ayrıca, ürünlerini pazarlamak ve satmak için mevcut seçeneklerin azalmasıyla birlikte küçük işletmeler için sonuçlar ciddi olabilir.
Dünyanın bir çok yerinde olduğu gibi ABD’de de artan gelir adaletsizliği son dönemlerde büyük karlar açıklayan teknoloji firmalarına olan tepkiyi artırıyor. Amazon’un böylesi bir ortamda dahi küçük işletmeleri rekabeten zor durumda bırakması şirketi FTC için ciddi bir hedef haline getirdi. 20. yüzyılın başındaki tekel karşıtı hareketleri hatırlatan Amazon davası uzun yıllar sürebilir. Bu esnada dönüşmeye devam eden internet ve e-ticaret pratikleri ise henüz öngörülmeyen senaryolar doğurabilir.