Trump’a Yakın İsimler 6 Ocak Komitesiyle İşbirliğini Reddediyor
CNN’nin hafta başında yayınladığı özel haberine göre eski Başkan Yardımcısı Mike Pence’in eski Özel Kalem Müdürü Marc Short 6 Ocak Komitesi ile işbirliği yapıyor ancak Trump’a yakın birçok isim komiteye bilgi ve belge sağlamayı reddediyor. İfade vermeyi kabul eden Short gibi Trump yönetiminin en üst düzey yetkililerinden birinin bakış açısı ve vereceği bilgiler kritik öne sahip. Birkaç hafta önce mahkeme celbi gönderilen Short, Pence’in en yakın danışmanlarından biri ve 6 Ocak’ta Trump’ın Pence’e, seçim sonuçlarını onaylamaması için nasıl baskı yaptığı da dahil olmak üzere komitenin incelemekte olduğu pek çok kritik olayın ilk elden tanığı konumunda.
10 yıldan uzun süredir Pence için çalışan Short’un bu işbirliği kararında Pence’in herhangi bir etkisi olup olmadığı bilinmiyor. Trump’ın seçim sonuçlarını kabullenmemesine ilişkin baskısına karşı gösterdiği dirençte Pence’in arkasında olan Short’un, 6 Ocak’tan sonra Trump tarafından Beyaz Saray’dan yasaklandığı biliniyor. Geçtiğimiz hafta da Trump’ın eski Özel Kalem Müdürü Mark Meadows komite ile kapsamı belirsiz olmakla birlikte işbirliği yapmayı kabul etmişti. Pence’in eski danışmanlarından Greg Jacob da seçim sonuçlarının kabul edilmesi doğrultusunda Pence üzerinde etkili olan isimlerden biriydi.
6 Ocak Kongre baskınını soruşturan komite aralarında Trump’ın eski Özel Kalem Müdürü Mark Meadows gibi Trump yönetiminin eski çalışanlarının da olduğu 100’den fazla kişinin telefon kayıtları için resmi olarak celp gönderdi. Kaynaklar bazı verilerin operatörlerden alınmaya başlandığını ifade etti. Kayıtlar, aramaların içeriğini değil kimin, ne zaman, ne kadar süreyle arandığı bilgilerini kapsıyor ve soruşturmaya 6 Ocak’ın öncesi, sırası ve sonrasına dair bir iletişim ağı çizme imkanı veriyor. Komitenin beklentisi ise konuşmaların içeriğine dair bilgilerin kendileriyle işbirliği yapan tanıklar yoluyla elde edilmesi. Komite üyesi Temsilci Zoe Lofgren, Salı günü CNN’e verdiği demeçte verilerin zaman, yer ve kişilere ilişkin olduğunu söyledi.
Meadows’un avukatı Salı günü komiteye yazdığı bir mektupta bu mahkeme celbinin müvekkilinin artık komiteyle işbirliği yapmayacak olmasının gerekçelerinden biri olduğunu dile getirdi. Benzer şekilde telefon kayıtları için mahkeme celbi gönderilen, seçimden sonra başkentte düzenlenen Trump yanlısı etkinliklerin koordinasyon ve güvenliğinden sorumlu olan Jason Funes de karara tepki göstererek gönüllü bir tanık olduğunu ve komitenin doğrudan kendisiyle iletişime geçmesini istediğini söyledi. Henüz herhangi bir Kongre üyesinin telefon kayıtlarına ilişkin böyle bir celp söz konusu olmamakla birlikte komitenin Başkanı Benni Thompson bu ihtimalin hala masada olduğunu söyledi.
Mark Meadows’un komiteyle işbirliğini durdurması basında geniş yer buldu. Binlerce sayfalık belge sağlamayı kabul ettiklerini ve işbirliğine zaten gönüllü olduklarını söyleyen Meadows’un avukatı bu celp sebebiyle komitenin yürütme imtiyazının sınırlarına herhangi bir saygısının olmadığını gördüklerini söyledi. Komite, kendilerinin işbirliği konusunda ısrarcı olduklarını ancak Meadows’un planlanan şekilde ifade vereceği oturuma katılmaması durumunda kendisi için hukuki sürecin işleyeceğini kaydetti. Panelde görevli olan California Demokrat temsilcilerinden Pete Aguilar, Meadows’un sunduğu belgelerde 6 Ocak baskınının planlamasında yer alan kişilerle iletişim halinde olduğu bilgisinin yer aldığını ifade etti.
Celp kayıtlarının bazılarına ulaşan Politico, operatörlerden birinin 16 Aralık’ta yanıt vereceği bilgisini paylaştı. Sıradaki adımın ise komitenin Meadows’u mahkemeyi tahkirle suçlaması olduğunu kaydetti. Buna karşılık Meadows, 6 Ocak Komitesini ve Temsilciler Meclisi Sözcüsü Nancy Pelosi hakkında dava açarak federal mahkemeye kişisel telefon kayıtlarına erişim için gönderilen mahkeme celbinin uygulanmaması konusunda başvuru yaptı. Komite ve Pelosi’yi ABD Anayasası ve yasalarını ihlal etmekle suçladığı dava süreci, Komite Başkanı Thompson tarafından Meadows ve hukuk ekibinin bir oyalama taktiği olarak yorumlandı.
Temyiz Mahkemesi Trump’ın 6 Ocak Komitesi’nin Beyaz Saray kayıtlarına ulaşmasını engelleme talebine olumsuz yanıt verdi. Bununla beraber Washington DC Bölge Temyiz Mahkemesi, Trump’ın Anayasa Mahkemesi müdahalesi isteyebilmesi için karar sürecini 2 hafta durdurdu. Eski Başkan Barack Obama tarafından atanan Yargıç Patricia Millett tarafından kaleme alınan mahkeme görüşü şu şekilde oldu: ‘6 Ocak olayları, belki de doğal olarak kabul ettiğimiz demokratik kurumların ve geleneklerin kırılganlığını ortaya çıkardı. Buna karşılık ABD Başkanı ve Kongre, Cumhuriyet için anayasal bir dönüm noktası olan bu meselenin ele alınması için iletişim kayıtlarına erişim izni verdi. Eski Başkan Trump mahkemeye, bu kararın uygulanmaması için herhangi bir yasal neden sunmadı.’
Eski Başkan Trump’ın Meadows’un da içinde olduğu ve artan sayıdaki kilit müttefiki 6 Ocak Komitesi’yle işbirliği yapmayı reddediyor. Bu direnç önümüzdeki seçimlerin de yaklaşmakta olduğu düşünüldüğünde komitenin işleyişinin akamete uğratılarak ara seçimlerde Cumhuriyetçilerin çoğunluğu ele geçirmesi durumunda bu komitelerin çalışmalarının sona erdirilmesi stratejisine matuf olduğu izlenimini veriyor. Komiteyle işbirliğini reddeden isimlerden bazıları şunlar: Beyaz Saray Eski Danışmanı Steve Bannon, Eski Özel Kalem Mark Meadows, Adalet Bakanlığı Eski Yetkilisi Jeffrey Clark, Trump’ın eski avukatı John Eastman, siyasi danışman Roger Stone.
Komiteye ifade vermeyi kabul eden isimler de var zira Trump’a çok yakın isimler dışındaki birçok eski yetkili Kongre’nin çalışmalarına engel olma suçlamasına maruz kalmak istemiyor. CNN’in kaynaklarına göre dönemin Savunma Bakanı Christopher Miller’ın eski Özel Kalem Müdürü Kash Patel 6 Ocak Komitesi’yle bir araya geldi. İlk olarak Eylül ayında ifadesi için mahkeme celbi gönderilen Patel’in Perşembe günü kapalı kapılar ardında gerçekleşen görüşmesine ilişkin detaylar henüz gizliliğini koruyor.
Öte yandan Meadows’un komiteye verdiği belgelerin arasında yer alan ve eski Başkan Trump’a seçim sonuçlarını nasıl tersine çevirebileceği konusunda öneriler sunan bir Powerpoint sunumu basına yansıyarak gündeme bomba etkisi yarattı. Dış güçlerin Amerikan oy makineleri üstünde etkili bir kontrole sahip olduğunu iddia eden sunumda bunun ‘acil bir ulusal güvenlik meselesi’ ilan edilmesi, tartışmalı olduğu iddia edilen eyaletlerdeki elektronik oyların geçersiz sayılması, Pence’in eyalet seçici üyelerinin oylarını kabul etmeyerek yeni üyeler atanması sürecini başlatması gibi birçok adım atılması opsiyonlar olarak sunuluyor. Trump’a sunulmak üzere hazırlanan bu sunumda yer alan maddelerin legal seçim sonuçlarını tersine çevirmeye çalışarak Amerikan demokrasisini akamete uğratma suçuna delil teşkil etmesi mümkün olabilir.