İranlı Nükleer Bilim İnsanına Suikastın Yankıları
İran’ın nükleer programını başlatan ve ülkenin en önemli nükleer bilim insanı kabul edilen Muhsin Fahrizade’nin suikaste uğraması sonrasında basına isim vermeden konuşan bir Amerikalı yetkili saldırının İsrail tarafından düzenlendiğini söyledi. Saldırının ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun İsrail gezisinden hemen sonra gerçekleşmesi ve Pompeo’nun İran’a karşı silahlı müdahale dahil her opsiyonun masada olduğunu söylemesi de dikkat çekti. Başkan Trump’ın Kasım ayı başlarında İran’a karşı askeri opsiyonları istediği ancak ulusal güvenlik ekibinin bundan vazgeçirdiği basına yansımıştı.
Ocak ayında Trump yönetimi terörist ilan ettiği Kasım Süleymani’ye suikast düzenlemişti. Fahrizade’ye yapılan suikastin İsrail tarafından İran anlaşmasına geri dönmek isteyen Biden yönetiminin opsiyonlarını azaltmak için yapıldığı yorumlarıöne çıkıyor. Trump’ın Pompeo’ya İran’a karşı ‘3. Dünya Savaşı başlatmamak’ koşuluyla ‘çılgınca’ baskı yapmasına izin verdiği de basına yansıdı. Başkanın seçime itirazla meşgul olduğu ve İran meselesini tamamen Pompeo’ya teslim ettiği ve onun da Netanyahu’yla yakın koordineli biçimde İran politikasını son derece agresifleştirdiği yorumları yapılıyor. Trump yönetimi aynı zamanda bölgede tansiyonun yükselmesiyle daha önce kapatma tehdidinde bulunduğu Irak’ın başkenti Bağdat’taki Amerikan büyükelçiliğindeki personelin sayısını da azalttı.
Öte yandan İran’ın nükleer programının en önemli isimlerinden biri olan Fahrizade’nin Tahran yakınlarında düzenlenen saldırı sonucu hayatını kaybetmesi İran-İsrail gerilimini tırmandırırken uluslararası kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı. İran Savunma Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, İnovasyon Kurumu Başkanı olarak balistik füze programının da önde gelen isimlerinden biri olan nükleer fizikçi Fahrizade’nin ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı ifade edildi. Muhsin Fahrizade İran’da son on yılda suikast sonucu hayatını kaybeden 5. bilim adamı oldu.
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, Muhsin Fahrizade suikastının uzaktan kontrollü elektronik sistemler kullanılarak son derece karmaşık bir yöntemle gerçekleştirildiğini söyledi. Şemhani saldırının arkasında İsrail ve Halkın Mücahitleri Örgütü olduğunu ileri sürdü. Saldırının ardından açıklama yapan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de terör saldırısının arkasında İsrail’in olduğuna dair ciddi belirtiler olduğunu söyledi. Suikast, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun 2018’de İran’ın nükleer programıyla ilgili yaptığı bir sunumda suikasta uğrayan İranlı nükleer fizikçi Fahrizade’yi işaret ederek, “Bu ismi unutmayın” sözlerini akıllara getirdi. Tahran suikastten İsrail’i sorumlu tutuyor, fakat Tel Aviv yönetiminden teyit veya tekzip yönünde resmi bir açıklama gelmedi.
NY Times’ın verdiği habere göre Muhsin Fahrizade’nin suikastına ilişkin açıklamada bulunan üst düzey bir İsrailli yetkili, “İran’ın Fahrizade tarafından desteklenen, nükleer silah geliştirme arzusu öyle bir tehdit oluşturuyordu ki dünya İsrail’e teşekkür etmeli” dedi. Aynı yetkili İsrail’in gerektiği takdirde İran nükleer programına karşı benzer faaliyetlere devam edeceğini de sözlerine ekledi. Aynı haberde ismi geçen eski CIA yetkilisi Bruce Riedel ise düzenlenen suikastın “eşi benzeri görülmemiş bir operasyon” olduğunu vurguladı. Riedel, “sekiz yıllık bir aradan sonra gerçekleştirilen bu suikastın benzer saldırıların tekrarlanacağının habercisi olabileceğini, İranlıların ise bu saldırılara etkin şekilde mücadele edebildiğine dair bir işaretin olmadığını” belirtti. Riedel, “İsrail istihbarat servislerinin kaynaklarının büyük bölümünü İran araştırmalarına aktarıldığını, operasyonun etkili olmasının arkasında da bunun yattığı” yorumunda bulunarak İsrail’in İran’a daha kolay ulaşmak için Azerbaycan’da da operasyon üsleri kurduğunu söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ülkenin nükleer programının mimarı olarak görülen Fahrizade’nin öldürülmesinden İsrail’i sorumlu tuttu. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney de Fahrizade’nin öldürülmesine misilleme sözü verdi. İran’dan yükselen misilleme sözlerinin ardından suikaste ilişkin kınama yayınlayan Avrupa Birliği’nden Tahran’a itidal çağrısı geldi. Komisyon Sözücüsü Peter Stano yaptığı açıklamada “Fahrizade’nin ve diğerlerinin öldürülmesi kriminal bir eylemdir. AB’nin en önem verdiği şey olan insan hakları prensiplerine aykırıdır. Şu aşamada tansiyonu yükseltmemek ve gerilimi tırmandırmamak için temkinli hareket etmek ve sağduyulu davranmak herkes için her zamankinden daha önemlidir.” ifadelerini kullandı. Gerilimin tırmanması halinde İran nükleer programına yönelik görüşme ve müzakerelerin raydan çıkabileceği uyarısında bulunan AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de tüm tarafları itidalli olmaya davet etti.
İran’ın saldırıya nasıl bir tepki vereceği bilinmiyor. Saldırı sonrası Tahran yönetimi ilk tepkisini nükleer anlaşma kurallarına ters düşecek şekilde uranyum zenginleştirme seviyesini artırarak ve sivil nükleer programın hızlandırılmasını onaylayarak gösterdi. İran’ın misilleme olarak üst düzey İsrail yetkililerine suikast düzenleyebileceği veya vekil güçleri kullanarak saldırılar yapabileceği ihtimaller arasında bulunuyor. Son seçenek ise hiçbir şey yapmayarak nükleer anlaşmaya sadık kalmak ve Biden hükümetiyle anlaşarak yaptırımların kaldırılmasını sağlamak olarak görünüyor.