6 Ocak Davasında Proud Boys Liderine Ağır Ceza
6 Ocak 2021 Kongre baskını ile ilgili yürütülen davadan ağır hapis cezası haberleri geliyor. Baskın Kongre binasının boşaltılmasına, başkanlık seçim sonuçlarının tasdik sürecinin geçici olarak durdurulmasına ve seçilmiş temsilci ve senatörlerin can güvenliğinin tehlikeye atılmasına yol açmıştı. Baskına dair açılan davada aşırı sağcı Proud Boys grubunun eski lideri Enrique Tarrio 22 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tarrio, isyancılıktan ve iktidarın Donald Trump’tan Joe Biden’a devrini engellemeye azmeden bir komploya liderlik etmekten suçlu bulundu.
Hakim, Tarrio’nun Kongre binası isyanının ön saflarında yer alan, bariyerleri aşarak ve camları kırarak isyancıların binaya girmesini sağlayan Proud Boys grubunu organize ettiğini söyledi. Geçen hafta iki Proud Boys lideri daha benzer suçlardan 17 ve 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkemenin kararı aşırıcılık, siyasi memnuniyetsizlik ve ABD’de demokrasinin geleceği gibi birçok konuda tartışmaları alevlendirdi.
Tarrio’nun aldığı cezanın ağırlığı yargının ayaklanmanın Amerikan demokrasisi için oluşturduğu tehdit konusundaki sert duruşunun gösterir nitelikte. Yargıç Timothy Kelly açıklamasında, “iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesinin ne kadar önemli olduğunu kelimelerle ifade etmek oldukça zor” dedi. “Halkının kendi kendini yönetme deneyi olarak kurduğu bu ülkemiz, idarecileri seçme biçimimiz zorbalık şiddetle tehdit edilirse uzun süre dayanamaz” şeklinde konuşan Kelly’nin sözleri barışçıl iktidar devri ve seçimlerin kutsallığı gibi temel değerlere dikkat çekiyor. Yargı, Kongre binası saldırısını bu değerlere yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendirmiş görünüyor.
Savcı Conor Mulroe’nun yorumları da, Proud Boys’un 6 Ocak şiddet olaylarına sadece katılan değil aynı zamanda bu olaylarda etkili olan bir grup olduğunu vurguluyor. Bu anlatı, örgütlü aşırılıkçı grupların siyasi şiddeti ilerletme tehlikesinin altını çiziyor. Grubun Kongre baskınındaki merkezi rolü, münferit bireysel eylemlerin aksine örgütlü çabaların önemini ortaya koyuyor. Dava, iç tehditlerin niteliğindeki değişimin önemini de vurgular nitelikte. Mulroe’ya göre bunlar ABD’nin geleneksel terörist imajına uyan bireyler değil. Yöntemleri bombalı saldırılar ya da yabancı terör örgütleriyle açık bağlantılar içermiyor ancak eylemlerinin kaynağı siyasi ve kültürel memnuniyetsizlik olsa da ulusun barış ve düzenini derinden bozabilecek nitelikte.
Tarrio’nun saldırı sırasındaki varlığı ya da yokluğu ideolojik liderliğin gücüne işaret ediyor. Her ne kadar 6 Ocak’ta fiziksel olarak Kongre binasında bulunmamış olsa da, Tarrio’nun bir lider olarak olaylar üzerinde “büyük bir etkisi” olduğu dava delilleriyle sabit bulundu. Tarrio 6 Ocak’tan günler önce bir kilisenin Black Lives Matter pankartını yakmak ve bölgeye yüksek kapasiteli tüfek şarjörleri getirmek gibi başka suçlardan tutuklanmıştı. Tarrio, tutuklanması nedeniyle saldırı sırasında Kongre binasında bulunmamış olsa da, sahadaki arkadaşlarıyla irtibatını sürdürmüş ve isyancılara internet üzerinden destek vermiş.
Bu uzaktan katılım, saldırı sırasında grubun eylemlerini hala etkilediğini veya en azından onayladığını gösteriyor. Dava ayrıca Tarrio’nun 6 Ocak’a kadar Proud Boys içinde bir komuta yapısı kurulmasına yardımcı olduğunu ortaya çıkardı. Bu yapı, örgüt üyelerinin eylemler sırasında nasıl hareket edeceğini belirliyordu. Bu örgütlenme düzeyi, yargı üyelerine grubun Kongre saldırısına katılımının spontane değil, önceden planlanmış ve koordine edilmiş olduğunu göstermiş.
Öte yandan Adalet Bakanlığı savcıları, eski Başkan Trump’ın yargılanacağı ve 6 Ocak isyanıyla bağlantılı başka bir yüksek profilli davaya hazırlanıyor. Trump’ın Washington’daki federal mahkemede, Kongre saldırısının da dahil olduğu seçim sonuçlarını iptal ettirmek üzere atılan bir dizi adımla suçlandığı davada Mart ayında bir duruşma tarihi belirlendi. Trump, özel savcı Jack Smith’in davasında aralarında üç komplo suçunun da bulunduğu dört suçlamayla karşı karşıya: resmi süreçleri engellemek için komplo, haklara karşı komplo ve ABD’yi aldatmak üzere komplo. Davada Trump’ın iktidarda kalmak için başkanlık yarışının gerçek sonuçlarını “yasadışı yollarla” değiştirmeye çalıştığı iddia ediyor. Trump ise bu suçlamaları reddediyor.