Trump’ın Kabine Atamaları Mercek Altında
ABD’nin 47. Başkanı olarak seçilen Donald Trump’ın önümüzdeki dönem için planladığı kabine atamaları, tartışmaların odağında yer almaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta ulusal güvenlik, iç politika ve dış politika alanlarında kritik pozisyonlar için adaylarını açıklayan Trump, duyurduğu isimlerle hem Demokratların hem de Cumhuriyetçilerin tepkisini çekti. Özellikle Adalet Bakanı olarak atanması planlanan Matt Gaetz hakkında Temsilciler Meclisi’nde devam eden etik soruşturması ve Savunma Bakanı adayı Pete Hegseth’in adının cinsel istismar iddialarına karışması, Trump’ın kabinesine yönelik eleştirilerin merkezinde yer aldı.
Donald Trump’ın Adalet Bakanlığı için aday göstermeyi planladığı Florida temsilcisi Matt Gaetz, geçmişteki tartışmalı sicili ve Senato’da karşılaştığı güçlü muhalefet nedeniyle adaylıktan çekildiğini duyurdu. Trump’a olan sadakatiyle bilinen Gaetz, özellikle Trump’a ilk azil sürecinde verdiği destekle dikkat çekmiş, ancak hakkında ortaya atılan cinsel istismar ve insan kaçakçılığı iddiaları nedeniyle adaylık sürecinde eleştirilerin merkezinde yer almıştı. İddialar sebebiyle oluşan kamuoyu tepkisi ve Senato’daki Cumhuriyetçi üyelerin muhalefeti, Gaetz’in onay sürecini neredeyse imkânsız hale getirdi.
Perşembe günü yaptığı açıklamada Gaetz, Senato’daki görüşmeler sonrasında yeterli desteği alamayacağını fark ettiğini ve Trump’ın yeni dönemdeki politikalarını gereksiz tartışmalarla gölgelemek istemediğini belirterek adaylıktan çekildiğini ifade etti. Gaetz, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Trump’ın Adalet Bakanlığı, göreve başlar başlamaz çalışmaya hazır olmalı. Bu nedenle, Washington’daki gereksiz tartışmalar için zaman kaybetmeye gerek yok” ifadelerini kullandı. Trump ise Gaetz’in kararını “ülke için doğru bir adım” olarak nitelendirerek, “Matt’in gelecekte harika işler yapacağına inanıyorum ve bu süreçteki katkıları için ona minnettarım” ifadelerini kullandı.
Gaetz’in adaylığının geri çekilmesi, Trump yönetiminin kritik pozisyonlara yaptığı tartışmalı atama kararlarının Senato’da zorlu bir süreçle karşılaşacağını gözler önüne serdi. Gaetz’in ardından Trump vakit kaybetmeden yeni Adalet Bakanı adayının Florida’nın ilk kadın Başsavcısı olarak 2011-2019 yılları arasında görev yapan ve özellikle muhafazakâr kimliği ile dikkat çeken Pam Bondi olacağını açıkladı. Pam Bondi kabinedeki diğer isimler gibi Trump’a olan sadakati ile dikkat çekiyor. Trump’ın azil soruşturmasında savunmasında yer alan isimlerden biri olan Bondi, son seçim sürecinde Trump yönetimine muhafazakar bir politika ajandası sunmak için çalışan America First Policy Institute’da görev aldı. Trump’ın Bondi’yi seçmesi, üzerinde tartışmanın daha az olacağı bir figür ile Adalet Bakanlığı’nı dönüştürme amacına devam edeceğinin işareti olabilir.
Pete Hegseth’in Savunma Bakanı olarak atanma süreci de hakkında ortaya atılan iddialar nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kalıyor. Hegseth’in askeri geçmişi, Irak ve Afganistan’da görev yapmasına rağmen sınırlı bir yönetim deneyimine dayanıyor. Son yıllarda televizyonculuk kimliği ile ön planda yer alması, Hegseth’in askeri birikim konusunda yeterli olmadığına dair eleştirilere daha fazla alan açıyor. Hegseth’in çeşitlilik politikalarını hedef alan söylemleri ve kadınların askeriye içerisindeki rolüne ilişkin ifadeleri de atama sürecini daha tartışmalı hale getirdi.
Gaetz atamasında olduğu gibi, Hegseth’in 2017 yılında bir kadına cinsel saldırıda bulunduğuna dair iddialar, Senato onay sürecinin öncesinde en büyük tartışma konusu oldu. Hegseth’in bir Cumhuriyetçi Parti konferansı sırasında bir kadını otel odasında zorla tuttuğu ve tacizde bulunduğu iddia edilirken olayın gizlilik anlaşması ve mali tazminat ile kapatıldığı belirtilmişti. Hegseth, bu suçlamaları reddederek olayın rızaya dayalı olduğunu ve mevzu bahis kadının kendisinden para almaya çalıştığını iddia ederek kendini savundu. Ancak bu iddialarla birlikte Matt Gaetz’in Adalet Bakanlığı adaylığından cinsel taciz iddiaları nedeniyle çekilmesinin ardından Hegseth üzerindeki baskı daha da artmış oldu.
Senato’da onaylanma sürecinin kolay olmayacağını bilen Hegseth, bu hafta Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile birlikte Kongre’yi ziyaret ederek senatörlerin desteğini kazanmaya çalıştı. Ancak, bu çabalar cinsel saldırı iddiaları ve geçmişteki diğer tartışmalar nedeniyle yetersiz kalabilir. Her ne kadar Senato’nun kontrolü son seçimlerle birlikte Cumhuriyetçilerin eline geçse de bazı Cumhuriyetçi senatörlerin de Hegseth’e mesafeli yaklaşması bekleniyor. Artan baskı ve tepki karşısında Hegseth, Cumhuriyetçi senatörlerden yeterince destek alamayacağını düşünürse tıpkı Gaertz gibi o da adaylık sürecinden vazgeçebilir.
Trump’ın, federal olarak kritik sağlık politikalarını yöneten Medicare ve Medicaid Hizmetleri Merkezi (CMS) başkanlığına Dr. Mehmet Öz’ü aday göstermesi de eleştirilere neden oldu. Türkiye’den göç eden bir ailenin çocuğu olarak Amerika’da doğan Mehmet Öz ile ilgili tartışmalar 2022 ara seçimlerinde de gündeme gelmişti. Ara seçimlerde Pennsylvania’dan senator seçilebilmek için yarışan Öz seçimi kaybetmişti. Popüler televizyon programlarıyla tanınan ve geçmişte tıp camiasında bazı fikirleri tartışma yaratan Öz, geniş bütçeli ve karmaşık bir yapısı olan federal kurumu yönetme noktasında tecrübesi olmadığı eleştirileriyle karşı karşıya kalıyor.
Trump, Öz’ün sağlık sistemi üzerinde “ilaç endüstrisini” hedef alan köklü değişiklikler yapacağını belirtse de, Dr. Öz’ün pandeminin erken dönemlerinde etkisiz ilaçları desteklemesi ve “mucize diyet ürünleri” tanıtımı gibi geçmişi, adaylığına yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu. Trump seçim kampanyası boyunca mevcut sağlık politikalarının Amerikan halkı için büyük bir yük olduğunu belirterek Demokratlar tarafından uygulanan sağlık politikalarını engellemek için çalışacağını vurgulamıştı.
Trump’ın Eğitim Bakanı olarak Linda McMahon’ı aday göstermesi, eğitim politikalarını kökten dönüştürme planının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Eğlence ve televizyon sektöründe üst düzey yöneticilik pozisyonlarında çalışan McMahon, daha önce Cumhuriyetçi Parti’ye yaptığı büyük bağışlarla öne çıkmıştı. Trump, McMahon’ın liderliğinde çocuklar için en iyi eğitim politikaların hayata geçirileceğini ve ABD’nin eğitimde “dünyanın bir numarası” olacağını ifade etti. McMahon, Trump’ın Eğitim Bakanlığı’nı kapatma ve eğitim politikalarını eyaletlere devretme gibi planlarının yürütülmesinde kritik bir rol oynaması bekleniyor. America First Policy Institute’un başkanlığını yapan McMahon’ın okulların “yanlış ve vatanseverlik karşıtı kavramlar” yaymasını engellemesi ve dini okullar ve evde eğitim için daha fazla seçenek sunma gibi politikalara odaklanması bekleniyor.
Trump’ın Enerji Bakanı olarak Chris Wright’ı aday göstermesi, ABD’nin enerji politikalarında fosil yakıtlara odaklanacağının açık bir sinyali olarak değerlendiriliyor. Liberty Energy’nin CEO’su olan Wright, fosil yakıtların ekonomik kalkınma için vazgeçilmez olduğunu savunan ve iklim değişikliği krizini reddeden açıklamalarıyla tanınıyor. Daha önce hükümet tecrübesi olmayan Wright, kabinedeki pek çok atama gibi medyatik kimliğiyle öne çıkıyor. Wright, Biden yönetiminin iklim aktivistlerini mutlu eden enerji politikalarından vazgeçerek sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) terminallerinin inşası gibi kritik projelere imza atabilir. İklim aktivistleri, Wright’ın atanmasının çevresel felaketlere yol açabileceğini vurgularken petrol ve gaz endüstrisi temsilcileri bu seçimi memnuniyetle karşıladı.
2024 başkanlık seçimlerinin ardından kabinesini hızla açıklayan Trump, ilk dönemine kıyasla daha hazırlıklı bir yönetim sergileyeceğinin sinyallerini veriyor. Ancak kabinesine atadığı isimler, birçok açıdan eleştirilerin hedefi durumunda. Trump’ın hükümet tecrübesi yerine popüler figürlere ve kendisine sadık isimlere odaklanması, bazı kritik pozisyonlar için düşündüğü adayların Senato onayına takılabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Özellikle, hakkında Temsilciler Meclisi’nde devam eden etik soruşturması bulunan Matt Gaetz’in görev almayacağını açıklaması, Trump’ın ikinci dönem için tasarladığı kabinesinin kurulmasını zora sokabilecek bir örnek olarak öne çıkıyor. Gaetz’in baskılar karşısında geri çekilmesinin, kabinede yer alması beklenen diğer kritik isimler üzerindeki kamuoyu baskısını artırması bekleniyor.