Trump Temyiz Kararıyla Rahat Nefes Aldı

Dolandırıcılık, komplo, sahte mali beyanlar ve ticari kayıtlar düzenleme iddiasıyla 355 milyon dolar cezaya çarptırılan Donald Trump’ın temyiz mahkemesine yaptığı başvuru olumlu neticelendi. New York Başsavcısı Letitia James tarafından açılan davada New York Yargıcı Arthur Engoron, Trump ve aralarında oğullarının da bulunduğu sanıkların varlıklarının değerini hileli bir şekilde şişirerek yaklaşık 3,6 milyar dolar daha fazla gösterdiklerini tespit etmişti. Gecikme faizi ve ekstra ödemeler ile birlikte yaklaşık 454 milyon dolar gibi bir miktar cezaya çarptırılan Trump’ın temyiz mahkemesine yaptığı itiraz Pazartesi günü kabul edildi. Mahkeme Trump’ın ilk etapta ödemesi gereken tutarın 175 milyon dolar olduğuna hükmederken Trump’a 10 günlük ek ödeme süresi verdi. Seçim kampanyası yönetirken hakkında birçok eyalette açılan davalarla başı belada olan Trump için bu karar önemli bir rahatlama etkisi oluşturdu. 

Trump’ın nakit sıkıntısı geçtiğimiz hafta basına yansımıştı. 500 milyon dolar parasının olduğunu vurgulayan Trump, bu parayı başkanlık kampanyasında kullanmak istediğini ve Biden yönetiminin etkisindeki mahkemelerin bu paraya el koyarak kendisini yarışta dezavantajlı duruma getirmek istediğini iddia etmişti. Nakit sıkıntısı çektiği ve gayrimenkullerini elinden çıkartmak zorunda kalacağı belirtilen Trump için telafisi mümkün olmayacak bir ekonomik kayıp yaşanabilirdi. Mahkemenin belirlediği yüklü miktarı ödeyemediği takdirde New York Başsavcılığı Trump’ın mülklerine el koyma yetkisine sahip olacaktı. 

Trump’ın avukatları geçtiğimiz haftalarda sigorta şirketlerine başvurarak bu miktarın karşılığında teminat sağlamaya çalışmış ancak olumlu bir netice elde edemememişti. Trump’ın kararı temyize götürebilmesi ve kararın durdurulması için mahkemeye teminat yatırması gerekiyordu. Trump daha önce benzer bir şekilde geçtiğimiz haftalarda E. Jean Carroll hakaret davasındaki temyiz başvurusuyla birlikte 91.6 milyon dolarlık bir teminat yatırmıştı. Teminat miktarını düşüren mahkeme kararı, Trump için can simidi oldu. Trump, başkanlık kampanya sürecini hem ekonomik hem de itibar olarak sekteye uğratacak bir sürecin önüne şimdilik geçmiş oldu. Ancak temyiz mahkemesindeki sürecin ardından karar değişmezse, Trump cezanın tamamını ödemek zorunda kalabilir. 

Trump ve ekibi temyizden gelen kararı bir zafer olarak lanse ediyorlar ancak henüz mahkeme son kararını vermedi. Trump’ın avukatlarından Charles Kise teminat miktarının düşürülmesini “temelsiz ve pervasız yargının” normale dönmesi için harika bir adım olarak yorumladı. Trump 175 milyon dolarlık teminatı ödedikten sonra, kendisi, oğulları ve şirketleri aleyhindeki dolandırıcılık kararının uygulanmasını en azından Eylül ayına kadar durdurmuş olacak. Temyiz mahkemesinin kararının ardından Trump, teminat miktarını nakit olarak ödeyebileceğini belirtti. Bu kararla birlikte Yargıç Engoron tarafından verilen 454 milyon dolarlık cezada bir indirime gidilebileceği gündeme geldi. 

Evrakta sahtecilik ve emlak davasına ek olarak Trump ayrıca 2016 seçimleri sırasında bir yetişkin film oyuncusuna sus payı ödediği iddiasıyla yargılandığı davaya da avukatlarıyla birlikte katıldı. Sus payı ödediğini gizlemek için iş kayıtlarında tahrifat yaptığı iddia edilen Trump’ın davayı erteleme talebi Yargıç Juan Merchan tarafından reddedilirken davanın 15 Nisan’da jüri seçimiyle başlamasına karar verildi. Emlak davasından kısmen de olsa istediği neticeyi elde eden Trump için bu karar hayal kırıklığına neden oldu.

Trump’ın avukatları, birçok farklı eyalette devam eden davaları başkanlık seçimlerinin sonrasına ertelemek için çaba gösteriyorlardı. Cumhuriyetçilerin yoğunlukta olduğu eyaletlerde bu çaba karşılık bulurken New York’ta devam eden davanın seçim sürecinde görülecek olmasının Trump’ın seçim kampanyasını nasıl etkileyeceği bilinmiyor. Hakkındaki davaların siyasi davalar olduğunu her fırsatta dile getiren Trump, kampanyasının bu davalardan etkilenmemesi ve başkan olarak seçilirse bu davalardan kurtulabileceği ihtimalini gözeterek davaları ertelemeye çalışıyor. Kampanya sürecinde hakim karşısına çıkacak olan Trump, seçim kampanyasında odağını kaybeder yahut siyasi itibarının zedelenmesine engel olamazsa, 2024 başkanlık seçimlerinde işi daha da zor hale gelecek.

Şu ana kadar hakkında açılan birçok davaya rağmen seçim kampanya sürecini yönetmeye çalışan Trump’ın bu süreçten olumsuz etkilenmediği hem anketlerde hem parti içi ön seçim sonuçlarında ortaya çıkmıştı. Trump hakkında açılan davalarla mücadele ederken mağduriyet yaşadığını belirterek siyasi konumunu güçlendirecek bir söylem inşa etmeye çalışıyor. Haksız yere yargılandığını belirten Trump davalarını takip eden hakim ve savcılara karşı sert ifadeler kullanmaktan geri durmamıştı. Temyizin kararını yargı sisteminin geleceği için bir umut olarak değerlendiren Trump, sus payı olarak adlandırılan davanın 15 Nisan’da başlayacak olmasını eleştirdi. “Seçimlerin tam ortasında devam eden bir davayla nasıl ilgileneceğimizi bilmiyorum” diyerek tepkisini dile getiren Trump, yargıçların adil davranmadıklarını savundu. Trump ayrıca davaların aslında “Biden tarafından yönetildiğini” iddia ederken şu anda Manhattan Bölge Savcısı Matthew Colangelo’nun Biden döneminde atanmış bir isim olduğuna dikkat çekti.

Her ne kadar şu ana kadar davalar Trump’ın seçmenleri arasındaki popülaritesini düşürmeye yetmediyse de önümüzdeki günlerde başlayacak sus payı davası gibi kamusal itibarına zarar verebilir. Bugüne kadar davalarla başarılı bir şekilde başa çıkmayı başaran Trump için emlak davası olarak adlandırılan davada ödemesi gereken miktarda yapılan indirim bir kazanım olarak değerlendirirken sus payı davası olarak adlandırılan davada istediği sonucu elde edemedi. Her iki davanın da akıbeti henüz belli değil. Davalardan çıkacak kararların Trump’ın başkanlık yarışını doğrudan etkileyecek kararlar olması beklenmiyor ancak Trump’ın hakkındaki suçlamalarla giderek ağırlaşan mali yükü, başkanlık yarışındaki performansını olumsuz etkileyebilir.